"İsrail Myanmar'a değil diğer diktatörlüklere de silah satıyor"
Myanmar'a silah satışının durdurulması talebiyle dava açan İsrailli aktivist avukat, ülkesinin sadece Myanmar'a değil diğer diktatörlüklere de silah sattığını iddia etti.
İsrail'in Arakanlı Müslüman sivillere yönelik saldırıların yaşandığı Myanmar'a şaibeli silah satışı delilleriyle yargıya taşınırken, İsrail hükümetinin resmi açıklama yapmaktan kaçınması ve silah satışına ilişkin haberleri yalanlamaması dikkati çekiyor.
İsrail Yüksek Mahkemesi, Myanmar'a silah satışının durdurulması talebiyle insan hakları savunucuları tarafından açılan davada kararını verdi. Ancak mahkemenin yayın yasağı nedeniyle bu karar kamuoyuna açıklanmadı.
Davayı açan İsrailli aktivist avukat Eitay Mack, söz konusu sürecin detaylarını AA muhabirine anlattı. Mack, "srail onlarca yıldır sadece Myanmar'a değil diğer diktatörlüklere de silah satıyor. Myanmar'a silah satışı meselesi sadece ticari amaçla ilgili değil, siyasi sadakatin satılması söz konusu" ifadelerini kullandu.
İki ülke arasındaki askeri ilişkileri uzun süredir yakından takip ettiğini belirten Mack, İsrail hükümetinin insanlık aleyhinde suç işlemeye devam eden Myanmar yönetimine silah satışını gizleme çabasında olduğunu söyledi.
İsrail hükümetinin diğer ülkelerle yaptığı silah satışı anlaşmalarına ilişkin bilgileri genellikle kamuoyuyla paylaşmadığını hatırlatan Mack, Myanmar'la yapılan anlaşmada da benzer bir yol izlendiğini ifade etti.
Avukat Mack, bununla birlikte, Myanmar Genelkurmay Başkanı General Min Aung Hlaing'in Eylül 2015'te sosyal medya sitesi Facebook'ta paylaştığı fotoğraflar ve bilgilerle basında yer alan haberlerin, şaibeli silah satışına ilişkin açık delil niteliğinde olduğunu dile getirdi.
İSRAİL'İN MYANMAR'A SİLAH SATIŞI ORTADA
Hlaing'in ülkesinde savaş suçu işlediği bilinen üst düzey ordu mensuplarının yer aldığı heyetin başında İsrail'e yaptığı ziyarete ilişkin Facebook'ta paylaşımlarda bulunduğunu kaydeden Mack, Myanmar basınında ise ziyaret sırasında İsrail'den bazı silahlar satın alındığı ve Myanmar ordusuna bağlı birliklerin, İsrail tarafından eğitildiğine ilişkin haberlerin yer aldığını aktardı.
Satın alınan silahlar konusunda bilgi bulunmadığını kaydeden Mack, ancak İsrail'in Myanmar'a bir savaş gemisi sattığına ilişkin bazı veriler olduğunu ifade etti.
İsrail'de yayınlanan Haaretz gazetesi de Myanmar donanmasının İsrail'den bir savaş gemisi, havadan havaya füze ve savaş topu satın aldığını yazmıştı. Haberde ayrıca İsrailli bir şirketin Myanmar için savaş uçakları geliştirdiği, İsrail Savunma Bakanlığı'nın tedarikçilerinden TAR Ideal Concepts isimli şirketin Myanmar ordusuna askeri eğitim verdiği aktarılmıştı.
Mack, gelişmeleri takip etmeyi sürdürdüğünü belirterek, "Myanmar yönetimi Ekim 2016'da, Arakanlı Müslümanlar aleyhinde geniş çaplı operasyonlara başladı. Bu nedenle İsrail Savunma Bakanlığı'ndan Myanmar'a silah satışını durdurması başvurusunda bulundum, elbette reddettiler." dedi.
Savunma Bakanlığı'nın bu kararının ardından, ülkedeki en üst yargı makamı olan İsrail Yüksek Mahkemesi'ne başvurmaya karar verdiğini söyleyen Mack, "Silah satışının durdurulmasını talep eden dilekçeyi Ocak 2017'de Yüksek Mahkeme'ye sundum. Bu başvuruya ayrıca İsrail'den 10 insan hakları aktivisti katıldı." diye konuştu.
