Dijital sanatta bir devrim: Refik Anadol'dan Unsupervised
Cumhuriyetin 100’üncü yılında medya sanatçısı Refik Anadol’un “Unsupervised-Machine Hallucinations” adlı eseri New York Modern Sanat Müzesi’nin (MOMA) kalıcı koleksiyonuna girdi. Dijital sanat adına bir devrim niteliği taşıyan bu gelişme sonrasında sanatçı Refik Anadol Ntv Radyo’dan Zeynepgül Alp’e konuştu. Eserin MOMA’nın tarihinde en çok sorulan çalışma olduğunu anlatan Anadol, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bunu yaşıyor olmanın çok anlamlı olduğunu dile getirdi.
Eserinizin New York Modern Sanat Müzesi’ne girmesinin önemini bize anlatır mısınız? Ve bu haberi aldığınızda ne hissettiniz, şu an neler hissediyorsunuz öğrenmek isteriz?
"Çok heyecanlıyım. Büyük bir haber paylaştık. 15 yıllık peşinden zorluklarla tırmanarak yürüdüğüm sanat dünyası sonunda eserimizi alanında en önemli müzesine kabul etti. Büyük bir gün tabii, hem benim için hem de alanda üretenler için. 2008 yılında Bilgi Üniversitesi’nde daha öğrenciyken veri resmi, data painting alanında ilk defa bir şeyler söylemeye başlamıştım. Verinin sadece rakamlar olmadığını, verinin bir nevi bir hatıra formu olduğunu ve bu hatıra formunun da herhangi bir renge, forma, tekstüre, heykele, resme, hikayeye, operaya, tiyatroya, müziğe dönüşebileceğini söylemeye çalışıyordum. Tabii bu hala uzun bir yolculuk ve bu yolculuğun üzerinde çok fazla yüksek lisans ve daha farklı araştırma yapma şansı elde ettim."