Tayfur'un ilk Gülhane konserinin unutulmaz anılardan biri olduğunu değinen İlkan, şöyle anlattı:
"Bir pazar günü için, ilk gece, ilk teklifi Ferdi Tayfur'a yapmışlardı. Yaklaşık 8-10 yıldır sahneye çıkmıyordu. Onu Tarabya'dan aldık. Bizim o zaman korumalarımız yok. Arabayı ben kullanıyorum. Sağda Ferdi Tayfur. İlk defa Gülhane'de konsere çıkacak, 7-8 sene sonra. Sirkeci'ye vardığımızda, Gülhane'den Sirkeci'ye doğru gelen bir kalabalık gördük. Ferdi Tayfur büyük bir acı ve şaşkınlık içinde, üzülerek bana döndü, 'Görüyor musun, galiba unutulmuşum. Bak, beni beklemiyorlar. İnsanlar, geri dönüyor.' dedi. Bu arada avukatı Bülent'i gördü. 'Bülent sen de mi beni beklemiyorsun, gidiyorsun? Nasıl yaparsın bunu bana?' dedi. Büyük acı, keder ve şaşkınlık içinde, hiç kimsenin olmadığını, konserinin boş olduğunu sanıyordu. Avukat Bülent dedi ki 'Ferdi abi girebiliyorsan sen gir. Biz giremedik.' Şaşırdık yaklaştık 100 bine yakın insan meğer Ferdi Tayfur'u bekliyormuş. O kalabalık, geri dönenlermiş. O keder bir anda, sevince dönüştü. Birbirimize sarıldık ve oradan telefonlar açarak, ambulanslarda polis arabalarıyla içeri girmiştik. Müthiş bir konserdi. Gülhane konserlerinin ilk başlangıcı böyle olmuştu. İlk açılışı yapmıştı. O da bu kadar büyük kalabalık beklemiyordu. Hayatının dönüm noktalarından biriydi. Çok mutlu bir günümüzdü. Bugün de en acılı günümüzde, o mutlu günü anarak teselli buluyorum. Ömür boyu kalbimizde yaşatacağız. Son yazdığımız şarkıda olduğu gibi, 'Bir gün gitsen bile hatıran yeter' diyorum. Onun hatırası, adı, şanı yaşayacak, inanıyorum."