Boynundaki kaşıntının nedenini egzama sandı ama gerçek çok başka çıktı! ''Tehlikeyi fark edemedim''

Kendisine 4. evre kanser konulmadan önce belirtileri görmezden geldiğini ifade eden Taylor Deanne Roy, geçmeyen kaşıntı ve halsizliğinin egzama ile bağlantılı olabileceğini düşündü. Geçtiğimiz aylarda lenf kanseri olduğu ortaya çıkan genç kadın, "İki yıl boyunca sürekli aşırı yorgun hissettim ama bunun, hayat şartlarının zorluğuyla alakalı olduğunu sandım'' dedi.

Boynunda büyük bir şişlik fark ettikten sonra doktora giden Roy, kanserin akciğerlere ve omurgadaki kemiklere kadar yayıldığını öğrendi. Tehlikeyi uzun süre fark edemediğini belirten Kanadalı kadın, "Kanser olduğumu  söylediklerinde sanki dünya bir anda durdu ve birkaç dakika boyunca dönmedi'' ifadelerini kullandı.

Şimdilerde tedavi gören Roy, sürekli olarak şiddetli ağrı, mide bulantısı ve bitkinlik problemi yaşıyor. ''Eskiden hiç zorlanmadan yaptığım şeyleri bile yapmakta zorlanıyorum'' diyen talihsiz kadın, bazı günler yataktan bile çıkamadığını anlattı.

LENF KANSERİ NEDİR?

Lenf kanseri, lenf sistemiyle ilgili bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücudun bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve lenf bezleri, lenf damarları ve lenf sıvısından oluşur. Bu sistem, enfeksiyonlara karşı savaşmada ve vücudu zararlı maddelerden temizlemede önemli bir rol oynar.

Lenf kanseri, lenfosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal şekilde büyümesi ve bölünmesiyle oluşur. İki ana türü vardır:

Hodgkin lenfoma: Genellikle genç yaşlarda görülür ve nadiren 55 yaşından sonra ortaya çıkar. Bu tür kanser, Reed-Sternberg hücrelerinin varlığıyla tanımlanır.

Non-Hodgkin lenfoma: Daha yaygın bir türdür ve herhangi bir yaşta görülebilir. Non-Hodgkin lenfomaları, farklı alt tiplerde olabilir ve bazen hızla gelişirken, bazen daha yavaş ilerleyebilir.

LENF KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

• Vücudun farklı bölgelerinde (boyun, koltuk altı, kasık gibi) ağrısız şişlikler, en yaygın belirtisidir. Bu şişlikler genellikle büyür ve sabit kalabilir.
• Vücut ısısının normalin üzerinde olması, bazen sürekli ya da aralıklı olabilir.
• Özellikle gece uykuda yoğun terleme, lenf kanseri belirtilerinden biridir.
• Uzun süreli ve açıklanamayan bir yorgunluk hali.
• Eğer kanser boğaz bölgesindeki lenf bezlerini etkiliyorsa, boğazda şişlik veya ağrı olabilir.
• Aniden kilo kaybı ve iştahın azalması, kanserin bir belirtisi olabilir.
• Bazı lenfoma türlerinde vücutta kaşıntı oluşabilir.
• Eğer kanser, göğüs bölgesindeki lenf bezlerini etkilerse, nefes almakta zorlanma ya da göğüs ağrıları görülebilir.
• Karın ağrısı, şişkinlik, bulantı veya sindirim sorunları da bazı durumlarda lenf kanserinin belirtileri arasında yer alabilir.

Lenf kanseri tedavisi, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Lenf kanseri genellikle lenfoma olarak bilinir. Hodgkin lenfoma ve non-Hodgkin lenfoma olmak üzere iki ana türü vardır. Her iki tür için tedavi seçenekleri farklılık gösterebilir. Lenf kanserinin tedavisinde kullanılan ana yöntemler ise şunlardır:

Kemoterapi: Lenf kanseri tedavisinin en yaygın yöntemlerinden biridir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldüren ilaçlar kullanır. Bu ilaçlar genellikle damar yoluyla verilir ancak bazı durumlarda ağız yoluyla da alınabilir. Kemoterapi, kanserin vücudun farklı bölgelerine yayılmasını önlemek için sistemik bir tedavi yöntemidir.

Radyoterapi (Işın tedavisi): Radyoterapi, kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Genellikle lenfoma hastalarının tedavisinde kullanılır, özellikle kanserin sınırlı bir alanda bulunduğu durumlarda etkilidir. Bu tedavi, genellikle cerrahi müdahale sonrası kalıntı kanser hücrelerini yok etmek için de kullanılabilir.

İmmünoterapiler: İmmünoterapiler, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasına yardımcı olan tedavi yöntemleridir. Lenfoma tedavisinde kullanılan bazı immünoterapiler, özellikle Hodgkin dışı lenfomalar için etkilidir. Monoklonal antikorlar ve check-point inhibitörleri gibi tedavi yöntemleri bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine saldırmasını sağlar.

Kemik iliği nakli (Hematopoetik kök hücre nakli): Özellikle agresif lenfoma vakalarında veya kemoterapinin başarılı olmadığı durumlarda, kemik iliği nakli (veya kök hücre nakli) kullanılabilir. Bu tedavi, hastanın bağışıklık sistemini sıfırlamak ve sağlıklı kök hücrelerle yeniden başlatmak amacıyla uygulanır. Otojen kök hücre nakli (kendi kök hücrelerinden) veya alogjenik kök hücre nakli (bağışçıdan alınan kök hücreler) yapılabilir.

Hedeflenmiş tedavi: Hedeflenmiş tedaviler, kanser hücrelerinin belirli moleküler hedeflerini hedef alarak tedavi eder. Bu tedavi, sağlıklı hücrelere zarar vermeden yalnızca kanserli hücreleri öldürmeye çalışır.
Örneğin, B hücreli lenfomalar için bazı hedeflenmiş tedavi yöntemleri mevcuttur.

Cerrahi müdahale: Lenfoma tedavisinde cerrahi müdahale genellikle sınırlı vakalarda ve özellikle lenf nodlarının tamamen çıkarılması gerektiğinde kullanılır. Ancak lenfoma genellikle cerrahiye uygun bir kanser türü değildir.

Biyolojik tedavi: Biyolojik tedaviler, kanserin büyümesini engellemeye yardımcı olan ilaçlar kullanır. Bu tedavi, bağışıklık sistemini destekler ve kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye çalışır.

Tedavi süreci, lenf kanserinin türüne, evresine, hastanın yaşı, genel sağlık durumu gibi faktörlere göre kişiselleştirilir. Bu nedenle, tedavi planı oluşturulmadan önce bir onkologla detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir.