Yalı Çapkını’nda Ferit yemeği bastı! ‘Seyran artık vazgeç'

Başrollerini Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir'in paylaştığı Yalı Çapkını dizisi gerek senaryosu gerek oyuncu kadrosuyla cuma akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.

20 Ocak akşamı 18. bölümüyle ekranlara gelen dizide; Efe’nin teklifi sonrası Seyran’ın dik duruşu, Ferit’in ona engel olmak istemesi dikkat çekti.

Yalı Çapkını son bölümde; Serter ile buluşmaya giden Ferit, Serter’in dayısı işin içine girince Seyran’a verdiği sözü tutamadı. Onu beklemekten vazgeçen Seyran da Defne ve Efe ile görüşmeye kendi gitti. Proje için heyecanlanan Seyran, eşi ve ailesiyle konuşmadan bir karar vermek istemediğini belirtti. Bunun üzerine Efe ile Defne, sözleşmeyi imzalamasını eğer olumsuz olursa yırtıp atacaklarını söyledi. Seyran da sözleşmeyi imzalayıp eve gitti.

FERİT, YENGESİNE SERT ÇIKTI

Seyran odada beklerken içeri gelen Ferit, ondan özür dileyip Efe gitmediyse yeni bir görüşme ayarlayacağını söyledi. Bunun üzerine Seyran da sözleşmeyi imzaladığını ifade etti. Duyduklarıyla çılgına dönen Ferit, Seyran’a bağırdı.

Bunu kabul edemeyen Seyran da ona bağırınca İfakat yukarı çıktı. “Ne oluyor burada?” diye sorunca da Ferit “Sana ne yenge. Ne oluyorsa oluyor. Biz sana soruyor muyuz odanda ne yapıyorsun diye?” dedi. İkisine de kızan İfakat, yemeğe düzgün bir şekilde inmelerini söyledi.

YEMEKTE SÖZLEŞME KRİZİ

Akşam yemekte de Defne konusunda Orhan, İfakat ve Ferit’in kendisine yüklenmesine dayanamayan Gülgün, en önemli şeyin huzur olduğunu, gerekirse Seyran’ın kabul etmeyeceğini söyledi. Gülgün’ün sözlerine karşı çıkan Asuman da “Bana yaptıklarınızı Seyran’a yapmaya çalışıyorsunuz” deyince Seyran, sözleşmeyi imzaladığını söyleyip odasına gitti.

KAZIM’DAN KIZINA TAM DESTEK

Eşinin peşinden giden Ferit ise bu işi Kazım Bey’e sormak istediğini söyledi. Seyran’ın babası Kazım’ı arayan Ferit, eşinin ondan izin alıp almadığını sordu. Kazım da Seyran’ın arkasında olduğunu, izin verdiğini ve yarın da yalıya gelip Orhan ile konuşacağını açıkladı.

FERİT, PELİN’İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

Duyduklarından memnun olmayan Ferit ise soluğu Defne’nin evinde aldı. İkisine de bağıran ve Efe’nin üzerine yürüyen Ferit, “Seni karımın yanında görmeyeceğim” dedi. Ardından da Pelin’in evine gitti. Pelin’e Serter’den ayrılması konusunda baskı yapan Ferit Korhan, onun göründüğü gibi biri olmadığını vurguladı. Bunu kabul etmeyen Pelin ise hala arkadaş olduklarını dile getirdi.

FERİT’TEN SEYRAN’A: SEN DE KÖTÜSÜN

Gece eve gelen Ferit Korhan, eşinin babasından izin aldığını söylemesi üzerine “Babanın neden kabul ettiğini biliyorum ben. Dedem bir arsa daha verir bu iş biter” dedi. Bunun üzerine Seyran “Ben de senin babanın ayıbını yüzüne mi vurmalıyım?” deyince Ferit, “Sen de kötüsün işte, için kötü. İşine gelmeyince nasıl geçiyorsun hemen karşı tarafa. Ünlü olmak istiyorsun, bizim gibi olmak, ezilmemek. Bana rağmen, bizimkilere rağmen deli gibi istiyorsun o işi yapmayı. Bir de ‘kız çocuklarına yardım’ diyorsun. Ben yemem” dedi. Seyran da ona acıdığını söyledi.

