İremir Höyüğü'nde 5 bin yıl öncesine ait yaşam izleri inceleniyor

Gürpınar ilçesinin Otbiçer Mahallesi'ndeki İremir Höyüğü'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Van Müzesi Müdürü Erol Uslu başkanlığında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hanifi Biber'in danışmanlığında 21 Eylül'de kazı başlatıldı.

Daha önce yüzey araştırmaları yapılan höyükte kaçak kazılar yapılması üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü'nün izniyle başlatılan kazıda antropolog, arkeolog ve sanat tarihçilerinden oluşan 15 kişilik ekip görev aldı. 7 Ekim gününe kadar yapılan kurtarma kazılarında Erken Tunç Çağı'na ait yaşam alanı ortaya çıkarıldı.

Doç. Dr. Hanifi Biber, kurtarma kazılarını tamamladıklarını ve şu anda laboratuvar çalışmalarının başladığını söyledi. İremir Höyüğü'nün tarihin farklı dönemlerine sahne olmuş bir yer olduğunu belirten Biber, şunları söyledi: 

"Daha önce yaptığımız yüzey araştırmalarımızda elde ettiğimiz çanak çömlekler ile burada farklı dönemlerin olduğunu tespit etmiştik. Define çukurlarında görülen kesitlerden de burada uzun bir yaşamın var olduğu anlaşılıyordu. Biz öncelikli olarak temizlikle başlattık çalışmalarımızı. Define çukurlarından bir tanesi çok büyük ölçekteydi onu temizledik. Devamında da iki aşmada arkeolojik çalışmalarımızı yürüttük. Daha önce kesitte gördüğümüz yapı katlarından ne kadarını görebiliriz diye çalışmalar başlattık. Özellikle yüzeyin hemen üzerinde, arazinin eğiminden dolayı yıkılmış duvar izlerini, taşlarını tespit ettik. Onlardan bir bölümünü temizleyip alt tabakalara indiğimizde de Erken Tunç Çağı'nda yaşanmış olan erken Transkafkasya kültürüne ait mimari izlere rastladık. Yaklaşık olarak günümüzden 5 bin yıl öncesine ait bir dönemden söz ediyoruz" 

İremir Höyüğü'nün bölge için çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Biber, "İremir Höyüğü oldukça büyük ve yüksek bir höyük. Dolayısıyla da burada dönemin bütün özelliklerini mimarisinden sanatına, sosyo ekonomik yapısına kadar pek çok önemli bilgilere ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Bu açıdan İremir Höyüğü, bölgede bulunan höyüklerden ve kazılarından farklılık arz ediyor" diye konuştu.

Laboratuvar çalışmalarının 7 kişilik ekiple yapıldığını anlatan Doç. Dr. Biber, "Arazi çalışmalarımız tamamlandıktan sonra, müze müdürlüğümüz ile birlikte kazıda ele geçmiş olan buluntuların laboratuvar çalışmalarına başladık. Kazılar esnasında ele geçen çanak çömlek ve küçük buluntuların temizliği, yapılabilecekse tümleme çalışmaları üzerinde çalışıyoruz. Arkadaşlarımız çizimlerini yapıyor. Daha sonra da müzenin envanterine kaydediliyor. Burada yaptığımız çalışmalarda özellikle ele geçirilen buluntuların dönemleme tarihlendirme çalışmaları da yapılıyor" dedi.