Hoşgörü kenti Mardin, son dönemde film, dizi ve belgesel çekmek isteyen yapımcıların yeniden gözdesi haline geldi. Farklı medeniyetlere ait çok sayıda tarihi yapıyı bünyesinde barındıran Mardin, yönetmenlerin yoğun ilgisi dolayısıyla adeta doğal film platosuna dönüştü.
Tarih boyunca, aralarında Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı'nın da yer aldığı 25 medeniyete ait eseri bünyesinde barındıran Mardin sinema sektöründe de adından söz ettirmeye başladı.
Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Yaman, kültür ve medeniyet şehri Mardin'in sanatçılara ilham veren bir kent olduğunu söyledi.
Yönetmen, sanatçı, fotoğrafçı ve yapımcılara destek olduklarını aktaran Yaman, "Özellikle son bir yıldır sanatçılar kliplerini şehrimizde çekiyor. Ulusal ve uluslararası firmalar katalog çekimi için ilimizin mekanlarını tercih etti. Daha önce Mardin'de çok sayıda dizi çekimi yapılmıştı. Yeniden çok sayıda film ve dizilere ev sahipliği yapıyoruz. Şu anda devam eden çekimler var" dedi.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Alaaddin Aydın da Mardin'in sanatla buluşturulduğunu, bu sayede yerli ve yabancı yapımcıların ilgisiyle karşılaştıklarını kaydetti.
Kentte dizi veya film çekimi için, aralarında yabancıların da yer aldığı çok sayıda yapımcının başvuru yaptığını ifade eden Aydın, bölgenin kültür, medeniyet, hoşgörü ve mimarisini yansıtan senaryolara özellikle destek verdiklerini aktardı.
Mardin'in doğal yapısının yoğun ilgi çektiğini vurgulayan Aydın, "Mardin doğal bir sinema platosuna sahip. Mimarisi ve kültürüyle sektör için bulunmaz bir hazinedir. Bu nedenle tarihi evler, sokaklarda çekimler yapılıyor. Sağlanan huzurun talebe önemli bir katkısı oldu. Mardin tamamıyla kendine geldi." diye konuştu.
Bir Dilek Tutfilminin yönetmeni Meta Akkuş da yaklaşık 50 kişilik bir ekiple Mardin'de film çekimlerine başladıklarını söyledi. Kentin sahip olduğu değerlerin önemine işaret eden Akkuş, "O kadar güzel resim veriyor ki inanılmaz. Böyle tarihi ve farklı dinlerin bir araya geldiği mekanları başka nerede bulabiliriz? Roma'dan daha güzel burası" dedi.
Çekimini yaptıkları filmin aralık ayında vizyona girmesini hedeflediklerini belirten Akkuş, şunları kaydetti: "Olumsuz algıların anlatıldığı bir film değil. O tabuları, alışılmış Mardin filmlerini kırıyor. Kostümlerimiz, dekorumuz, tasarımlarımız tamamıyla farklı. Çektiğimiz film bittiğinde Mardin'i gören herkes Mardin'e daha fazla ilgi duyacak. Burada inanılmaz mekanlar var. Buradaki herkes bize yardım ediyor. İnanılmaz güzeller. Bütün Mardin el ele vermiş bize yardım ediyor, herkes elinden geleni yapıyor."
Oyuncu Altan Erkekli de farklı dil ve dinlerden insanların bir arada yaşadığı, kardeşlik sembolü, dünyanın göz bebeği konumundaki şehirde bulunmanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getirdi. Şehirdeki herkesin misafirperverliğinin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Erkekli, "Hedefimiz dünyanın gözünü Mardin'e çevirmesini sağlayıp, örnek kenti dünyaya tanıtmak. Mardin doğal bir film platosu. Cami, kilise, medrese, işlemeli duvarlarıyla kardeşçe yaşam örneklerinin sunulduğu bir kent. Bu mavi gökyüzü altında herkese yetecek kadar su, hava ve ekmek var. Yeter ki el ele bu gökyüzü altında güzel şarkı ve türküleri hep birlikte söyleyelim" diye konuştu.
Oyuncu Vildan Atasever de tarihi yapısını koruyan Mardin'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Çok kültürlü şehirde olmak güzel. Muhteşem görüntüler çıkıyor burada. Bu yapıyı korumamız gerekiyor. Burada güzel bir film çekiliyor. Bugüne kadar böyle güzel bir film çekildiği başka şehir görmedim." dedi.
