Geçmişte olimpiyatlarda yer almış 7 tuhaf spor

Bu yıl olimpiyatlara break dansın eklenmesi birçok hayranın kafasını karıştırmış olabilir.

Ancak efsanevi uluslararası çok sporlu etkinlikte yaşanan en garip olay muhtemelen bu değil.

1896 yılında Atina'da düzenlenen ilk modern edisyondan bu yana Yaz Olimpiyatları'nda birçok sıra dışı mücadele yaşandı .

HALAT ÇEKME (1900-1920)

Fransa'da düzenlenen 1900 Yaz Olimpiyatları'nda 13 yeni spor programa dahil edildi, bunlardan birisi de halat çekme oldu.

1900, 1904, 1908, 1912 ve 1920 yıllarında olmak üzere beş kez düzenlenen halat çekme oyunu, eski olimpiyat sporları arasında en uzun ömürlü olanlardan biriydi. 

Büyük Britanya, 1908'de Londra'da ve 1920'de Antwerp'te olmak üzere halat çekme oyununda iki kez altın madalya kazandı.

İsveç ve ABD de sırasıyla 1912 ve 1904 yıllarında altın madalya kazanırken, 1900 yılında Danimarkalı ve İsveçli oyunculardan oluşan karma bir takım altın madalya kazandı.

Halat Çekmenin, 1900'de Fransa ile başlayan olimpiyat macerası, 1924'te yine Fransa'da sona erdi. Yaz Olimpiyatları programından 1924 yılında çıkarılan halat çekme, bir daha olimpiyatlarda branş olarak yer almadı. İlk kez 1924'de olimpiyat oyunlarına katılan Türkiye ise bu alanda hiç yarışmadı.

İPE TIRMANMA

1896'dan 1932'ye kadar dört farklı Olimpiyat'ta yer alan ipe tırmanma, sporcuların üst vücut gücünü ve tırmanma becerilerini test eden bir oyundu. Genellikle 14 metre uzunluğundaydı ve sporcuların emniyet kemeri kullanmadan, sadece kuvvet ve teknikle tırmanması gerekiyordu. Bu nedenle spor büyük risk taşıyordu.

Yarışmacılar sadece zirveye ne kadar çabuk ulaşabildiklerine göre değil, bunu ne kadar şık bir şekilde yaptıklarına göre de puan alıyordu.

En unutulmaz tırmanıcılardan biri, tahta bacağı olmasına rağmen 1904'te altın madalya kazanan ABD'li George Eyser'di.

UZAK DALIŞ (1904)

Uzak dalış, 1904 Louis'deki oyunlarında sadece bir kez düzenlen, dalış ile uzun atlama arasında bir su sporuydu.

Yarışmacılar havuza basit bir dalış yaparak, nefes almak için sudan çıkmadan, mümkün olduğunca uzun bir mesafe boyunca süzülmek zorundaydı.

Yarışmacıların suya girdikten sonra, ayaklarını çırparak kendilerini herhangi bir şekilde ilerletmelerine kesinlikle izin verilmiyordu.

Uzak dalış, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında popülerliğini kanıtlamış olsa da, eleştirmenler kısa süre sonra bu yarışı sıkıcı ve hiç de atletik değil diyerek küçümsemiş ve bir daha olimpiyatlarda yer almamıştır.

SICAK HAVA BALONCULUĞU

Günümüzde sadece iki hafta süren olimpiyat oyunları, 1900'de Paris'te düzenlendiği sene Mayıs ayından Ekim ayına kadar beş ay süren bir döneme yayılmıştı.

Bu ekstra zaman dilimi, sıcak hava balonculuğu da dahil olmak üzere bazı yarışmaların diğerlerinden daha uzun sürmesine olanak sağladı. Paris 1900'de iki Fransız balon pilotu Paris'ten Kiev'e yaklaşık 36 saat balon sürerek bu kategoride dünya rekoru kırdı.

Uzun mesafe balonculuk yarışmasında bir yarışmacı Rusya'ya indi ve pasaport başvurusunda bulunmadığı için tutuklandı.

MOTORLU TEKNE YARIŞI

Powerboating olarak da bilinen motorlu tekne yarışı sadece bir kez, 1908'de Londra  düzenlenen olimpiyatlarda yapıldı.

Ancak Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin, Olimpiyatların bir motorun değil, insan vücudunun dayanıklılığını test etmekle ilgili olduğunu fark edince bu spordan vazgeçildi.

SOLO SENKRONİZE YÜZME

1984-1992 yılları arasında düzenlenen solo senkronize yüzme, tamamen kadınlara özel olan ve yarışmacıların müzik eşliğinde suda senkronize şekilde koreografik hareketler sergilediği bir oyundu.  

Bireysel olan bu oyunda hareketlerini senkronize edecek kimse olmadığından,  adı her zaman bir çelişki olarak algılanıyordu.

Günümüzde, en az dört kişiden oluşan ikili ve takımlar halinde yapılan senkronize yüzme hâlâ Olimpiyatlarda yer alıyor; ancak terim artık artistik yüzme olarak adlandırılıyor.

KOŞAN GEYİK (1908-1924)

Atıcılık hala bir Olimpiyat sporu ancak 1908 ve 1924 yılları arasında düzenlenen koşan geyik en garip branşlarından biriydi.  Hareket halindeki bir hayvanı vurma pratiği bu yarışmaya ilham vermiş olsa da neyse ki Olimpiyat yarışmasında canlı bir geyik yer almıyordu.