Hollanda'da aşırı sağcı popülist Geert Wilders'in partisi, beklentileri aşan büyük bir seçim zaferine imza attı.
Wilders'in "Özgürlük" Partisi, sandıktan açık ara farkla birinci çıktı. İslam karşıtı parti, 37 milletvekiliyle 150 üyeli parlamentoda sandalye sayısını iki katından fazla artırdı.
Eski AB KOmisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın sol bloğu, 25 sandalyeyle ikinci oldu.
Başbakan Mark Rutte'nin merkez sağ "Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi" hezimet yaşadı.
Türkiye kökenli Dilan Yeşilgöz'ün başına geçtiği iktidar partisi 24 milletvekiliyle üçüncü parti oldu.
Türkleri ve Müslümanları temsil eden DENK partisi 3 milletvekilini korudu.
Wilders'in zaferi, Slovakya'da AB karşıtı popülist Robert Fico'nun kazandığı seçimden iki ay sonra geldi. İtalya'da da geçen yıl, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en sağcı hükümet kuruldu.
Macaristan Başbakanı Victor Orban ile Fransa'nın aşırı sağcı lideri Marine LePen'in tebrik mesajı gecikmedi. Orban, "değişim rüzgarı" paylaşımı yaptı.
Wilders'in başbakanlık koltuğuna oturabilmesi için üç partili koalisyon kurması gerekiyor. Seçim kampanyası sırasında İslam karşıtı söylemini yumuşatsa da hiçbir parti Wilders ile koalisyona sıcak bakmıyor. Timmermans, sonuç açıklanır açıklanmaz koalisyon kapısını kapattı.
Wilders'in Yeşilgöz ve yeni kurulan "Yeni Sosyal Sözleşme" partisiyle koalisyon kurmayı deneyeceği tahmin ediliyor. Yeşilgöz, seçim gecesi Wilders'in hükümet kurup kuramayacağını görmesi gerektiğini söyledi.
Daha öncede Wilders'in, kendi liderliğinde kurulacak bir koalisyonda yer alabileceğini açıklamıştı.
Yeni Sosyal Sözleşme partisinin lideri Pİetrs Omtzigt de koalisyon müzakerelerine açık olduğu sinyali verdi.
"Hollanda'nın Trump'ı" olarak da nitelenen Wilders, eski ABD Başkanı'na benzetiliyor. Trump gibi "Önce Hollanda" diyen Wilders'in dış politikası da Donald Trump'ınkiyle paralellikler taşıyor.
Rutte hükümetinin 13 yıllık iktidarının sonunu göçmen politikası getirdi. Wilders'in başarısı da göç karşıtı söylemine bağlanıyor.
18 Haziran 1977’de Ankara’da doğan Dilan Yeşilgöz, Tunceli kökenli. Babası 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda (DİSK) görevli sendikacı Yücel Yeşilgöz.
Darbeden sonra baba Yeşilgöz, Hollanda’ya sığınma talebinde bulundu. Daha sonra Dilan Yeşilgöz, annesi ve kız kardeşiyle birlikte tekneyle Yunanistan’ın Kos adasına, oradan da mülteci olarak Hollanda’ya gitti.
Dilan Yeşilgöz siyasi hayatına Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nde başladı. 2014 ve 2017 seçimlerinde parti listesinden Amsterdam Kent Konseyi üyeliğine seçildi.
25 Mayıs 2021’de Hollanda’da Ekonomik İşler ve İklim Politikası Devlet Bakanı olarak atandı. 10 Ocak 2022 tarihinden itibaren Güvenlik ve Adalet bakanı olarak görev yapıyor.
Başbakan Mark Rutte’nin siyaseti bırakma kararından sonra 18 Ağustos 2023’te oybirliğiyle VVD’nin genel başkanı seçildi.