SERTER VE DAYISI FERİT’İN PEŞİNDE

Sabah Pelin’e giden Serter, ona kötü göründüğünü ve ne olduğunu sordu. Ferit’in geldiğini duyunca da sinirlenip dayısını aradı. Dayısından Ferit’e bir gözdağı vermesini istedi. Bunun üzerine harekete geçen Serter’in dayısı, Kazım ve Suna’yı yalıya götüren Abidin’in önünü kesti. Çıkan tartışmaya Suna müdahale edince Serter’in dayısı ve adamları gitti.

Yalıya gittiğinde Orhan ve Ferit ile baş başa konuşan Kazım, yine kızının arkasında durdu. Seyran’ın Esme ya da Gülgün gibi olmasını istemediğini ifade eden Kazım, elinin ekmek tutmasından mutluluk  duyacağını belirtti. Babasıyla aynı fikirde olmak istemeyen Ferit ise “Seyran ne istiyorsa öyle olacak” diyerek odasına çıktı.

SUNA HER ŞEYİ DUYDU

Seyran’a her şeyin istediği gibi olacağını söyleyen Ferit, uğraştığı şeylerin yanında kendisine yüklendiği için eşine sitem etti. Ardından Abidin arayınca aşağıya indi. Serter’in dayısının arabayı sıkıştırdığını ifade eden Abidin, Ferit’i uyardı. Buna sinirlenen Ferit de Pelin’e gitmek istedi. İkilinin konuştuklarını duyan Suna, kardeşinin yanına çıktı.

İFAKAT VE ORHAN’IN YAKALANMA KORKUSU

Bu sırada telaşlanan Orhan, önceki gece kendisine Ferit’in her şeyi bildiğini söyleyen İfakat’a oğlunun aralarında geçenleri bildiğini söyledi. Ferit’le yüzleşeceklerini söyleyen Orhan, her şeyi inkar edeceklerini ifade etti.

EFE’DEN YEMEK TEKLİFİ

Ferit’in sözlerinden etkilenen Seyran, işi kabul edip etmeyeceğini düşünürken Efe kendisini aradı. Hala bir karar vermediğini söyleyen Seyran, Efe’nin yemek teklifini de kabul etmedi. Odaya gelen Suna’ya da hata yaptığından bahseden Seyran, ablasından Ferit’in Pelin’e gittiğini öğrenince çok sinirlendi.

SEYRAN SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Gözyaşlarıyla odada Ferit’i bekleyen Seyran, eşi geldiğinde Pelin ile görüşüp görüşmediğini sordu. Pelin’in yeni sevgilisinin tehlikeli biri olduğunu anlatan Ferit, onu uyardığını söyledi. Çılgına dönen Seyran, planını sorunca Ferit baba olmak istediğini vurguladı. Bunun üzerine Seyran, hayatında daha aşağılık biriyle karşılaşmadığını belirterek onu odadan kovdu. Sinir krizi geçiren Seyran’ı Suna sakinleştirirken Ferit de Abidin ile dışarı çıktı.

FERİT’TEN BASKIN

Toparlanan Seyran, ablasına hazırlanmasını Efe ve Defne ile yemeğe gideceklerini söyledi. Restorana giden abla kardeş keyifli vakit geçirirken garsondan haber alan Abidin de Ferit’le mekana gitti.

Öfkeden deliye dönen Ferit, "Seyran" diye bağırdıktan sonra masaya vurdu. Sonra da Efe’ye bağırarak “Seni bir daha karımın yanında görmeyeceğim demedim mi?” dedi.

YORUM YAĞDI

Seyran’ın kararlılığı ve Ferit’in davranışları sosyal medyada gündem oldu. Diziye #yalıçapkını etiketiyle binlerce yorum yağdı. İşte o yorumlardan bazıları...

“Seyran her bir gözyaşının intikamını tek tek al”
“Seyran, Kazım’dan kurtuldu derken daha kötüsüne düştü”
“Bunca gönül kırıklığından sonra güzel günler nasıl yaşanacak”
“Birinin Ferit’i kendine getirmesi lazım”
“Kazım’a helal olsun, babalık böyle olur”
“Üzüldüğüm tek şey Efe’nin tam da Ferit’in dediği gibi olması”
“Seyran artık şu Ferit’ten vazgeç”
“Kazım bile gelişti Ferit’te gram değişiklik yok”