Hidrojen çağı başladı mı?

Bugünler yapılan enerji seminerlerinin baş köşesinde hidrojen var. AB’nin karbon emisyonlarının 2050’de sıfıra indirilmesini hedefleyen Yeşil Mutabakatı ile birlikte hidrojen daha fazla değere bindi.

Hidrojen çağı başladı mı?

McKinsey & Company tarafından hazırlanan “Global Perspektifi (GEP) 2021” raporunda da 2030’larda maliyet açısından rekabetçi hale gelmesi beklenen hidrojenin, enerji geçişinde etkili olacağı öngörülüyordu. Raporda geleceğe yönelik dört öngörüye yer veriliyor.

Fosilin Çöküşü: Enerji tüketimi, Covid -19 öncesi seviyeye hızla gerileme eğiliminde  -özellikle elektrik tarafında… Fosil yakıt tüketimi ise 2027’de zirve yapacak ve sonra hızla düşecek -petrol için 2029, doğalgaz için de 2037...

V for Hidrojen: Toplam enerji tüketiminin katlanarak artacak ve bu süreçte hidrojen öne çıkacak. Güneş ve rüzgarın ise 2035’te dünyanın elektrik üretim kapasitesinin neredeyse yarısını oluşturacak.

Kömüre Veda: Küresel enerji talebinin yarısından fazlası 2050’ye kadar fosil yakıtlar tarafından karşılanmaya devam edecek. Petrol ve gaz, özellikle kimya sektörünün devam etmesi beklenen güçlü talebi nedeniyle ağırlığını koruyacak. Kömür ise 2050’de 1990 başındaki talebe inecek.

Messi Lazım: Yenilebilir enerjilere geçiş hızı, İklim Krizi’ni önlemek için belirlenen 1,5° C hedefine ulaşabilmek için yeterli değil. Bu hedef için küresel ölçekte karbon emisyonunu, 2030’a kadar yüzde 50 ve 2050’ye kadar da yüzde 85 düşürmek gerekiyor.

McKinsey & Company tarafından hazırlanan “Global Enerji Perspektifi (GEP) 2021” raporunda da 2030’larda maliyet açısından rekabetçi hale gelmesi beklenen hidrojenin, enerji geçişinde etkili olacağı öngörülüyordu. Raporda geleceğe yönelik dört öngörüye yer veriliyor.

Artı Doz:

Türkiye’de ise Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı bünyesinde hidrojenle ilgili bir kurul oluşturulması için hazırlıklar yürütülüyor.

Okumam, izlerim diyorsan: https://www.youtube.com/watch?v=gMBpGtDi5qw

Sayfa Yükleniyor...