Lahey'de Filistin toprakları davası: İsrail işgali koşulsuz sona ermeli
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'e yönelik soykırım suçlamalarını görüşmeye başladı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki, konuşmasında, dünyaya Filistin halkını unutmaması için çağrı yaptı. Maliki, "İsrail Filistinlilere sadece üç seçenek bıraktı: yerinden edilme, gözaltı veya ölüm" diye konuştu.
Hollanda'nın Lahey kentinde, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) İsrail'e yönelik suçlamaları görüşmeye başladı. Oturumlar 1 hafta süreceği duruşmada, yargıçlar İsrail işgalinin hukuki sonuçlarını değerlendirecek.
Lahey'e ilk konuşmayı yapan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki, dünyaya Filistin halkını unutmaması için çağrı yaparak, "Gazze'de bir soykırım yaşanıyor. İsrail Gazze halkına karşı yıllardır bir apartheid politikası uyguluyor. Filistinliler sömürgeciliğe ve apartheid'a katlandılar. Bu sözler karşısında öfkelenenler var. Oysa acı çektiğimiz gerçekler onları öfkelendirmeli" dedi.
Maliki, "İsrail Filistinlilere sadece üç seçenek bıraktı: Yerinden edilme, gözaltı veya ölüm" diye konuştu.
İsrail'in işgalinin koşulsuz şekilde sona ermesi gerektiğini söyleyen Maliki, "İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nın Gazze'deki soykırım eylemlerini cezalandırma emrine karşı çıkıyor. Bunun devam etmesine izin verilmesi kabul edilemez. Buna bir an önce son vermek ahlaki ve hukuki bir yükümlülüktür" ifadelerini kullandı.
Aralık 2022'de BM Genel Kurulu UAD'dan "İsrail'in Doğu Kudüs de dâhil olmak üzere İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki politika ve uygulamalarından kaynaklanan hukuki sonuçlar" konusunda bağlayıcı olmayan bir "danışma görüşü" istemişti.
UAD tüm hafta boyunca İsrail'in 1967'den bu yana sürdürdüğü işgalin hukuki sonuçları üzerine oturumlar düzenliyor ve daha önce "benzeri görülmemiş bir şekilde" 52 ülkenin kanıt sunması bekleniyor.
Aralarında ABD, Rusya ve Çin'in de bulunduğu ülkeler, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) merkezi olan Lahey'deki Barış Sarayı'nda yargıçlara hitap edecek. Türkiye de 26 Şubat'da bir sunum yapacak.
Herhangi bir UAD görüşü bağlayıcı olmayacak olsa da, duruşma, Gazze saldırıları nedeniyle İsrail üzerindeki uluslararası hukuki baskının arttığı bir dönemde geliyor.