Başrollerini Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor'un paylaştığı Yalı Çapkını dizisinin 70. bölümünde; Seyran'ın hastalığını Suna'nın öğrenmesi dikkat çekti.
Yalı Çapkını son bölümde; Tarık'a silah çeken Ferit Korhan, "Senin benim karımın yanında ne işin var?" diye bağırdı. Tarık'ın "Ben şimdi anlatmayayım, o kendi anlatsın" demesi üzerine iyice sinirlenen Ferit, Seyran'ın "Ben buradan çıkıyordum. O da karşıma çıktı, rastlaştık. Uyardım ben de onu" demesi üzerine ona yalan söylememesi gerektiğini ifade etti.
Tarık'a silahsız birini sırtından vuracak kadar namert olduğunu söyleyen Ferit, Seyran'ı alıp oradan uzaklaştı.
O sırada Mezide de karşısına gelen Halis Ağa'ya "Ölmeden önce bir isteğin var mı?' deseler. Seni görmek isterdim. Yaşamadım da Hattuç'un beni o kireç kuyusuna gömdürmesinden beri araftayım ben" dedi.
Halis Korhan "Gelinlerimden, torunlarımdan uzak duracaksın. Yoksa o kocanı bulurum. İkinizin de canını alırım" deyince Mezide de "Oğlumun canına karşılık senden bir can istiyorum. Ancak o zaman kapanır bu" ifadelerini kullandı.
Ferit ile arabada kavga eden Seyran ise onun ısrarlı sözlerine dayanamayıp psikiyatri kliniğine gittiğini açıkladı.
Aynı anlarda Hatice ile dertleşen Gülgün, Halis Ağa'ya koç başını yatağa koyduğunu itiraf ettiği anı hatırladı. Mezide ile görüşen Halis Korhan, onun dediklerini düşünürken Hatice ile yemek yemek için sözleşti.
Eve döndüğünde Abidin ve Latif'e de hesap soran Ferit, Seyran'ın yanına odaya çıktı. Seyran'ın "Benim canımı yeterince yakmadan sen rahatlamayacaksın değil mi?" sözlerine "Gerçekten böyle olacağını düşünmüyorsun değil mi? Karımı tanıyorum ben. Bir şey var biliyorum, saklıyorsun. Tarık değilse de bir şey var söyle bana" diye cevap verdi.
Bunun üzerine Seyran da geceleri kabuslar gördüğünü, her şeyin üst üste geldiğini söyleyip "İçimdeki karanlık seni de yutsun istemiyorum" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Seyran'a sarılan Ferit ise "Sen benim ışığımsın. Sen olmazsan ben karanlıkta kalırım. Ben seni kaybetmekten çok korkuyorum. O yüzden böyle kızıp öfkeleniyorum. Çok özür dilerim. Sen yanımdayken kötü olduğunu düşünemedim" dedi.
Yüzünü yıkamak için tuvalete giden Seyran, Ferit'in Tarık'la görüşmesi ihtimalini duyunca Tarık'a buluşmak için mesaj attı.
O sırada ablasını öldürdüğü için perişan olan İfakat ise Şehmuz'a sığındı. Halis Ağa'nın kendisini çağırmasıyla şoke olan İfakat, yemeğe geleceğini söyledi.
Akşam toplu aile yemeği yenecek olması herkesi şaşırtırken; Ferit, gidip Abidin'den özür diledi. Aynı anlarda Seyran da Tarık ile buluşacağını ifade edip Suna'dan yardım istedi.
Yemek öncesi Suna ile plan yapan Seyran, bir benzinlikte Tarık ile görüştü. Tarık'ın hastalığını bildiğini öğrenen Seyran, ona "Mahvettiğin hayatımın diyeti olarak ablamdan, sevdiklerimden uzak duracaksın. Gözüm arkada ölmek istemiyorum" dedi.
O anlarda Ferit de Tarık'ın kendisine söylediği yere gitti. Orada kimseyi bulamayan Ferit, "Seçimlerin seni öldürecek. Karını mı seçeceksin aileni mi?" notuyla şaşırdı.
Ardından hep birlikte yemek yiyecekleri restoranda toplanan Korhanlardan Halis Ağa, ölümün zamanlı olmadığını söyleyip sözü Orhan'a devretti ve "Bu akşam hem benim emekliliğimi hem de bayrağı sana devretmemi kutlayalım" dedi.
Gülgün tuvalete gidince peşinden giden İfakat, "Ağam Orhan'ın ipini çekmiş görmüyor musun?" dedi. İçeriye dönen ikiliden İfakat, polislerin gelişiyle şoke oldu. Fikriye Keskin'in evinde ölü bulunduğunu söyleyen ve cinayetten şüphelendiklerini belirten polis memuru, İfakat'ı götürdü.
O gece Suna, Saffet'e mesaj atıp onunla görüşmek isterken; Tayyar da Tarık ile "Kızları siz alın, Esme'yi ben" diye anlaşma yaptı.
Ertesi sabah evden çıkarken Suna'yı götürecek şoförü tembihleyen Kaya, gittiği yeri bilmek için hamle yaptı.
Aynı anlarda Ferit ve Seyran da psikiyatri kliniğine girdi. Doktor Hanım'la görüşmeye giren Seyran, "Çok hastaymışım, doktorlar öleceğimi söyledi. Çok fazla vaktim de yokmuş. Bunu eşime nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. O yüzden geldim" dedi.
O sırada Saffet ile buluşan Suna da Seyran'ın hasta olduğunu duyunca şoke oldu. Saffet'i sıkıştıran Suna, "Seyran ölecekmiş" lafını duyunca adeta yıkıldı.
İfakat'ı hapisten kurtaran Gülgün, "Babam Orhan'a bir şey yapacak. Eve dönmen lazım" diyerek Halis Ağa'ya karşı ondan yardım istedi.
Halis Ağa da Orhan'la vedalaşırken; Kaya da Saffet'i kaçırıp yalıya getirdi. Suna gözyaşlarıyla Seyran'ın odasında kardeşini beklerken; Ferit de Seyran'a ne olacağı konusunda Saffet'i sıkıştırdı.
Aynı dakikalarda Saffet ile buluştuğunu söyleyen Suna, gözyaşlarıyla "Ablacığım sana yalvarıyorum doğru değil de" diyerek Seyran'ın dizlerine kapandı.
Ablasını öyle görünce gözyaşlarını tutamayan Seyran ise çok hasta olduğunu belirtti. O sırada Ferit odaya girdi.
Suna'nın kardeşinin hasta olduğunu öğrenmesi ve Ferit'in o an odaya girmesine sosyal medyadan yorum yağdı.
"Suna da Ferit de böyle öğrenmemeliydi"
"Ablan da eşin de senden öğrenmeliydi Seyran"
"Ah Seyran göz göre göre ateşe atıyorsun kendini"
"Bir hastalığa yakalanıp bunu kimseye anlatamamak çok zor"
"Ferit ve Seyran'ın en acı yüzleşmesi oldu"
"Seyran'ın Ferit'e olan aşkı Ferit'in Seyran'a sevgisi"
