Rakka harekatında PYD olacak mı?

Korgeneral Stephan Townsend, Bağdat’tan video konferans ile bağlandığı Pentagon’da ABD’nin DAEŞ’e karşı Irak ve Suriye’de icra ettiği operasyonlara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

RAKKA KONUSUNDA GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

ABD’li komutan ABD ile Türkiye arasında Türk kuvvetlerinin ve destekledikleri güçlerin Rakka operasyonunda nasıl ve ne kadar sayıyla yer alacağı konusunda görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.

Townsend, “Ortaklarımız, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) henüz Rakka muhasarasını tamamlamış değil. Bu yönde hala ilerlemeye devam ediyorlar. Dolayısıyla tüm seçenekleri değerlendirme ve Rakka’nın nihayetinde özgürleştirecek kuvvetler için tüm seçenekleri düşünme zamanımız hala var. Dolayısıyla hiçbir şey masadan kaldırılmış değil.” şeklinde konuştu.

KÜRTLER’İN RAKKA OPERASYONUNA KATILMASI

Kürt unsurların da Rakka operasyonunda yer alacağını ifade eden Townsend, “Gerçek şu ki Rakka vilayetinin ilçe ve kasabalarından olan Rakkalı Kürtler var. Oradaki yerel Kürtler katılacaklar; diğer Kürtlerin de katılabileceğini düşünüyorum. Bunlar Suriyeliler, Arap, Kürt, Türkmen ve diğer Suriyelilerdir. Ve onlar Suriye’yi DAEŞ’ten kurtarıyorlar.” dedi.

Rakka’nın demografik yapısının, operasyona katılan Kürtler veya Türkmenlerce değiştirilmeyeceğini ifade eden komutan, “Suriye’nin kuzeyinde yer alan tüm Suriyeliler Rakka’yı kurtarma operasyonuna katılacaklar.” şeklinde konuştu.

PYD unsurları kastedilerek Kürt unsurların Rakka şehrine girip girmeyeceklerine yönelik bir soruya Townsend, “Rakka şehrine kimin girip şehri elinde tutacağına yönelik bir karara varılmış değil.” cevabını verdi.

PYD’nin öncülük ettiği SDG'nin Rakka’yı alabilecek kapasitede olup olmadığına yönelik bir soruya ise Amerikalı general şu cevabı verdi:

“Iraklıların modern koruma ekipmanları, zırhlı araçları, tankları, topları, savaş uçakları, helikopterleri var ve Musul’u almakta çok zorlanıyorlar. Bu durumu Rakka’ya uyarladığınızda SDG genellikle bir pikabın arkasında montelenmiş silahlara sahip düzensiz hafif yaya birlikleri. Çok az ağır silahları var. Dolayısıyla iki kuvveti karşılaştırdığımızda SDG'nin öyle kolay olmayan bir şehir olan Rakka’ya saldırması için muhtemelen ek muharebe gücüne ihtiyaçları olacaktır. Ancak bu kararlar verilmiş değil.”

"MENBİÇ’TE İSTİKRARI SAĞLAMAK İÇİN TÜRKİYE İLE ÇALIŞIYORUZ"

Townsend, “ABD, Türkiye ve diğer koalisyon ortakları ile birlikte Menbiç ilçesinde istikrarın ve sivil yönetişimin sağlanmasına destek olmak için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Koalisyonun Türkiye’nin güvenliğine bağlılığını ifade eden korgeneral, DAEŞ terörünün bölgeden temizlenmesi konusunda müttefik ve ortaklarla işbirliği yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve onların desteklediği muhalif kuvvetlerin El Bab kentine DAEŞ’e karşı kaydettikleri ilerlemenin teşvik edici olduğunu söyleyen komutan, El Bab çevresinde tüm kuvvetlerin sadece DAEŞ ile mücadeleye odaklanmasını istediklerini ve Rakka operasyonundan enerji ve kaynak kaybına yol açacak amaçlardan uzak durulması gerektiğini belirtti.

"RUS JETLERİ SURİYE ARAP KOALİSYONUNU VURDU"

El Bab bölgesinde Suriye rejimi ile rejime bağlı güçler ile Türk güvenlik güçleri ve Türkiye destekli kuvvetlerin yanı sıra PYD unsurları ve Suriye Arap Koalisyonu güçlerinin birbirine "el bombası fırlatılacak kadar" yakınlıkta bulunduğunu ifade eden Townsend, bu kuvvetlerin DAEŞ ile mücadele ederken birbiriyle çatışmasından endişe duyduklarını ifade etti.

Son 48 saat içerisinde Suriye rejiminin El Bab’ın güney doğusundaki köyleri DAEŞ’in elinden almaya yöneldiğini ve Menbiç civarındaki Suriye Arap Koalisyonu unsurlarına çok yakın olduklarını kaydetti.

Townsend, “Aynı zamanda dün Rus ve rejim uçakları DAEŞ’in elinde olduğunu zannettikleri bir köyü bombaladı. Ancak orası Suriye Arap Koalisyonunun elindeydi Türk ve rejim güçlerinin ilerlediğini görünce DAEŞ’ın oralardan çekildiğini gördüler. DAEŞ çekilince Suriye Arap Koalisyonu o köylere girmişti.” değerlendirmesini yaptı. ABD’li komutan Rus ve rejim saldırılarının Suriye Arap Koalisyonuna kayıp verdirdiğini, ancak rakamları açıklamayacağını söyledi.

TOWNSEND'DAN "YPG TÜRKİYE’Yİ TEHDİT ETMİYOR" İDDİASI

Amerikan medyasında yer alan "PYD’nin askeri kanadı YPG’nin Türkiye’yi tehdit etmediği yönündeki" sözlerine ilişkin bir soruya cevap veren ABD’li komutan, uzun zamandan beri PYD’nin öncülük ettiği Suriye Demokratik Güçlerini izlediğini, beraber operasyon yaptıklarını ve bu sayede YPG elebaşları ile konuştuğunu ifade etti.

"YPG'nin bir tehdit olmadığı" iddiasını dile getiren Townsend, şu ifadeleri kullandı:

“Onların liderleri ile konuştum. Sürekli olarak Türkiye’ye saldırmak gibi bir niyetlerinin olmadığına dair teminat veriyorlar bize. Türkiye’ye tehdit olmadıklarını söylüyorlar, aslında Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyorlar. Son iki yılda kuzey Suriye’den Türkiye’ye yönelik herhangi bir saldırıda bulundukları veya bir saldırıyı desteklediklerine dair elimde sıfır kanıt var.”

"IRAK VE SURİYE’DE TOPLAM 12 BİN İLA 15 BİN DAEŞ MİLİTANI VAR"

DAEŞ militanlarının sayısı ile ilgili değerlendirmesinde ABD’li komutan, Irak ve Suriye'de tahminen 12 bin ila 15 bin civarında DAEŞ militanının bulunduğunu söyledi. Townsend, Musul’un batısı ile Tel Afer arasında yaklaşık 2 bin civarında DAEŞ militanının bulunduğunu tahmin ettiklerini ifade etti.

"ABD, KÜÇÜK YAŞTA SAVAŞÇI EĞİTMİYOR"

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığının (CENTCOM) sosyal medya hesabında, terör örgütü PYD'nin başını çektiği SDG şemsiyesi altında küçük yaşlarda istihdam edilen kızlarla ilgili paylaşımları sorulması üzerine Townsend, her şeyden yüzde 100 emin olamayacağını, ancak "ABD’nin yaşı küçük savaşçılar eğitmediğini" iddia etti.