Yüz Yıllık Mucize'de büyük tesadüf! 'Süreyya tanıdı Ali Tahir'i'

Yönetmenliğini Hilal Saral’ın yaptığı, senaryosunu Nuran Evren Şit’in kaleme aldığı ‘Yüz Yıllık Mucize’ dizisi, 23 Mart akşamı ilk bölümüyle izleyici karşısına çıktı.

Başrollerini Ebru Şahin ve Birkan Sokullu'nun paylaştığı; kadrosunda Zerrin Tekindor, Necip Memili, Gözde Seda Altuner, Laçin Ceylan, Ayşegül Cengiz, Yalçın Hafızoğlu, Merve Nur Bengi, Ecem Çalhan, Zehra Kelleci ve Hümeyra gibi oyuncuların yer aldığı dizinin ilk bölümüne Ali Tahir'in hikayesi damga vurdu.

"100 YILDIR BİR MUCİZEYİ YAŞIYORUM"

Yüz Yıllık Mucize ilk bölümde, Miralay Ali Tahir, 1921'de Sakarya Meydan Muharebesi'nde çatışma sırasında vurulup öldüğünü tam defnedileceği sırada ise uyandı.

O günden sonra hiç uyumadığını ve hiç yaşlanmadığını, tam 100 yıl yaşında bir mucizeyi yaşadığını ve artık adının Kemal olduğunu anlatan günümüzde Göcek'te ortaya çıktı.

KEMAL'DEN TURGUT'A MEKTUP

Kemal, Göcek'te çocukluğundan beri tanıdığı ve gerçek yaşını bilen tek kişi Turgut ile buluştu. Onunla laflayan Kemal, ona bir zarf uzattı ve saat 02:28'de açması gerektiğini ifade etti.

Turgut zarfın hoşuna gitmediğini söylese de Kemal ona, otele gitmesini ve her şeyin keyfini çıkarmasını söyledi.

İLK TANIŞMA

Bu sırada roman yazmak için Göcek'te olan ve Bedri Rahmi Koyu'na gitmek için kiraladığı takada mahsur kalan Harika'yı fark etti.

Ona yardıma giden Kemal, nereye gideceğini sordu ve öğrenince de "Hava bozacak gitmeyin isterseniz" dedi. Ancak başka vakti olmadığını söyleyen Harika, Kemal'den kendisini koya bırakmasını rica etti.

Koya gittikten sonra motorun bujisinde sıkıntı olduğunu ifade eden Kemal, onu kendisinin bırakacağını söyledi.

Bu sırada Kemal'e kendini takdim eden Harika, yaşlı bir adamın aşk hayatını yazmaya çalıştığını ifade etti.

HARİKA'YA KENDİ HİKAYESİNİ ANLATTI

Bunun kendisine birini hatırlattığını belirten Kemal, kendi hayat hikayesini anlatmaya başladı.

Kemal, "Bu adamın adı Mehmet diyelim. 1800'lü yıllarda Selanik'te doğmuş. 1921'de Sakarya'da şehit düşmüş. Vurulduktan sonra bir mucize olmuş. Tam defnedileceği sırada geri dönmüş. O günden sonra da hep aynı yaşta görünmüş" dedi.

Harika'nın isteğiyle hikayeyi anlatmaya devam eden Kemal, "Eve döndüğünde annesi ve kız kardeşinin vefat ettiğini anlatan Kemal, Mehmet'in Atatürk'ün emriyle ziraat eğitim almak için ilk olarak Almanya'ya gitmiş sonra da Ankara'da kurulan ilk ziraat okulunda çalışmaya başlamış" dedi.

Ardından Harika'nın denize girdiğini gören Kemal, ona eşlik etti. Botla açıldıklarında fotoğraf çeken Harika, telefonunu denize düşürdü.

Hava da iyice bozunca Kemal'in evine misafir olan Harika, halasını arayıp haber verdi.