Mack, dava dilekçesinin, General Hlaing'in sosyal medya paylaşımlarının yanı sıra İsrail Savunma Bakanlığı'na bağlı Dış İşbirliği Birimi sorumlusunun Myanmar ziyareti, savaş gemisi satışı ve askeri eğitime ilişkin yayınlananlar ile silah satışı ve askeri eğitim anlaşmasına ilişkin Myanmar basınında yer alan haberlere dayandığını dile getirdi.
İSRAİL'İN SESSİZLİĞİ
Mahkemenin varsayım üzerine kurulu davalara bakmadığını kaydeden Mack, "Ancak önemli olan İsrail hükümetinin dilekçeye verdiği tepkiydi. Hükümet, Myanmar'a silah ihracatı ile askeri eğitimi yalanlamadı, aynı zamanda yaptıklarına ilişkin ayrıntılı bilgi vermeyi de kabul etmedi. Eğer Myanmar'a silah ihracatı yapılmasaydı, hükümet söz konusu davayı neden incelemeye alsın?" ifadesini kullandı.
İsrail Yüksek Mahkemesi'nin geçen haftaki duruşmada çatışma bölgelerine silah satışıyla ilgili şikâyetleri dinlediğini aktaran Mack, ardından kararını verdiğini, ancak devlet makamlarının talebi üzerine mahkemenin karara ilişkin yayın yasağı koyduğunu söyledi.
Mack, "Yayın yasağı nedeniyle kararın içeriğini açıklayamıyorum. Söyleyebileceğim şu: Myanmar'a silah satışını protesto etmek ve bu satışın durdurulmasını istemek için perşembe günü Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin önünde bir gösteri düzenlenecek." dedi.
İSRAİL HALKININ TEPKİSİ
İsrail halkının, Myanmar'da yaşananlar ve mahkeme süreciyle yakından ilgilendiğine dikkati çeken Mack, "Herkes ne olup bittiğini iyi biliyor, ancak büyük bölümü İsrail'in çıkarlarını uluslararası kanun ve diğer yükümlülüklerden daha üstün görüyor" diye konuştu.
Bu açıdan büyük gösteriler beklemediğini söyleyen Mack, şunları kaydetti:
"Geniş bir halk hareketlenmesi olacağını ya da İsrail devletinin suçlanacağını sanmıyorum. İsrail'in Myanmar'a silah ihracatı devam edecektir. Sadece silah satışından değil, suç eylemlerinde kullanılabilecek askeri eğitim ve bilgilerin aktarımından bahsediyorum. Bu nedenle konu sadece silah satışı değil."
"SİLAH SATIŞI SADECE TİCARİ AMAÇLA İLGİLİ DEĞİL"
Meselenin paranın ötesinde olduğunu vurgulayan İsrailli aktivist avukat, şöyle devam etti:
"İsrail onlarca yıldır sadece Myanmar'a değil diğer diktatörlüklere de silah satıyor. Myanmar'a silah satışı meselesi sadece ticari amaçla ilgili değil, siyasi sadakatin satılması söz konusu. Bu bir çıkar meselesi. Myanmar, İsrail'in Asya'daki en uzun ömürlü müttefiklerinden biri. 1950'lerden bu yana iki ülke arasında diplomatik ilişkiler mevcut. İsrail, Filistin topraklarını sonsuza kadar işgal etmek için uluslararası örgütlerden kendisine koşulsuzca destekçi ve arkadaş arıyor. Myanmar'la olan durum da sanırım böyle."
Eitay Mack, bundan sonrasına ilişkin ise, "Beklememiz gerekiyor. Önce, mahkeme kararındaki yayın yasağının kaldırılmasını talep edeceğiz. Bu arada Myanmar'a silah satışıyla ilgili halk hareketliliğini devam ettireceğiz. Eğer konuya ilişkin yeni bilgiler ya da gelişmeler olmazsa mahkemeye yeniden başvurabilirim." diye konuştu.
Myanmar ordusunun, silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da sivillere düzenlediği saldırılarda 25 Ağustos'tan bu yana binlerce Müslüman hayatını kaybetti. Bölgeye giriş çıkışlara izin verilmemesi nedeniyle ölen sivil sayısı tam olarak tespit edilemiyor.
Son saldırılarda 200'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edildi.
Myanmar'da 1970'lerden bu yana sistematik saldırılarla etnik temizliğe maruz kalan yaklaşık 2 milyon Arakanlı Müslüman'ın yüzde 84'ü çevre ülkelere sığındı.
Halihazırda Myanmar'da kalan 300 bin civarındaki Arakanlı Müslüman'ın on binlercesi de Bangladeş'e kaçmaya çalışıyor.
- Etiketler :
- Haberler