Ekonomik bir şekilde üretilmeleri, kullanım kolaylığı nedenleriyle yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanılan tarımsal ilaçların ciddi çevre kirliliğine neden olduğunu vurgulayan uzmanlar, ürünü hastalık, böcek, ot ve diğer zararlıların olumsuz etkilerinden korumak için kullanılan ilaçların aşırı tüketiminde kanserden, bitki ve hayvanlarda mutasyon geçirmeye kadar geniş bir yelpazede zararlarının bulunduğunu dile getiriyorlar.
Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Zengin, tarım ilaçlarının yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanımı sonucunda gıdalarda, toprak, su ve havada ilacın kendisi ya da dönüşüm ürünlerinin kalabildiğini söyledi.
Bunun sonucu ilaçların hedef olmayan diğer organizmalar ve insanlar üzerinde olumsuz etkileri görüldüğünü ifade eden Zengin, ''Tarım ilaçlarının bazıları toksikolojik açıdan bir zarar oluşturmazken, bazılarının kanserojen, sinir sistemini etkileyici ve hatta mutasyon oluşturucu etkileri saptanmıştır'' dedi.
Tarımda kullanılan koruma ilaçlarına karşı bitki hastalıklarının dayanıklılık kazandığının artık bilinen bir gerçek olduğunu vurgulayan Zengin, bundan dolayı hastalıkların daha önce uygulanan ilaç dozuyla ortadan kalkmadığı ve mutasyona uğradığına, hastalığı ortadan kaldırmak için ilaç dozunu artırmak gerektiğine, bunun da hem toprak, hem çevre, hem de insana ciddi zararları olduğunu belirtti.
''BÖCEK İLAÇLARI SADECE BÖCEKLERİ ÖLDÜRMEZ''
Prof. Dr. Zengin, böcek öldürücü ilaçların spesifik olmadıkları için sadece hedef organizmaları öldürmeyip, bunun yanında omurgalı ve omurgasız diğer canlıları da etkilediğini dile getirerek, ilaçların zararlı etkilerin şiddetinin ilacın ve formülasyon tipine, uygulama şekline ve tarımsal arazinin tipine bağlı olarak değiştiğine dikkati çekti.
Zengin, böcek ilaçlarının en genel yan etkilerini şöyle sıraladı:''Arılar, kuşlar ve balıklar, mikroorganizmalar ve omurgasızlar gibi hedef olmayan organizmalarda ölümler. Kuş, balık ve diğer organizmalarda üreme potansiyelinin azalması. Hedef olamayan organizmalarda dayanıklılık oluşması sonucu insanlara hastalık taşıyan böcek ve parazitlerin kontrolden çıkması. Ekosistemin yapısının ve türlerinin sayılarının değişmesi gibi uzun dönemli etkiler.''
''İNSANLARDA MUTAJENİK, TERATOJENİK VE KANSEROJEN ETKİLERİ''
Tarımsal ilaçlamanın yanlış yapılması dolayısıyla bitki ve toprakta kalan ilaç kalıntılarının insan sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Prof. Dr. Hüseyin Zengin, ilaçların, kalıntı yoluyla uzun dönemli zararlarının yanında bazılarının insanlarda mutajenik (genlerin yerlerinin değişimiyle ortaya çıkan hastalıklar), teratojenik (genlerdeki hasara bağlı sakat doğumlar) ve kanserojen etkilerinin de olduğu son yıllarda yapılan çalışmalarla saptandığını söyledi.
Zengin, ilaçların, bitkilerin direkt veya toprakta kalan ilaç kalıntısını kendi bünyesine alması ve bu bitkilerin insan gıdası veya hayvan yemi olarak kullanılması sonucunda ilaçların insanların gıda zincirine girdiğini vurguladı.
İlaçların aynı zamanda havaya ve yer altı sularına da karışarak insanları ve hayvanları etkilediğini belirten Prof. Dr. Zengin, ilaçlama konusunda çiftçilere uyarılarda bulunarak, ''İlaçlama yapmadan önce ilacın etiketinin iyi okunması, son ilaçlamayla hasat arasında geçmesi gereken sürenin mutlaka dikkate alınması ve belirtilen gün kadar beklenmesi gerekiyor. Ayrıca ilaçların ruhsat
almamış kültürlerde kesinlikle kullanılmamalıdır'' diye konuştu.
Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Zengin, tarım ilaçlarının yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanımı sonucunda gıdalarda, toprak, su ve havada ilacın kendisi ya da dönüşüm ürünlerinin kalabildiğini söyledi.
Bunun sonucu ilaçların hedef olmayan diğer organizmalar ve insanlar üzerinde olumsuz etkileri görüldüğünü ifade eden Zengin, ''Tarım ilaçlarının bazıları toksikolojik açıdan bir zarar oluşturmazken, bazılarının kanserojen, sinir sistemini etkileyici ve hatta mutasyon oluşturucu etkileri saptanmıştır'' dedi.
Tarımda kullanılan koruma ilaçlarına karşı bitki hastalıklarının dayanıklılık kazandığının artık bilinen bir gerçek olduğunu vurgulayan Zengin, bundan dolayı hastalıkların daha önce uygulanan ilaç dozuyla ortadan kalkmadığı ve mutasyona uğradığına, hastalığı ortadan kaldırmak için ilaç dozunu artırmak gerektiğine, bunun da hem toprak, hem çevre, hem de insana ciddi zararları olduğunu belirtti.
''BÖCEK İLAÇLARI SADECE BÖCEKLERİ ÖLDÜRMEZ''
Prof. Dr. Zengin, böcek öldürücü ilaçların spesifik olmadıkları için sadece hedef organizmaları öldürmeyip, bunun yanında omurgalı ve omurgasız diğer canlıları da etkilediğini dile getirerek, ilaçların zararlı etkilerin şiddetinin ilacın ve formülasyon tipine, uygulama şekline ve tarımsal arazinin tipine bağlı olarak değiştiğine dikkati çekti.
Zengin, böcek ilaçlarının en genel yan etkilerini şöyle sıraladı:''Arılar, kuşlar ve balıklar, mikroorganizmalar ve omurgasızlar gibi hedef olmayan organizmalarda ölümler. Kuş, balık ve diğer organizmalarda üreme potansiyelinin azalması. Hedef olamayan organizmalarda dayanıklılık oluşması sonucu insanlara hastalık taşıyan böcek ve parazitlerin kontrolden çıkması. Ekosistemin yapısının ve türlerinin sayılarının değişmesi gibi uzun dönemli etkiler.''
''İNSANLARDA MUTAJENİK, TERATOJENİK VE KANSEROJEN ETKİLERİ''
Tarımsal ilaçlamanın yanlış yapılması dolayısıyla bitki ve toprakta kalan ilaç kalıntılarının insan sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Prof. Dr. Hüseyin Zengin, ilaçların, kalıntı yoluyla uzun dönemli zararlarının yanında bazılarının insanlarda mutajenik (genlerin yerlerinin değişimiyle ortaya çıkan hastalıklar), teratojenik (genlerdeki hasara bağlı sakat doğumlar) ve kanserojen etkilerinin de olduğu son yıllarda yapılan çalışmalarla saptandığını söyledi.
Zengin, ilaçların, bitkilerin direkt veya toprakta kalan ilaç kalıntısını kendi bünyesine alması ve bu bitkilerin insan gıdası veya hayvan yemi olarak kullanılması sonucunda ilaçların insanların gıda zincirine girdiğini vurguladı.
İlaçların aynı zamanda havaya ve yer altı sularına da karışarak insanları ve hayvanları etkilediğini belirten Prof. Dr. Zengin, ilaçlama konusunda çiftçilere uyarılarda bulunarak, ''İlaçlama yapmadan önce ilacın etiketinin iyi okunması, son ilaçlamayla hasat arasında geçmesi gereken sürenin mutlaka dikkate alınması ve belirtilen gün kadar beklenmesi gerekiyor. Ayrıca ilaçların ruhsat
almamış kültürlerde kesinlikle kullanılmamalıdır'' diye konuştu.