Star’da izleyicilerle buluşan Yalı Çapkını dizisi, üçüncü sezonu ile ekrana dönmeye hazırlanıyor.
Dizi ekibi bugün sete çıktı. Dizinin 13 Eylül’de üçüncü sezonu açması planlanıyor
Dizinin 74. bölümü zaman atlaması ile başlayacak. Seyran’ın hastalığı üzerinden 2 sene geçmiş, bu geçen senelerde ise yalı sakinlerinin hayatında çarpıcı değişimler olmuştur.
Hikayesine eşlik edecek yeni ve birbirinden renkli karakterleri ve heyecan dolu gelişmeleriyle Yalı Çapkını, üçüncü sezonunda da izleyicileri ekran başına kilitleyecek.
Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor’un başrolde olduğu dizide; Şerif Sezer, Gülçin Santırcıoğlu, Emre Altuğ, Gözde Kansu, Ersin Arıcı, Beril Pozam, Diren Polatoğulları, Sezin Bozacı, Hülya Duyar, Yiğit Tuncay, Gülen Gedikoğlu gibi isimler de yer alıyor.
Yönetmenliğini Burcu Alptekin’in üstlendiği Yalı Çapkını’nın senaryosunu H. Zeynep Bonçe kaleme alıyor.
Yalı Çapkını, üçüncü sezonuyla yakında Star’da.
Star TV'nin cuma akşamlarına damga vuran dizisi Yalı Çapkını, 7 Haziran akşamı 73. bölümüyle sezon finali yaptı.
Yalı Çapkını son bölümde; Pelin'in karşısına çıkmasıyla şoke olan Seyran, onun "Ferit'i düşünüyorum ben. Onun bunu senden duymaya hakkı var" dedi. Seyran ise Ferit'e bunu yapamayacağını söyledi. Kararına saygı duyduğunu söyleyen Pelin, ona elini uzattı.
Kont Ziya'nın kendisine teklifini kabul eden Ferit ise onun isteği üzerine akşam bir davete katılacaklarını Seyran'a haber verdi.
Aynı anlarda Seyran'a Kaya'yı bırakacağına dair söz veren Tarık ise Kaya'yı serbest bıraktı. Çıktığı gibi Suna'yı arayan Kaya da doktor konusunda şüpheler olduğunu söyledi ve ona Esme'yi aramasını tembihledi.
O sırada Esme de kendisine silah doğrultup tehdit eden Tayyar'ın isteğiyle telefonu açtı. Kızına iyi olduğunu söyleyen Esme, telefonu kapatınca Tayyar'ın Mezide'nin eşi olduğunu öğrendi.
Akşam Kont Ziya'nın isteğiyle tarzını değiştiren ve yalıya dönen Ferit ise Seyran'la çıkmak üzereyken Hatice ile tartıştı. Ona kimseye hesap vermeyeceğini söyleyen Ferit, eşini de alıp çıktı.
Kaya ise akşam eve döndüğünde Tarık'ın söylediği gibi bir doktor olduğunu ancak son birkaç ayda Seyran'ınkine benzer bir dosya almadığını ve ne Tarık'tan ne de Seyran'dan haberi olduğunu "Bence Tarık'ın amacı Seyran'ı Londra'ya kaçırmak" sözleriyle ifade etti.
Aynı anlarda Halis Ağa da Kont Ziya'nın torununu himayesi altına almak istediğini öğrenip sinirlendi. Latif'e hemen toplantının adresini bulmasını emretti.
FERİT KONSEYDE
Ferit ise Kont Ziya'nın davetiyle gittiği mekanda markanın başında kendisinin olduğunu "Bu akşam burada dedem adına bulunmuyorum. Korhan soyadını geleceğe taşıyacak tek kişi olarak buradayım" dedi.
Akşam Zerrin ile bir mekanda eğlenen Kazım ise kıskançlığına yenik düşüp kavga çıkarttı. İkili mekandan çıkınca Zerrin'i suçlayan Kazım, ona tokat atınca Zerrin çıldırdı. Ona tokat atan Zerrin, "Bir daha sakın karşıma çıkma. Sen beni karınla karıştırdın galiba. Ona yaptıklarını bana yapamazsın" ifadelerini kullandı.
Annesi Esme için endişelenen Suna önce babasını aradı ardından da halası Hatice'ye durumu anlattı. Kazım'ı arayan Hatice ise onun sarhoş olduğunu duyunca telefonu kapattı.
SEYRAN'IN FERİT KORKUSU
Bu sırada Ferit'in Kont Ziya ile erkeklerle toplantı yapmasından endişelenen Seyran ise Halis Korhan'a durumu bildirdi. Halis Ağa ise yolda olduğunu ve oraya geldiğini ifade etti.
