YAZI HAYATI
Nazım Hikmet'in, hece vezniyle yazdığı ilk şiirleri "Yeni Mecmua", "İnci", "Birinci Kitap", "İkinci Kitap" ve benzeri dergilerde yayımlandı.
Bahriye Mektebi'nde öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alan Ran, 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada "Bir Dakika" adlı şiiriyle birincilik kazandı.
Usta şair, daha sonra "Aydınlık", "Resimli Ay", "Hareket", "Resimli Her şey" ve "Her Ay" isimli dergilerde çok sayıda yazıya imza attı.
Eserleri 50'den fazla dile çevrilen Ran, "28 Kanunisani" başlıklı ilk şiir kitabını 1924 yılında Moskova'da, daha sonra "Güneşi İçenlerin Türküsü" kitabını 1928'de Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yayınladı.
Sovyetler Birliği'nde yaşadığı yıllarda hece ölçüsünden ayrılan Nazım Hikmet Ran, şiirlerinde serbest ölçüyü benimseyerek, Mayakovski ve fütürizm taraftarı genç Sovyet şairlerden etkilendi.
Cezaevine girdiği yıllarda yazıları yayınlanmayan şairin 1940'lı yıllarda, Yeni Edebiyat, Ses, Gün, Yürüyüş, Yığın, Baştan, Barış gibi dergilerde İbrahim Sabri, Mazhar Lütfi takma adlarıyla imzasız olarak bazı şiirleri okuyucuyla buluştu. 1949 yılında cezaevindeyken Ahmet Oğuz Saruhan takma adıyla "La Fontaine'den Masallar" isimli kitabını çıkartan Nazım Hikmet'in eserleri, 29 yıl boyunca Türkiye'de basılmamıştı.
Nazım Hikmet'in "Dağların Havası" (Osmanlıca), "Güneşi İçenlerin Türküsü", "835 Satır", "Sesini Kaybeden Şehir", "Benerci Kendini Niçin Öldürdü?", "Taranta Babu'ya Mektuplar" isimli eserleri yaşamı sırasında okuyucuyla buluşurken, "Kurtuluş Savaşı Destanı", "Rubailer", "Memleketimden İnsan Manzaraları", "Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar", "Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar", "Kuvayi Milliye", "Sevdalı Bulut", "Nazım ile Piraye", "Hikayeler", "Piraye'ye Mektuplar", "Henüz Vakit Varken Gülüm"ün de aralarında bulunduğu çok sayıda eseri ise vefatından sonra yayımlandı.