Tapınağa ilişkin ilk buluntuya 2016 yılında rastladıklarını aktaran Doç. Dr. Elif Koparal, bunu da bir makale ile dünyaya duyurduklarını aktardı. Heykelciğin erozyon, yağmur gibi nedenlerle tahrip olduğunu dile getiren Koparal, "Ama bize söylediği, anlattığı şey çok önemli" diye konuştu.
DEFİNECİLERE KARŞI BÖLGE HALKIYLA NÖBET
Yüzey araştırmalarının oldukça meşakkatli olduğuna dikkati çeken Elif Koparal, geçmiş dönemlere ait buluntulara ve bilgilere ulaşmanın ise çok heyecan verici olduğunu ifade etti. Koparal, tarihte toplumun ileri gelenlerinin mezarlarının yer aldığı tümülüslere ve neredeyse tamamı kutsal alan olarak kullanılan mağaralara ilişkin olarak da önemli bilgiler elde ettiklerine işaret ederek tarihi alanlara yönelik en büyük tehdit unsurlarının ise defineciler ve kentleşme olduğunu vurguladı. Tarihi eserleri korumak için yerel halk ile çaba gösterdiklerini vurgulayan Koparal, zaman zaman bölgede definecilere karşı birlikte nöbet tuttuklarını kaydetti.