B12 vitamini ve niasin gibi bileşenler yönünden zengin olan balık; kasların, organların ve kan damarlarının korumasında etkilidir.
Balık, aynı zamanda saç büyümesini, hücre bölünmesini ve hormon sinyalini desteklemeye katkıda bulunur. Vücut tarafından tek başına üretilemeyen bir mineral olan iyot da balıkta yüksek oranda bulunur.
Balığın içeriğindeki yağ asitleri, bağışıklık sisteminin korunması ve güçlendirilmesinde önemli rol oynar. Yapılan çalışmalarda düzenli balık tüketiminin, grip ve enfeksiyonlara karşı koruma sağladığı kanıtlanmıştır.
Balığın yanında en sık tüketilen sebzelerin başında gelen rokanın içinde yüksek oranda demir bulunur. Bu nedenle rokanın balıkla birlikte tüketilmesi, kalsiyum emilimini azaltabilir. Uzmanlar, özellikle kılçığıyla birlikte tüketilen küçük balıklardaki kalsiyumun, vücut tarafından kullanılabilmesi için yanında kesinlikle roka yenmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Balık ve rokanın birlikte tüketimi, halk arasında ''kemik erimesi'' olarak bilinen osteoporoz riskini artırabilir.
Roka, yalnızca balıkla değil, tek başına tüketildiğinde de zararlı bir besine dönüşebilir. Roka, ülser veya gastrit hastası olan kişilerin tüketimine uygun bir sebze değildir. Böbrek ve karaciğer rahatsızlığı olan kişilerin de roka yemesi tavsiye edilmez.
Ancak kronik bir hastalığı bulunmayanlar için roka sayısız fayda içerebilir. Bu faydalardan bazıları şunlardır:
