Kısa süre önce yenilerek daha şık bir görünüme kavuşan dört tekerlekten çekiş sistemine sahip Mercedes CLS 350 Coupe’yi, NTV Otomotiv Editörü Onur Akçay test etti.
Fotoğraflar: Murat Şahin
2004 yılında CLS’yi “dünyanın ilk dört kapılı coupe modeli” olarak piyasaya süren Mercedes, geçtiğimiz aylarda aracı yeniledi. Makyajlanan CLS Coupe’nin tasarımında çok radikal değişikliklere gidilmemiş. En belirgin farklılık aracın ön yüzünde kendini gösteriyor. Karakteristik uzun kaput dizaynını yeni eklenen Multibeam LED farlar ve burun tasarımını belirgin bir şekilde ön plana çıkaran etkileyici elmas görünümlü radyatör ızgarası destekliyor. Aracın özellikle ön yüzünün artık daha şık olduğunu söyleyebilirim.
Yeni CLS Coupe’de far teknolojisinde çıtayı ciddi anlamda yükselten, yol ve trafik koşullarına göre otomatik olarak en iyi aydınlatmayı sağlayan Multibeam LED farları kullanılmış. Donanım listesinde “Türkiye Paketi” kapsamında sunulan ve Mercedes’in futuristik olarak tanımladığı bu farların önemli farklılıklar sunuyor. Multibeam LED teknolojisi ışık dağılımını hızlı ve otomatik bir şekilde her yol ve trafik koşuluna uygun hale getiriyor. Böylece diğer sürücüleri rahatsız etmeden, yol yüzeyini ve yol kenarlarını geniş ve yeterli bir biçimde aydınlatabiliyor.
Ayrıca kameralı adaptif uzun far yardımcısı karşı yönden gelen araçları tespit ederek LED’lerin her birinin parlaklığını elektronik olarak kontrol ediyor ve duruma göre yol yüzeyinin bazı alanlarını karartıyor. Böylece hem ışık diğer sürücülerin gözünü almıyor, hem de sürücüler yolun en iyi şekilde aydınlatılması avantajından faydalanıyor. Yani Multibeam LED farlar sadece CLS’nin şoförüne değil, yoldaki diğer sürücülere de fayda sağlayan bir güvenlik seçeneği olarak karşımıza çıkıyor.
Aydınlatma gurubun yardımları sadece bunlarla da sınırlı değil. Örneğin; ön camdaki kamera ve dört konsol ünitesi sayesinde farlar, daha sürücü dönüş manevrası yapmadan yolun kıvrımını kamerayla tespit edip yön değiştirmeye başlıyor. Böylece viraj alanı iyi bir şekilde aydınlatılıyor. Bu aktif far fonksiyonu, viraj bitmeden düz pozisyona geri dönerek sürücünün virajlara girip çıkarken tehlikeleri erkenden görmesini kolaylaştırıyor ve trafiğe bağlı olarak 30-60 metrelik ek görüş alanı sağlıyor.
Yüksek performanslı Multibeam LED farlar otomobilin kapılarını uzaktan açtığınız andan itibaren size kendisini gösteriyor. “Welcome Home” fonksiyonu sayesinde, kapılar açıldığında aydınlatma grubu güzel bir mavi ışığa dönüşüyor. CLS bu özelliğiyle sürüş başlamadan bile sürücüsüne keyif vermeye başlıyor. Farlar önce sarı renkte yanıp sönüyor, ardından “Mercedes-Benz” yazısını vurgulayan mavi bir LED gözüküyor, sonra beyaz renkli araç yerini bulmaya yarayan aydınlatmaya geçiş yapıyor.
Mercedes, CLS Coupe’de “Sürüş Yardım Paketi Plus” adı altında en yeni güvenlik sistemlerine yer vermiş. Bunların başında “Çarpışma Önleme Yardımcısı Plus” sistemi geliyor. Bu sistem öndeki araçla aradaki mesafeyi devamlı ölçen sensörlere dayanıyor. Takip mesafesi yetersiz olduğunda ilk olarak görsel bir uyarıyla, eğer çarpışma riski devam ediyorsa sesli olarak sürücüye alarm veren sistem, frene bastığınızda gücü yeterli görmezse otomatik olarak fren yaparak size destek oluyor.
Önemli güvenlik sistemlerinden biri de Mercedes’in Pre-Safe olarak adlandırdığı öngörülü fren. 30 metrelik menzili 80 derecelik açıyla tarayan yakın radarı ve 200 metrelik menzili 18 dereceyle tarayan uzak radarı öndeki trafiği sürekli denetliyor. Önünüzde bir şey varsa sizi 3 defa sesli olarak uyarıyor, ama tepki vermezseniz ilk olarak kazadan 1,6 saniye önce azami fren gücünün yüzde 40’ına denk gelecek bir güçte otomatik olarak fren yapıyor. Ama hala sizden bir hareket görmezse tam fren yaparak çarpışmanın şiddetini azaltıyor.
Yapılan testlerde 30 ile 200 km/s arasındaki hız aralığında çalışan Pre-Safe freninin çarpışma hızını 12,5 km/s azalttığı ortaya çıkmış. Yani örneğin arkadan çarpma 50 km/s yerine 37,5 km/s ile gerçekleşiyor. Şimdi diyebilirsiniz ki; bu hız çok az değil mi? Değil, çünkü 12,5 km/slik hız düşürülmesi, öndeki yolcuların üzerine binen yükün yaklaşık yüzde 30 ve arkadaki yolcuların üzerine binen yükün yüzde 45 azaltıldığı anlamına geliyor.
Keyless-go sistemine sahip CLS’ye anahtarsız giriş yapılabiliyor ve çalıştırılabiliyor. Aracı açmak için sürücünün kapı tutamaklarından birini kavraması ve aynı zamanda elektronik anahtarı cebinde bulundurması yeterli. Bu sayede kapılar açılıyor. Ayrıca bu sistem üzerinden bagaj kapağı otomatik olarak açılabiliyor.
Mercedes, CLS Coupe’nin iç mekanına o kadar güveniyor ki; kokpiti havalimanlarındaki Business Lounge’lardan daha konforlu olarak tanımlıyor. İç mekana girdiğiniz andan itibaren kalite her detayda kendini gösteriyor. Altı düzleştirilmiş üç kollu AMG tasarımı direksiyon simidi ve AMG paspaslar dahi kendinizi özel hissetmenizi sağlıyor. Fakat iç mekanda en çok rahat ettiren detaylar ısıtmalı ve havalandırmalı ön koltuklar ile Harman Cardon Logic 7 surround ses sistemi oldu. Ama her güzel şeyin bir bedeli var; ısıtmalı ve havalandırmalı koltukların fiyatı 6880 TL, müthiş keyif veren Harman Cardon Logic 7 surround ses sistemini fiyatıysa 6800 TL.
Arkaya doğru eğimli bir tavan yapısına sahip CLS’nin arka koltuklarını merak ediyor olabilirsiniz. 1.88 boya sahip biri olarak arka koltukta diz mesafesi açısından hiç sorun çekmedim. Ama tavan yüksekliğinden dolayı baş mesafesinde tam sınırda kaldım diyebilirim. Benden birkaç santim daha uzun birinin arka koltuklarda rahat oturması zor görünüyor. Aracın arka koltuklarında bir başka önemli detay daha var; dört kapılı bir otomobil olsa da CLS adeta ben dört kişilik bir modelim diyor. Arka koltukların ortasında çok geniş, tabana kadar uzanan bir bölmeye yer verilmiş ve büyük bir eşya-bardaklık gözü olarak değerlendirilmiş. Bu nedenle katlanabilir kol dayanağını katlasanız dahi beşinci kişi için oturacak bir yer kalmaması ilginç bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Mercedes CLS 350’nin performansına eleştiri getirmek neredeyse imkansız. Kısaca çok keyifli diyebilirim. 252 beygirlik 3.0 litre dizel motorun 7 ileri otomatik şanzımanla uyumu sorunsuz. Vites geçişleri sessiz ve hızlı. Gaz pedalına hangi devirde isterseniz yüklenebiliyor, çok net cevaplar alıyorsunuz. Bence bunun en büyük nedenlerinden biri de 1600 gibi düşük bir devirde ortaya çıkmaya başlayan 620 nm’lik tork oranı.
CLS 350 6.7 saniyede 100 km/s hıza ulaşıyor. Maksimum hızıysa 245 km/s. Aracın boş ağırlığı 1915 kg ve fabrika verisine göre şehir içinde 100 kilometrede ortalama 7.4 litre yakıt harcıyor. Ama ben kendimi frenleyemediğim için aracı biraz performanslı kullandım ve şehir içinde ortalama 9.4 litre yakıt harcadım.
Dört tekerlekten çekiş sistemi genel olarak arazi araçlarında rastladığımız bir sistem. Ama böyle güçlü bir otomobilde de ciddi avantajlar sağlıyor. Mercedes’in 4Matic olarak adlandırdığı dört tekerlekten çekiş sisteminde geleneksel diferansiyel kilitlerine ihtiyaç duyulmuyor. Sistemde merkezi bir diferansiyel görev yapıyor ve yol tutuşu yeterli olmayan tekerlekler frenlenerek, yol tutuşu iyi olan lastiklerin gücü arttırılıyor. Sistem, ani kalkışlarda gücün yere tamamen verilmesini sağlıyor, yaparken tutunmayı iyileştiriyor ve aynı zamanda kaygan zeminlerde, hızla girilen sert virajlarda stabiliteyi artırıyor.
BMW 6 Gran Coupe ve Audi A7 gibi ciddi rakipleri bulunan yeni nesil CLS Coupe’nin artık eli daha kuvvetli. Daha alımlı gözüken ön yüzü ve sahip olduğu yeni destek sistemleri fark yaratacağa benziyor. Aracın ülkemizde 204 beygirlik CLS 250 ve bizim kullandığımız 252 beygirlik CLS 350 seçenekleri bulunuyor. İki versiyonda BlueTEC teknolojisine ve dört çeker sistemine sahip. CLS 250’nin başlangıç fiyatı 370 bin TL. AMG donanım paketine sahip CLS 350 ise 431 bin TL’den satışa sunuluyor. Bizim test aracımız ise opsiyonlarla birlikte 463 bin TL’yi buluyor. Unutmadan söyleyeyim; CLS 350 Coupe’nin 30 bin kilometre bakım maliyeti 2450 TL. Bir sonraki testimizde görüşmek dileğiyle, güvenli sürüşler.
