İlk etapta göğsünde şiddetli bir ağrı hisseden Hollows, bunun kalp krizi habercisi olabileceğinden şüphelenerek hemen hastaneye gitti. Yapılan tetkiklerde hastanın kalp krizi geçirdiği, doktorlar tarafından doğrulandı.
Philip Hollows'ın kalp kasına kan sağlayan koroner atardamarların tamamen tıkandığı ve bunun kalp krizine yol açtığı belirlendi.
Kalp krizi genellikle bir kan pıhtısının kalbe giden kan akışını aniden engellemesiyle meydana gelir. Emekli cerrahın tıkalı damarına stent takıldı ve bu sayede kalbine tekrar kan akışı sağlandı. Hayatta kaldığı için kendisini şanslı hissettiğini anlatan Hollows, kan şekerinin yüksek olduğunu ve Tip 2 diyabete sahip olduğunu da öğrendi. Tip 2 diyabet, kan damarlarına zarar verebilen ve zamanla kalp hastalığına yol açabilen tehlikeli bir hastalık olarak biliniyor.
Diyabet olduğunu duyunca ikinci bir şok yaşayan emekli cerrah, kendisini kalp krizine götüren süreçte görmezden geldiği bazı belirtiler olduğunu fark etti.
"Kilo veriyordum ve daha sık tuvalete gidiyordum'' diyen Hollows, eşinin ısrarlarına rağmen doktora gitmediğini söyledi. Uzman isim, ''Eğer kan şekerimin yüksek olduğu 5 yıl önce teşhis edilseydi, belki de diyabet hastalığına yakalanmayacaktım'' dedi.
''Zayıf olduğum için diyabet geliştirme riskimin düşük olduğunu sanıyordum'' şeklinde konuşan Philip Hollows, kötü beslenme alışkanlıklarının da genel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade etti.
Hastanede birkaç gün kaldıktan sonra evine dönen Philip Hollows, ilk başlarda merdiven çıkmakta, hatta yürümekte bile zorlanıyordu ancak zamanla eski sağlığına kavuştu.
Haftada 2 kez egzersiz yapan emekli cerrah, açık hava yürüyüşlerini de alışkanlık haline getirdi.
Diyabet, özellikle insülin direnci ve yüksek kan şekeri seviyeleri nedeniyle kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Diyabetli bireylerde kalp krizi riski, sağlıklı bireylere göre daha yüksektir. Araştırmalar, diyabetin damar sertliği (ateroskleroz) gelişimini hızlandırarak kalp krizi riskini artırdığını göstermektedir.
