Boynundaki bir şişlik sonrası hayatı alt üst oldu: "Lütfen benim yaptığım korkunç hatayı yapmayın"

DailyMail'de yer alan habere göre; Genç adam, Şubat ayında çenesinin hemen altında, sağ tarafında, kulağıyla aynı hizada bir şişlik fark etti. Sert fakat ağrısız olan bu kitleyi ilk etapta ciddiye almadı. Kendinde fark ettiği semptomu google aramaları sonucunda bunun şişmiş bir lenf nodu veya tükürük bezi olabileceğini öğrendi. Lenfoma ihtimali ise oldukça düşüktü ve kendisinde ek belirtiler bulunmadığı için paniğe kapılmadı.

Ancak haftalar geçmesine rağmen şişlik kaybolmadı. Bu süreçte boğaz ağrısı, halsizlik ve zaman zaman hafif ateş gibi semptomlar yaşamaya başladı. Bu durumu yoğun çalışma temposuna ve yaşadığı yeni ortama bağladı. Ancak doktoruna başvurduğunda bademcik iltihabı şüphelenildi ve antibiyotik tedavisi başlatıldı.

Antibiyotikler etkili olmadı ve Joshua, detaylı tetkikler için bir başka hastaneye yönlendirildi. Kan testleri, biyopsiler ve PET taramaları sonrasında 10 Nisan'da şu korkutucu gerçekle yüzleşti: 2. Evre Hodgkin dışı lenfoma.

23 yaşındaki genç vücudundaki belirtileri önemsemediği için "Lütfen benim yaptığım korkunç hatayı yapmayın" diyerek yaşadığı süreci ise şöyle anlatıyor;

“23 yaşında biri olarak hiçbir zaman kanser olabileceğimi düşünmemiştim,” diyen Thory-Rao, bu teşhisin kendisi ve ailesi için büyük bir şok olduğunu belirtti. Yaklaşık on yıl önce annesi meme kanseriyle savaşmış ve babası bu süreçte ona destek olmuştu. Bu nedenle ailesinin deneyimi, Thory-Rao'nun süreci kabullenmesini bir nebze olsun kolaylaştırdı.

Uzmanlara göre, gençlerde kanser vakaları endişe verici şekilde artıyor. Hodgkin dışı lenfoma vakaları 1970'lerden bu yana %80'den fazla artarken, kolon, meme ve prostat kanserleri de 50 yaş altında yaygınlaşıyor. Araştırmacılar bu artışın nedenlerini belirlemeye çalışıyor.

Joshua'nın doktorları erken teşhise dikkat çekti. Kemoterapiye başlayan genç adam, yorgunluk ve saç dökülmesi gibi yan etkilerle mücadele etti. Ancak ailesi, arkadaşları ve sağlık çalışanlarının desteğiyle tedavi sürecini atlatmayı başardı.

Bununla birlikte, kanserin psikolojik ve sosyal etkileri günlük hayatını zorlaştırdı. Yaşıtları ilerlerken kendisini sıkışmış ve geride kalmış hissetti. Tedaviden altı ay sonra işine dönmesine rağmen, kemoterapinin etkileri hala devam ediyordu.

Thory-Rao, deneyimlerinden büyük dersler çıkardı. Kanserin yalnızca yaşlı bireylerin hastalığı olmadığını ve erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor. “O kitleyi kontrol ettirdiğim için mutluyum. Bu sayede hastalık erken bir aşamadayken fark edildi ve tedavi başlatıldı,” diyor.

Joshua’nın hikayesi, erken teşhisin ve bilinçli olmanın kanserle savaşta ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.