Milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşan Türk dizi sektörü son yıllarda yerli ve yabancı büyük bir seyirci kitlesine ulaştı.
Oyuncu Berna Laçin, yayınlandığı ülkelerde Türkiye'ye ve ürünlerine yönelik ilgiyi artırdığı için Türkiye'nin ihracat ve turizm gelirlerinin artmasına bile önemli katkı sağladığı belirtilen Türk dizilerindeki ekonomik sorunlara ilişkin soruları yanıtladı.
Laçin, sektördeki alacak sorunu ve ücret adaletsizliği olduğunu öne sürerek, Türk dizi sektöründe ''sanal para''nın döndüğünü savundu.
Dizi sektöründeki kazançlara değinen Laçin, diziler uzun soluklu olduğu için sektörde ciddi bir para olduğunu ve bunun güzel bir kazanç olduğunu söyledi.
Laçin, ''Diziniz tutmuşsa fiyatınız yükseliyor bir seyirci kitleniz oluyor. Ama orada da bir eşitsizlik oluyor, henüz yeni başlayanlar çok düşük ücretlerle başlıyor ama bu diğer sektörlerde de böyle tabi, ama en azından artık birkaç şirket bu durumu düzeltme gayreti içinde'' diye konuştu.
'Set işçisi evinin kirasını ödeyemiyor'
Televizyon sektöründe 23 yıldır çalışan Berna Laçin, bir diziye başlayan oyuncunun dizisi bittikten sonra başka bir işe başlayıncaya kadar çok sayıda sorun yaşadığını söyledi.
Laçin, ''Zaten bir güvencen yok senin, çalışmadığın zaman zaten alabileceğin hiçbir para yok, bari çalıştığımız zaman olanları alalım da en azından elde ettiğimiz başarıların hak edilmişliklerine sahip olalım'' dedi.
Eskiden dizilerin süresinin belli olduğunu anlatan Laçin, şöyle konuştu:
''13 bölüm, 26 bölüm çekerdik yazın, kışın da diziyi seyrederdik. Paramızı da alırdık. Dolayısıyla gelirini, giderine ekonomik olarak ayarlayabiliyorduk. Şu günlerde bir diziye oyuncu olarak giriyorsun, diyelim ki o sırada bir ev alacaksın, araba taksitine gireceksin, işe güvenerek giriyorsun. İki gün sonra yayından kalkıyor. Yani insanlar ev kirasını ödeyemiyor. Eğer dizisi sona eren o insan set işçisiyse evinin kirasını ödeyemiyor.''
Dizisi tutan ünlü oyuncuların normal olarak aynı setteki diğer oyunculardan çok daha yüksek ücret aldığını, yapılan işte lokomotif her kimse yüksek meblağın ona ödendiğini söyleyen Laçin, diziye çok emek veren pek çok karakter oyuncusunun da biraz yukarılara taşınması için yapımcıların gayret göstermeye başladığını ifade etti.
Amerikan dizilerinin büyük bir kısmının uluslararası izleyici kitlesi bulunduğunu anlatan Laçin, onların aldıkları paranın bizimkilerden çok fazla olması normal, çünkü yurt dışında onlarca ülkede gösteriliyorlar'' dedi.
'Güçlü yapımcı kanaldan parasını alabilen yapımcıdır'
Türkiye'de ve dünyada güçlü yapımcıların ''pazarda ipleri elinde tuttuğunu'' savunan Laçin, ''Güçlü yapımcı demek kanallara karşı sözünü geçirebilen, kanaldan parasını almadığı zaman da oyuncusuna ve set ekibine ödeyebilen yapımcı demektir. Bir sürü insan dizilerde çok yer alıyor diye herkes çok zengin zannediyor. Halbuki alacak var ortada, sanal bir para var ama ekmeğe dönüşmedikten sonra, karnını doyurmadıktan sonra para bir kağıttan ibaret'' dedi.
Sektörde her isteyenin yapımcı şirketi açabildiğini, bunu denetleyen bir kamu kuruluşunun olmadığını da öne süren Laçin, şöyle devam etti:
''Eskiden belli başlı yapımcılar oluyordu piyasada. Şimdi aşırı derecede fazla yapımcı var. Mesela bana her gün bir sürü yapım şirketinden senaryo maili geliyor. Hiç tanımadığım, bilmediğim şirketler. İlk defa bir proje çekimine girmeyi düşünüyor, daha önce yaptıkları hiçbir iş yok. Bunca yıldır bu işin içinde biri olarak söyleyeyim, bu yapımcılar sonradan kanaldan parayı alamadım diyen şirketler oluyor. Oyuncuyu ve ekibi mağdur ediyor.''
Oyunculuk işiyle neredeyse bir senede kazanılan paranın reklamla bazen tek bir günde kazanılabildiğini ifade eden Laçin, reklam işinde en önemli unsurun güvenilirlik olduğunu kaydetti.
