HSBC: Türkiye'den çıkma niyetimiz yok

HSBC Türkiye Genel Müdürü Kervancı,bankanın Türkiye'de kalma ve iyi olduğu alanlara yoğunlaşma kararı aldığını belirterek, "Bankayı satmak veya herhangi bir şekilde Türkiye’den çıkmak gibi bir niyetimiz kesinlikle yok" dedi.

HSBC: Türkiye'den çıkma niyetimiz yok

Kısa süre önce HSBC Türkiye Genel Müdürlüğü görevine getirilen HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, ilk değerlendirmesini yaptı.

HSBC'nin satılacağı yönündeki söylentilerin tamamen asılsız olduğunu belirten Kervancı, "Biz Türkiye'ye en erken giren yabancı bankalardan bir tanesiyiz. Yeni bir strateji ile Türkiye’de yolumuza devam etme kararı verdik. Bu strateji, iyi olduğumuz alanlara odaklanmaktır. Biz kurumsal bankacılıkta ve yatırım bankacılığında çok iyiyiz. Bireysel bankacılıkta da orta üst ve üst gelir gruplarına yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.

Kervancı, HSBC'nin dünyanın her yerinde zaman zaman yeniden yapılanmaya gittiğini hatırlatarak, "HSBC 17-18 ülkeden çıktı. Bazı ülkelerde özel bankacılıktan çekildi. Türkiye’de de bir yapı değişikliğine gittik ve artık önümüze bakıyoruz. Bizim Türkiye’de herkes için her şey olmak gibi bir hedefimiz yok. Bankayı satmak veya herhangi bir şekilde Türkiye’den çıkmak gibi bir niyetimiz kesinlikle yok." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN YATIRIM ELÇİSİYİZ"

Kervancı, sözlerini şöyle sürdürdü: "HSBC olarak Türkiye'de müşterilerin, özellikle de kurumların farklı finansman enstrümanlarına ulaşımını kolaylaştırabileceğiz. Çünkü Türkiye’nin en büyük problemlerinden bir tanesi iç tasarruf açığı. Türkiye'nin büyümesini sürdürülebilir hale getirmesi için de yurt dışından ciddi anlamda bir finansmana ihtiyacı var. Bunu da bizden daha iyi yapacak bir banka yok. Dolayısıyla bu konuda ağırlıklı olarak faaliyet göstermek istiyoruz. Onun haricinde yurt dışından Türkiye’ye çok fazla yatırım olanakları var. O olanaklar hala devam ediyor. Aslında biz orada öyle bir görev de görüyoruz şu anda. Türkiye'nin içinden geçtiği dönemde bunu farklı platformlarda; hem HSBC içerisinde hem müşterilerimize Türkiye ekonomisinde hala çarkların döndüğünü, Türkiye’deki kurumların hala aynı şekilde işlemeye devam ettiğini anlatıyor, Türkiye ekonomisine güven oluşturmaya, güven tesis etmeye devam ediyoruz. Türkiye'deki şirketlerin yurt dışına açılmalarına aracılık ediyoruz. Bunun geçmişte çok güzel örneklerini verdik. Bugün Ülker’in İngiltere’de United Biscuits’i satın almasına o fikri getirmiş, danışmanlığını yapmış, finansmanını yapmış banka biziz. Dolayısıyla bütün bu alanlara odaklanmak istiyoruz. Kısacası biz Türkiye’nin yatırım elçisiyiz."

ÇALIŞANLARIN DURUMU

Yeniden yapılanma sürecinde şube ağının da gözden geçirildiğini belirten Kervancı, çalışanların mağdur olmaması için gayret gösterdiklerini söyledi. Kervancı, "Maalesef bu dönemde bundan etkilenebilecek çalışma arkadaşlarımız olabilir. Fakat biz bu arkadaşlarımıza da hakkaniyetli davranıyoruz. Bu konuya çok önem veriyoruz. Adil davranmak bizim açımızdan çok önemli. Onların bundan mümkün olduğu kadar az etkilenmesini hedefliyoruz. Onlara farklı alanlarda destek veriyoruz. Bir kere kendi içimizde ne tür opsiyonlar olabilir, ne tür fırsatlar olabilir onlara bakıyoruz. İyi performans gösteren arkadaşlarımızı grup bünyesinde nerelerde konumlandırabiliriz, onlara bakıyoruz veya bu arkadaşlarımızın iş bulmalarına nasıl yardımcı olabiliriz, o konularda çalışmalarımız var. Bu arkadaşlarımızla alakalı her türlü referansı da vermeye hazırız" diye konuştu.

"TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ ÇOK GÜÇLÜ"

Kervancı, Türkiye'de çok güçlü bir bankacılık sektörü bulunduğunu, sektör içinde de yoğun rekabetin yaşandığını ifade ederek, yurt dışında çalışmış bir insan olarak buna yakından tanık olduğunu aktardı. Kervancı, "Hem insan kaynağıyla, hem sistemiyle, hem ürün yelpazesiyle, hem de gerçekten rekabet ortamıyla çok güçlü bir bankacılık sektörü var. Türk bankacılık sektörü sermaye yeterliliği açısından son derece güçlü durumda, aktif kalitesi açısından son derece güçlü durumda ama öbür tarafta da rekabetin getirmiş olduğu birtakım zorluklar var. Dolayısıyla kar marjları daha azaldı, sermaye getirileri biraz daha azalmış durumda. Bu da tabii ki karlılığı baskı altında tutuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Sayfa Yükleniyor...