'HKSY yasa tasarıları'yla ilgili hazırlık çerçevesinde, Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye'ye davet edilerek görüş bildirmesi istenen Venedik Komisyonu'ndan açıklama geldi.
Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren komisyon, TBMM'de kabul edilen HSYK yasasıyla ilgili 'memnuniyet veren değişikliklerin' yanında bazı konularda duyulan endişeleri sıraladı.
Komisyonun raporunda, ''Hakim ve savcıların disiplin cezalarıyla ilgili önkoşulların daha açık düzenlenmemesi'', ''Adalet Bakanlığı ile hakimlere ve savcılar arasındaki ilişkinin birbirine çok yakın olmasının bağımsızlık açısından sakınca oluşturacağı endişesi'', ''performans değerlendirme sistemi'', ''hakimleri izlenme ve denetlenme biçimi açık bir şekilde tanımlanmamış olmasının'' da savcı ve yargıçların bağımsızlığına zarar verebileceği uyarısı yapıldı.
— Venedik Komisyonu, hakim ve savcıların profesyonel yaşamlarının birçok bölümüne değinen yasanın kapsamlı ve detaylı olduğunu bildirdi.
— 1983 yasasına kıyasla yeni yasada göreli olarak önemsiz ve teknik değişikliklerin yanı sıra önemli değişikliklerin de yer aldığı belirtilen raporda, bununla birlikte son değişikliklerin temelde ve sistematik olarak reform etmekten uzak olduğu yorumu yapıldı.
— Yapılan değişikliklerin Komisyon tarafından memnunlukla karşılandığı vurgulanırken, en önemli kısım olarak denetim gücünün Adalet Bakanlığından, HSYK'na devredilmesi gösterildi ve bunun "mütevazi olsa da doğru yönde atılmış olumlu adım" olarak görüldüğü bildirildi.
— Venedik Komisyonu, şikayet ve disiplin suçuna yanıt veren savcı ve yargıçların haklarının güçlendirilmesinin de memnuniyet yaratan bir bölüm olduğunu bildirdi.
— Komisyon raporunda, ''disiplin cezalarıyla ilgili önkoşullar daha açık biçimde düzenlenmeliydi, zira mevcut hali, yargısal faaliyetlerin dolaylı yoldan cezalandırılmalarına yol açacak şekilde kötüye kullanılabilir'' ifadesi yer aldı.
— Disiplin suçlarına karşı temyize gidememenin, Anayasanın 159. maddesinde ciddi bir eksiklik olduğu vurgulanan raporda, bu eksikliğin yeni yasada devam ettiği bildirildi.
— Venedik Komisyonu raporunda, ''gerçek başkanları, yapıları ve kendi iç düzenlemeleriyle büyük adliye saraylarının kurulması dikkate alınabilinirdi'' denildi.
— Adalet Bakanlığı ile hakimler ve savcılar arasındaki ilişkinin birbirine çok yakın olmasının, bağımsızlık açısından sakınca oluşturduğu kaydedilen raporda, özellikle hakim ve savcıların Adalet Bakanlığında bir göreve alınması noktasında bunun sorun yaratabileceği ifade edildi.
— Komisyon raporunda, performans değerlendirme sisteminin de endişe kaynaklarından birisi olduğu belirtilerek, ''hakimlerin izlenme ve denetlenme biçimi açık bir şekilde tanımlanmamış, bu savcı ve yargıçların bağımsızlığına zarar verebilir'' denildi.
— Yasanın, Yargıtay'ın yargıçları denetleme ve izlenmesi görevine açıklık getirmesi gerektiği kaydedilen raporda, ''Yargıtay, temyiz süreci dışındaki mahkeme kararlarının içeriği ve kurallarıyla ilgili kullanılmamalı. Mahkeme başkanlarının, hakimleri denetleme hakkı, mahkeme kararı içeriği ve prosedürü ile doğrudan ve dolaylı olmayan sorunlarda geçerli olmalı'' denildi.
Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren komisyon, TBMM'de kabul edilen HSYK yasasıyla ilgili 'memnuniyet veren değişikliklerin' yanında bazı konularda duyulan endişeleri sıraladı.
Komisyonun raporunda, ''Hakim ve savcıların disiplin cezalarıyla ilgili önkoşulların daha açık düzenlenmemesi'', ''Adalet Bakanlığı ile hakimlere ve savcılar arasındaki ilişkinin birbirine çok yakın olmasının bağımsızlık açısından sakınca oluşturacağı endişesi'', ''performans değerlendirme sistemi'', ''hakimleri izlenme ve denetlenme biçimi açık bir şekilde tanımlanmamış olmasının'' da savcı ve yargıçların bağımsızlığına zarar verebileceği uyarısı yapıldı.
— Venedik Komisyonu, hakim ve savcıların profesyonel yaşamlarının birçok bölümüne değinen yasanın kapsamlı ve detaylı olduğunu bildirdi.
— 1983 yasasına kıyasla yeni yasada göreli olarak önemsiz ve teknik değişikliklerin yanı sıra önemli değişikliklerin de yer aldığı belirtilen raporda, bununla birlikte son değişikliklerin temelde ve sistematik olarak reform etmekten uzak olduğu yorumu yapıldı.
— Yapılan değişikliklerin Komisyon tarafından memnunlukla karşılandığı vurgulanırken, en önemli kısım olarak denetim gücünün Adalet Bakanlığından, HSYK'na devredilmesi gösterildi ve bunun "mütevazi olsa da doğru yönde atılmış olumlu adım" olarak görüldüğü bildirildi.
— Venedik Komisyonu, şikayet ve disiplin suçuna yanıt veren savcı ve yargıçların haklarının güçlendirilmesinin de memnuniyet yaratan bir bölüm olduğunu bildirdi.
— Komisyon raporunda, ''disiplin cezalarıyla ilgili önkoşullar daha açık biçimde düzenlenmeliydi, zira mevcut hali, yargısal faaliyetlerin dolaylı yoldan cezalandırılmalarına yol açacak şekilde kötüye kullanılabilir'' ifadesi yer aldı.
— Disiplin suçlarına karşı temyize gidememenin, Anayasanın 159. maddesinde ciddi bir eksiklik olduğu vurgulanan raporda, bu eksikliğin yeni yasada devam ettiği bildirildi.
— Venedik Komisyonu raporunda, ''gerçek başkanları, yapıları ve kendi iç düzenlemeleriyle büyük adliye saraylarının kurulması dikkate alınabilinirdi'' denildi.
— Adalet Bakanlığı ile hakimler ve savcılar arasındaki ilişkinin birbirine çok yakın olmasının, bağımsızlık açısından sakınca oluşturduğu kaydedilen raporda, özellikle hakim ve savcıların Adalet Bakanlığında bir göreve alınması noktasında bunun sorun yaratabileceği ifade edildi.
— Komisyon raporunda, performans değerlendirme sisteminin de endişe kaynaklarından birisi olduğu belirtilerek, ''hakimlerin izlenme ve denetlenme biçimi açık bir şekilde tanımlanmamış, bu savcı ve yargıçların bağımsızlığına zarar verebilir'' denildi.
— Yasanın, Yargıtay'ın yargıçları denetleme ve izlenmesi görevine açıklık getirmesi gerektiği kaydedilen raporda, ''Yargıtay, temyiz süreci dışındaki mahkeme kararlarının içeriği ve kurallarıyla ilgili kullanılmamalı. Mahkeme başkanlarının, hakimleri denetleme hakkı, mahkeme kararı içeriği ve prosedürü ile doğrudan ve dolaylı olmayan sorunlarda geçerli olmalı'' denildi.