Oyuncu Berna Laçin, yayınlandığı ülkelerde Türkiye'ye ve ürünlerine yönelik ilgiyi artırdığı için Türkiye'nin ihracat ve turizm gelirlerinin artmasına bile önemli katkı sağladığı belirtilen Türk dizilerindeki ekonomik sorunlara ilişkin soruları yanıtladı.
Laçin, sektördeki alacak sorunu ve ücret adaletsizliği olduğunu öne sürerek, Türk dizi sektöründe ''sanal para''nın döndüğünü savundu.
Dizi sektöründeki kazançlara değinen Laçin, diziler uzun soluklu olduğu için sektörde ciddi bir para olduğunu ve bunun güzel bir kazanç olduğunu söyledi.
Laçin, ''Diziniz tutmuşsa fiyatınız yükseliyor bir seyirci kitleniz oluyor. Ama orada da bir eşitsizlik oluyor, henüz yeni başlayanlar çok düşük ücretlerle başlıyor ama bu diğer sektörlerde de böyle tabi, ama en azından artık birkaç şirket bu durumu düzeltme gayreti içinde'' diye konuştu.
'Set işçisi evinin kirasını ödeyemiyor'
Televizyon sektöründe 23 yıldır çalışan Berna Laçin, bir diziye başlayan oyuncunun dizisi bittikten sonra başka bir işe başlayıncaya kadar çok sayıda sorun yaşadığını söyledi.
Laçin, ''Zaten bir güvencen yok senin, çalışmadığın zaman zaten alabileceğin hiçbir para yok, bari çalıştığımız zaman olanları alalım da en azından elde ettiğimiz başarıların hak edilmişliklerine sahip olalım'' dedi.
Eskiden dizilerin süresinin belli olduğunu anlatan Laçin, şöyle konuştu:
''13 bölüm, 26 bölüm çekerdik yazın, kışın da diziyi seyrederdik. Paramızı da alırdık. Dolayısıyla gelirini, giderine ekonomik olarak ayarlayabiliyorduk. Şu günlerde bir diziye oyuncu olarak giriyorsun, diyelim ki o sırada bir ev alacaksın, araba taksitine gireceksin, işe güvenerek giriyorsun. İki gün sonra yayından kalkıyor. Yani insanlar ev kirasını ödeyemiyor. Eğer dizisi sona eren o insan set işçisiyse evinin kirasını ödeyemiyor.''
Dizisi tutan ünlü oyuncuların normal olarak aynı setteki diğer oyunculardan çok daha yüksek ücret aldığını, yapılan işte lokomotif her kimse yüksek meblağın ona ödendiğini söyleyen Laçin, diziye çok emek veren pek çok karakter oyuncusunun da biraz yukarılara taşınması için yapımcıların gayret göstermeye başladığını ifade etti.
Amerikan dizilerinin büyük bir kısmının uluslararası izleyici kitlesi bulunduğunu anlatan Laçin, onların aldıkları paranın bizimkilerden çok fazla olması normal, çünkü yurt dışında onlarca ülkede gösteriliyorlar'' dedi.
'Güçlü yapımcı kanaldan parasını alabilen yapımcıdır'
Türkiye'de ve dünyada güçlü yapımcıların ''pazarda ipleri elinde tuttuğunu'' savunan Laçin, ''Güçlü yapımcı demek kanallara karşı sözünü geçirebilen, kanaldan parasını almadığı zaman da oyuncusuna ve set ekibine ödeyebilen yapımcı demektir. Bir sürü insan dizilerde çok yer alıyor diye herkes çok zengin zannediyor. Halbuki alacak var ortada, sanal bir para var ama ekmeğe dönüşmedikten sonra, karnını doyurmadıktan sonra para bir kağıttan ibaret'' dedi.
Sektörde her isteyenin yapımcı şirketi açabildiğini, bunu denetleyen bir kamu kuruluşunun olmadığını da öne süren Laçin, şöyle devam etti:
''Eskiden belli başlı yapımcılar oluyordu piyasada. Şimdi aşırı derecede fazla yapımcı var. Mesela bana her gün bir sürü yapım şirketinden senaryo maili geliyor. Hiç tanımadığım, bilmediğim şirketler. İlk defa bir proje çekimine girmeyi düşünüyor, daha önce yaptıkları hiçbir iş yok. Bunca yıldır bu işin içinde biri olarak söyleyeyim, bu yapımcılar sonradan kanaldan parayı alamadım diyen şirketler oluyor. Oyuncuyu ve ekibi mağdur ediyor.''
Oyunculuk işiyle neredeyse bir senede kazanılan paranın reklamla bazen tek bir günde kazanılabildiğini ifade eden Laçin, reklam işinde en önemli unsurun güvenilirlik olduğunu kaydetti.