Tam o an konseyde silahlar patlayınca Seyran, "Ferit" diye bağırarak koştu. Hemen onu dışarı çıkaran Ferit, "Ferit Korhan artık bu. Benim ait olduğum yer o masanın en başı ve ben o masanın başına gelene kadar benim sözümden çıkmayacaksınız" dedi. Seyran ise "Baban seni böyle görseydi hayal kırıklığına uğrardı. Sadece üzülürdü" deyince Ferit ona gitmesini söyledi.
Konseyi basan Halis Korhan ise "Kimin haddine benim haberim olmadan torunumu bu masaya oturtmak? Siz kimsiniz? Ölmedim ben daha" diye bağırdı. Ardından Kont ve Ferit ile dışarı çıkan Halis Ağa, Ferit'in bu işlere bulaşmaması için gerekirse elini kana bulayacağını ifade etti. Bunun üzerine Ferit de "Senin ağalığın bitti dede. Bu artık benim yolum. Ben ya da kimse bedel ödemeyecek artık buna izin vermeyeceğim" dedi.
Ferit'in bu sözleri sonrası yalıya giden Halis Ağa, Seyran'a onlara yardım edeceğine dair söz verdi ancak ondan da kendisine koşulsuz şekilde yardım edeceğine dair söz aldı.
HALİS AĞA'DAN ŞAŞIRTAN PLAN
Ardından odasına çekilen Halis Korhan, Latif'e herkese kim olduğunu göstereceğini "Beklemeye gerek yok. Yarın her şey bitecek" sözleriyle açıkladı. Sabah Ferit'i yanında göremeyen Seyran, onun Abidin ile konuştuğunu görünce rahat bir nefes aldı. O sırada Halis Ağa da Latif ile İfakat'a haber yolladı.
Gülgün'ü uyandırıp hazırlanmasını söyleyen İfakat, "İçimizi soğutmaya gidiyoruz" dedi. Aynı anlarda Esme'nin eve gelmediğini öğrenen Kazım da halasını arayıp yardım istedi. Seyran da Tarık'la buluşmak üzere sözleşti ve yalıdan çıktı.
DO sırada Tayyar'a bağıran Esme, onun laflarından korkup bağırmaya başladı. Tayyar da "Ben Mezide böyle bağırdığı için boğup bir köşeye attım seni de boğacağım" dedi. Tayyar ona saldırırken gelen Kazım ise Esme'yi kurtardı.
Suna, Saffet ile buluşup ona tuzak kurarken; Seyran da Tarık'ın verdiği biletleri gözünün önünde yırttı. Tüm bu gelişmelerle Tayyar, Şehmuz, Saffet ve Tarık alt oldu.
KORHANLARIN GÜCÜ
O sırada Ferit ile annesini arayan Pelin de Seyran'ın telefonuyla ona yalan söylediğini itiraf etti. Abidin, Pelin ve Ferit, Seyran'ın çağırdığı yere gitti. Halis Ağa'nın dediklerini yaptığını söyleyen Seyran, onun herkesi yakalattığını ifade etti. Üçü birlikte beklerken Pelin de yaptığı her şey için özür diledi.
Tüm ailesiyle düşmanlarının karşısına dikilen Halis Korhan, "Öyle aşağılık öyle zavallı varlıklarsınız ki yürekleriniz kapkara. Ölmeyi hak ediyorsunuz ama yazılacak günaha değmezsiniz. Özellikle buraya getirdim hepinizi. Biz birbirimize kenetlendikten sonra hiçbir güç ailemizi dağıtamaz" dedi. Bunun üzerine dedesinden özür dileyen Ferit, Halis Ağa'nın "Merak etme senin de vaktin gelecek. O zaman benden de Ziya'dan da güçlü olacaksın" sözlerine kulak verdi.
Akşam tüm aileyi yemekte toplayan Halis Korhan ise "Huzur ve mutluluğumuza kast eden kişiler cezasını buldu. Hayatta bir tek ölümün telafisi yok. Hem bu gerçeği yeniden idrak etmek hem de güvenlik nedeniyle sizlerden sakladığım sırrı hepinizle paylaşmak için buradayım. Belki de bana kızgınsınız onları yarıda bırakın. Bu gece yaşayacağınız mutluluğun tekrarı da tarifi de olmayacak" dedi.
Halis Ağa'nın isteği sonrası Latif kapıyı açınca Orhan Korhan içeri girdi. Ferit ve Gülgün koşup ona sarılırken büyük mutluluk yaşandı.
Tüm ailesine uzaktan bakan Seyran ise "Ölmek istemiyorum" diye düşünürken yere yığıldı. O sırada kardeşi için korkan Suna, "Çok hasta Seyran, senden saklıyordu Ferit. Kardeşim ölüyor" diye çığlıklara boğuldu. Şoke olan Ferit ise "Seyran nefes almıyor, yardım edin" diye feryat etti.
