Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu: Teşekkür bile etmedi

Metin Akpınar’ın yıllar sonra ortaya çıkan biyolojik kızı Duygu Nebioğlu katıldığı bir televizyon programında biyolojik annesinin korktuğu için bazı gerçekleri anlatamadığını söyledi.

Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’nın sunduğu "Neler Oluyor Hayatta" programına konuk olan Nebioğlu, Metin Akpınar’dan maddi ya da manevi bir destek görmediğini belirterek, "Beni büyüten babama bir teşekkür bile etmedi" ifadesini kullandı.

HABERİN VİDEOSUNA GİT

Metin Akpınar'ın evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen ikiz kızlarından Duygu Nebioğlu, “Antalya'da bir otelde 12 saat boyunca karşılıklı konuştuk. Ben hikayemi anlattım. Bir yandan da bana ‘Karım bunu öğrenirse size zırnık koklatmaz' diyordu" şeklinde konuştu.

Nebioğlu şu ifadeleri kullandı:

"Ben kendisinden ne maddi, ne de manevi destek görmedim. Verdiği parayla sadece hayvanları besleye biliyorum. Kendim için hiçbir şey almadım.

Bana araba mı aldı, ev mi aldı? Son birkaç yıldır, ödeme yapılıyor. O da kendisi için bir akşam yemeği kadar para.

Yaptığı açıklamada ‘bunları yaşadığınız için çok üzgünüm' dedi ama o şekilde davranmadı. Sadece söylemde kaldı. Biz kardeşimle çok zorluklar yaşadık. Ben çok zor ameliyatlar geçirdim, kendisi beni bir kez bile aramadı."

"ÖZÜR DİLEMEDİĞİ İÇİN DAVA AÇTIM"

"Bizi bildiğini en başından beri inkar ediyor Metin Akpınar, ‘Bilmiyordum' diyor. Kendini savunmak için inkar ediyor" diyen Nebioğlu, "Babam benden bugüne kadar özür dilemediği için davayı açtım. Kendi eşini korurken bizi korumuyorsun. Bu sürecin başına geleceğini biliyordu, her şeyden haberi vardı. Çok güzel oyunculuk yaptı" dedi.

"Eşiyle de muhatap oldum. Birkaç saat görüştük, ilk başta çok iyi davrandı. Sonra çok ama çok kötü davrandı" diyen Nebioğlu, "‘Gel bakalım sen, neden Metin Abi'nin üzerinden prim yapıyorsun. Git ananın yanına' diye tepki gösterdi” ifadesini kullandı. 

NE OLMUŞTU?

Metin Akpınar evlilik dışı doğan ikiz kızları Duygu ve Sevgi Nebioğlu’nu kabul ettiğini geçtiğimiz günlerde açıklamıştı.

Konuyla ilgili Candaş Tolga Işık’a konuşan Metin Akpınar, çok şaşırdığını ve sarsıldığını söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Bu duyuru son gelişmeler üzerine sevgili halkıma, sevenlere kızanlara duyurudur. 36 yıl önce Antalya'da bir sanatsal etkinlikte tanıştığım kişiyle sadece bir gecelik beraberliğim oldu. Bu olaydan sonra bir daha ne görüştük ne de haberleştik. 24 yıl sonra, bir gün ikiz kardeşler bana ulaşıp babalarının ben olduğumu söylediler. Elbette çok şaşırdım ve sarsıldım.

Kızlarımdan öğrendiğime göre bir yetiştirme yurdunda kalmışlar, 6 yaşındayken de Nebioğlu ailesi tarafından evlat edinilmişler. 20 yaşına geldiklerinde ise biyolojik ailelerini bulmak istemişler. Kendilerini ilk tanıdığımdan itibaren çocuklarım olarak kabul ettim. Hepimiz açısından en sağlıklı şekilde ilişkimizi sürdürmek için karşılıklı çaba sarf ettik. Bu şekilde yolumuz kesiştikten sonra onlara, eşim Göksel ile birlikte elimizden geldiğince maddi ve manevi destek olmaya çalıştık. Bunca yıldan sonra gelen bu haberin ardından onların beklediği ve umduğu baba olmam kolay değildi. İlişkimizi kendimize bir yol bularak sürdürmeye çalıştık.

"ÖZÜR DİLİYORUM”

2023 yılına geldiğimizde aramızdaki bağı resmiyete kavuşturmayı tercih ettiler. İtirazım olmadı ve kamuoyunu meşgul eden dava süreci başladı. Bu dava sırasında davayı zora sokacak herhangi bir çabam olmadı. Hukuki prosedürler tamamlandıktan sonra 13 Ekim 2023 günü itibariyle Duygu, benim nüfusuma geçti, hukuki işlem tamamlanınca kardeşi de geçecek. Kızlarımı tanımamdan itibaren bugüne kadar onları kabullenmemde ve onlara karşı duygularımda bir değişiklik olmadı. Bu dava sürecinin de buna olumsuz bir etkisi yoktur.

Varlıklarından haberdar olmadığım çocuklarımın çektiği acılardan dolayı çok üzgünüm. Ayrıca eşim Göksel Akpınar’ı üzdüğüm için özür diliyorum.En önemlisi anlamsız bir şekilde üzdüğüm halkımdan özür diliyorum. Ne yazık ki hayat geriye doğru yaşanmıyor.”

"SANAT TARİHİNİN KAYBI ÇOK BÜYÜK OLUR”

Duygu Nebioğlu babasının açıklamasının ardından sosyal medyada paylaşımda bulunmuş, “Size elimdeki deliller ile gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlattığımda sanat tarihinin kaybı çok büyük olur” ifadelerini kullanmıştı.