Yunanistan, Almanya’dan tazminat olarak 279 milyar euro istiyor
Yunanistan Başbakanı Çipras’ın gündeme getirdiği 2. Dünya Savaşı tazminatı konusunda, Yunan meclisi hesaplamayı yaptı. Buna göre Çipras hükümeti, Merkel’in Almanyasından 279 milyar euro (781 milyar TL) istiyor.
Papandreu, Papadimos ve Samaras dönemlerinin araştırılması için mecliste komisyon kuruldu. Komisyon, ülke ekonomisini zarara uğratan ve Yunan halkını mağdur eden kararlarda siyasi liderlerin sorumlulukları araştıracak
Yunanistan, Almanya’dan 2. Dünya Savaşı tazminatı olarak 279 milyar euro istiyor.
Yunan Maliye Bakan Yardımcısı Dimitris Mardas, savaşta Nazi Almanyasınca işgal edilen Yunanistan'ın zararının meclis alt komitesinde hesaplandığını ve miktarın Almanya tarafından ödenmesi gerektiğini söyledi.
Yunanistan'a 2. Dünya Savaşı nedeniyle tazminat ödenmesi konusu, Alexis Çipras'ın başbakanlığındaki yeni Yunan hükümetinin önceliği olmuştu.
Almanya, hukuken ve siyaseten böyle bir borç olmadığını, Yunanistan ise hem işgal tazminatı hem de Yunan hazinesinden alınan paranın günümüz kuruna uyarlandığını öne sürüyor.
Yunanistan'ın istediği miktar, 240 milyar euroluk yıllık milli gelirinden daha fazla. Aynı zamanda ülkenin 330 milyar euro dış borcu bulunuyor. Yine istenen miktar, Almanya'nın yıllık milli gelirinin yüzde 40'ı.
Savaş tazminatı konusunu, son Berlin ziyareti sırasında Başbakan Çipras dile getirmiş, Merkel ise bu hesapların kapatıldığını vurgulamıştı.
ÇİPRAS NE DEMİŞTİ?
"Yunan hükümeti, eşit koşullarda dürüst bir müzakere kapsamında, diyalog aracılığıyla Avrupa'nın karşılaştığı sorunların çözümüne katkı sağlamak için yorulmadan çalışacak. Ancak aynı zamanda Yunanistan'a ve Yunan halkına karşı yerine getirilmemiş tüm yükümlülüklerin de yerine getirilmesi için çaba gösterecek.
Ahlak, tercihe ve duruma göre olamaz... Londra Sözleşmesi aynı zamanda Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı ile ilgili ödemesi gereken savaş tazminatları bulunduğunu da kabul etmektedir. Bunların 1990 yılında nihai barış anlaşmasıyla düzenlenmesi gerekiyordu. Ancak Almanya'nın bölünmesi nedeniyle bu anlaşma imzalanamadı.
Sonraki yıllarda, Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesiyle bu meselenin çözümlenmesine yönelik hukuki ve siyasi koşullar oluştu. Ancak, Alman hükümetleri o zamandan beri suskun kalmayı, yasal hileleri, ertelemeyi ve ağırdan almayı tercih ettiler. Bu tavır ahlaki midir acaba?.."
- Etiketler :
- Haberler -
- Dünya
- Avrupa