Tango hakkında bilinmesi gerekenler (11 Aralık Dünya Tango Günü)

11 Aralık'ın Arjantin’de Ulusal Tango Günü olarak seçilmesinin nedeni, tangoya yön veren iki efsane ismin Carlos Gardel ve Julio De Caro’nun farklı yıllarda da olsa bu tarihte dünyaya gelmesi.

Adios Muchachos Carlos Gardel’in 24 Haziran 1935’te uçak kazasında ölmeden önceki son parçasıdır. Uğursuzluk getireceğine inanıldığından Arjantin’de kimse bu parça ile dans etmez.

Peki tango nasıl ortaya çıktı?

1997'de tangoya başlayan, Türkiye'ye tangoyu getiren

Uluslararası İstanbul Tango Festivali’nin organizatörü olan Aydoğan Arkış tango hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

TANGONUN TARİHÇESİ

"Tangonun tarihçesi farklı kaynaklarda farklı şekillerde yer alıyor. 19. yy sonu, 20. yy başlarında  çok zengin bir ülke olan Arjantin'e 

genellikle Afrika’dan gemi ticareti var. O vakite kadar Buenos Aires’de valse ve polka tarzı müziklerle danslar ediliyor. Ticaret için gelenler de Latin dünyasının kıvrak müziğini getiriyor. Eğlence yerlerinde zaman içinde iki müzik buluşuyor."

"Bir de Emevilerin Endülüs’ü işgal ettiği bir dönem var. Emevi kültürünün içinde Arap müziği geliyor. İşgalin sürecinde o müzik ritmini düşürüyor ve Habanera adını alıyor. Bu müzik Buenos Aires’e göçmenler tarafından götürülüyor. Ve bugünkü milonga ismini verdiğimiz o tür ortaya çıkıyor."

"Arjantin zamanla göç almaya devam ediyor, göçmenlerin Avrupa’dan kendi klasik müziğini getirmeleriyle milonga müziği basitleştiriliyor ve bugün bildiğimiz klasik tango müziği ortaya çıkıyor."

"Bu müzikle eğlenen insanların bulunduğu yer bir çeşit randevu evi gibi. Burada yapılan danslarla başladığı için tango halk tarafından çok da sevilmiyor.
Zamanla toplum tarafından kirliliğinden arındırılarak ve müziğiyle birlikte evrimleşerek halk tarafından da seviliyor."

TANGO UNESCO LİSTESİNDE

"Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO), 2009’da Arjantin kökenli tango dansı ve müziğini dünya kültürünün bir parçası ilan etmesinin ardından tango Buenos Aires'ten çıktı ve Dünya Tango günü olarak ilan edildi"

TANGO KAÇA AYRILIYOR?

"Tango, Tango Valse, Tango Milonga şeklinde 3 ‘e ayrılıyor."

TÜRKİYE'DE TANGO

"Tango Türkiye'ye ilk defa Atatürk'ün tango gecesini düzenlemesiyle geliyor.

Sözlerini Necdet Rüştü Efe Tara'nın yazdığı, Necip Celal Andel tarafından bestelenen ilk Türk tangosu Mazi 1928'de yazılıyor. 

1928 yılında bestelendikten sonra, ilk yorumu 1932'de dönemin ünlü seslerinden Seyyan Hanım tarafından plağa okunuyor. 

Tangonun Türkiye'ye gelmesi de bu şekilde oluyor."

Türkiye'de 1997'de Buenos Aires'te olduğu tangolar dinlenmeye başlıyor. 

İlk dans dersini, o sıralar Almanya’da yaşayan, babasının işi dolayısıyla Buenos Aires'te yaşayan ve tangoyla tanışan Metin Yazır, İstanbul’a bir gösteri ile geliyor ve burada bir okul kuruluşu yaparak, Tangoyu yayıyor."

"Türkiye Arjantın'den sonra tangoda ikinci olarak anılır. Tango'yu öğrenerek salonlarda dans eden sosyal dansçılarımızın kalitesinden yola çıkarak İstanbul, Buenos Aires'ten sonra tangonun merkezi olarak anılıyor"

İYİ BİR TANGO DANSÇISI NASIL OLMALI?

"Tangonun, dans olarak hiç bir kuralı yok. Tamamen doğaçlama. Yanlış yok. 
Dans kuralı yoktur, pistin adab-ı muaşeret kuralları vardır. İkinci partnere olan saygıdır. Dans edebilme anlamında iyilikten bahsediyorsak eğer kesinlikle eğitimini sürdürmesi gerekiyor. İyi dansçının dansı durdurmaması sürdürmesi bekleniyor. Ayrıca iyi bir dansçı herkesle dans edebilmeli."

Öte yandan tangonun sadece hobi olarak görülmemesi gerektiğini belirten Aydoğan Arkış, "Tango bana en az dans etmeyi öğretti. Kendimi tanıtmak insanları tanımak, iletişim becerileri, kişisel özgüven, takım arkadaşlığı gibi bir çok şey kattı" dedi.