Kuzey Kore, Güney Kore'ye propaganda broşürleri ve çöpler taşıyan en az 150 balon gönderdi. Bu durum üzerine yetkililer, sakinleri evlerinde kalmaları konusunda uyardı.
Güney Kore ordusu, yaptığı açıklamada, "pis atık ve çöp" içerdikleri için halkın beyaz balonlara ve onlara bağlı plastik torbalara dokunmamaları gerektiğini belirtti.
Balonlar, Güney Kore'nin dokuz ilinden sekizinde bulundu ve ilgili yetkililer tarafından incelemeye alındı.
Kuzey ve Güney Kore, 1950'lerdeki Kore Savaşı'ndan bu yana propaganda kampanyalarında balonları kullanıyorlar.
Kuzey Kore Savunma Bakan Yardımcısı Kim Kang Il, pazar günü devlet medyasına yaptığı açıklamada, "Çok yakında sınır bölgeleri ve Güney Kore'nin iç bölgeleri atık kağıt ve pislikle dolacak ve onları temizlemenin ne kadar çaba gerektirdiğini doğrudan deneyimleyecekler" demişti.
Salı gecesi geç saatlerde, Güney Kore'nin başkenti Seul'ün kuzeyinde ve sınır bölgesinde yaşayan sakinler, il yetkililerinden dışarıda bulunmaktan kaçınmalarını isteyen kısa mesajlar aldı. Ayrıca, "tanımlanamayan bir nesne" gördüklerinde en yakın askeri üsse veya polis karakoluna bildirmeleri istendi.
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, beyaz yarı saydam balonlara ip ile bağlı torbaların tuvalet kağıdı, koyu toprak ve pil gibi atıkları taşıdığını gösteriyor.
Güney Kore'nin Yonhap haber ajansı, "Düşen bazı balonlar koyu renk ve kokuya bakılırsa dışkı taşıyor gibi görünüyor" açıklamasında bulundu.
Güney Kore ordusu bu eylemi "uluslararası hukukun açık bir ihlali" olarak kınadı. "Bu durum halkımızın güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Balonlar nedeniyle yaşanan her şeyden Kuzey Kore tamamen sorumludur ve Kuzey Kore'yi bu insanlık dışı ve kaba eylemi derhal durdurması konusunda sert bir şekilde uyarıyoruz," dedi ordu.
Bu ayın başlarında, Güney Kore merkezli aktivist bir grupun, Kuzey Kore'ye, broşürler, Kore pop müziği ve müzik videoları içeren USB bellekler taşıyan 20 balon gönderdiği iddia edilmişti.
Kuzey Kore de 2016'da tuvalet kağıdı, sigara izmariti ve çöp taşıyan balonlar göndermiş Seul polisi bunları "tehlikeli biyokimyasal maddeler" olarak tanımlamıştı.