Kemal'den Mehmet'in evlendiğini ancak yaşlanmayışının dikkat çektiğini dinlemeye devam eden Harika, yemekleri kendi hazırlamak istedi.

SÜREYYA VE EŞREF'İN BÜYÜK AŞKI

Harika'ya hikayeyi anlatmaya devam eden Kemal, Mehmet'in adını Eşref olarak değiştirdiğini ve bir yerde uzun süre kalmadığını, öğretmen Süreyya ile tanışmasını anlattı.

Aslında Kemal'in anlattığı Süreyya, Harika'nın halasının ta kendisiydi.

Süreyya'nın eski eşi ve çocuklarıyla fotoğrafını görüp onu terk ettiğini anlatan Kemal, telefon çalınca Harika'ya geldiğini ifade etti.

Harika, nişanlısı Cem ile konuşan ve onun kendisini kıskanmasına sinirlenirken; Kemal de nişanlısının pek de haksız olmadığını, eğer gitmek zorunda olmasaydı onu yakından tanımak isteyeceğini belirtti.

HARİKA'DAN KEMAL'E: BEN YAZSAM BAMBAŞKA YAZARDIM BU HİKAYEYİ

Bu durumu kabul etmeyen Harika, Kemal'den kendisini karaya bırakmasını istedi. Karaya indiğinde hikayeyi yazmayacağını ve boşluklarla dolu olduğunu söyledi.

Harika, sözlerine "Şehit askerlerin mektuplarını neden teslim etmedi? Ayrıca kadınlar da pek gerçek değil bence, insan kocası yaşlanmıyor diye onu terk eder mi? Yaşlanmamak bir lanet değil ancak ödül olabilir. Ben yazsam bambaşka yazardım bu hikayeyi, bir amacı olurdu Mehmet'in" diye devam etti.

"ÇOK KORKTUM PAŞAM"

Bu sırada mektubu açan Turgut, Kemal'in kendisini vuracağını anlayıp koya gitti. Kemal'in evine gittiğinde onu kanlı canlı gören Turgut, dizlerinin üstüne kapanıp ağlamaya başladı. Sonra da "Çok korktum paşam, beni bırakıp gittin sandım. Benim senden başka kimsem yok bu hayatta" dedi.

SÜREYYA ŞOKE OLDU

Ertesi sabah uçakta Harika'nın yan koltuğuna oturan Kemal, eğer hikayeyi yazmak istiyorsa ona yardım edebileceğini söyledi.

Havaalanında Kemal ile vedalaşan Harika kendisini karşılamaya gelen Cem ve halası Süreyya'ya doğru gitti.

Bu sırada Harika'yı uzaktan izleyen Kemal, oradan uzaklaşırken Süreyya onu yani büyük aşkı Eşref'i gördü.

YORUM YAĞDI

Ali Tahir'in etkileyici hikayesi ve Harika'nın halası Süreyya'nın onu tanımasına sosyal medyadan yorum yağdı. İşte o yorumlardan bazıları...

"Eyvah Süreyya tanıdı Kemal'i"
"Bu nasıl hikayedir hayran kaldım"
"Son yıllarda izlediğim en farklı, en güzel dizi"
"Ali Tahir'in eski sevgilisi, Harika'nın halasıymış"
"Helal olsun bu işte emeği geçenlere. Sadece Atatürk sahneleri için bile takdir edilebilir. Şahane bir ilk bölüm. Kadrosu, Hilal Saral rejisi, Alp Yenier müzikleri… Bayıldım"
"Her karakter ayrı merak uyandırıyor"
"O nasıl bir aşk üçgeni?"
"Esas konu aşktan ziyade sırrın ortaya çıkması"
"Benim için dizi Eşref ve Süreyya’dır net"
"Hayran kaldım ilk bölüme, sanki çok kaliteli bir sinema filmi izliyormuşum gibiydi"

YÜZ YILLIK MUCİZE 2. BÖLÜM FRAGMANI