Bakan Soylu, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nce İstanbul'da düzenlenen Göç Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuştu.
Soylu, "Bugün ülkemizde 3,6 milyonu geçici koruma kapsamında Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4,9 milyon yabancı insan bulunmaktadır. İstanbul'daki kayıtlı Suriyeli sayısı 546 bin 296'dır. Bunlar elbette ki büyük rakamlardır ancak Türkiye, devlet olarak bunu yönetme kabiliyetine sahiptir ve buna ilişkin önemli bir gayretin içindedir. Burada asıl sorun, düzensiz göçün önlenmesidir. Gerek Orta Doğu'dan gerekse Afrika üzerinden gelip Avrupa'ya geçmek için çok ciddi bir düzensiz göç baskısı var ve bu giderek artmaktadır" dedi. Bakan Soylu, 2013-2018 arasında yıllık yakalanan düzensiz göçmen sayısının yüzde 572 oranında arttığını, 2018 sonunda 268 bin olduğunu belirterek, özellikle bölgede terör örgütü PKK ve DEAŞ'ın bu insan ticaretine aracılık etmesi, rant elde etmelerinin, kaçak göçmen sayısındaki artışı tetiklediğini belirtti.
"BU SADECE BİR KESİMİN MESELESİ DEĞİL, TOPLUMSAL MESELEDİR"
"Öncelikli hedefimiz, özellikle büyükşehirlerimizde, İstanbul'da düzensiz göçmenler konusuna eğilmek olacaktır" diyen Soylu, "Yani hiç kimse kayıtsız kuyutsuz ortalıkta gezinemeyecektir. Kaçak göçmen çalıştırma, kaçak işportacılık gibi faaliyetlere müsaade
edilmeyecektir. Keza gettolaşmanın da önüne geçilmeye çalışılacaktır. Kaçak göçmen olarak gelip de mahallelerde dükkan kiralayıp 20 kişinin bir dükkanda gecelediği durumlar kamu düzeni açısından kabul edilemez. Özellikle iş yeri, fabrika sahiplerine sesleniyorum. Kaçak adam çalıştırıyorsunuz, onları fabrikalarda yatırıyorsunuz, sonra da yangında bedeli de yanarak, o kaçak göçmenler ödüyor. Buna da müsaade etmemiz mümkün değildir. Kamu düzeninin ortadan kaldıran, huzursuzluk getiren hiçbir anlayışa, haksızlığa, bir dükkanı 20 kişiye 12 saat, diğer 20 kişiye 12 saat yatırmak için kiralayan ve bundan para elde eden, gayriinsani bir şekilde kiralayanların vicdanlarının sorgulanmaya açılmasını istiyorum. Bu sadece bir kesimin meselesi değil, toplumsal meseledir" diye konuştu.
Bakan Soylu, 2018'de İstanbul'da yakalanan 28 bin 364 yabancıdan 11 bin 292'sinin ülkesine geri gönderildiğini, 2019'un ilk 6 ayında ise 25 bin düzensiz göçmen yakalandığını ve bunların 12 bin 704'ünün sınır dışı edildiğini belirtti. Soylu, Suriyelilerin mobilitesini sınırlamak ve burada bir istismar alanı oluşmasının önüne geçmek amacıyla yol izin belgesi ve ikamet zorunluluğu getirildiğini kaydetti. Bakan Soylu, "İstisnaların dışında İstanbul'da Suriyeli kaydı almıyoruz. Suriyeli kaydına İstanbul kapalıdır" şeklinde konuştu. Soylu, "Hiç kimsenin kendi anlayışını başkasına dayatmasına, yerleşik düzeni bozmasına müsaade etmemiz mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
YABANCI TABELALARIN KALDIRILMASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, suça karışan yabancılarla ilgili olarak geri gönderme işlemlerine ağırlık verildiğini belirterek, "Tabelalar konusunda bazı basın ve yayın organlarında birtakım değerlendirmeler, olumsuz yaklaşımlar söz konusu. Biz akşam yatıp, sabah kalkıp tabelaları şöyle böyle yapalım demiyoruz. Hukuk devletiyiz, kanunlarımız var, ilkelerimiz var, kurallarımız var, onu uygulamakta mükellefiz. Tabelaların yüzde 75'i Tükçe olacak. Kural bunu getirmiş. Yüzde 25'i de ilgili dilde olacak. Bizim görevimiz kamu düzeninin sağlamak ve hukuku, nizamı gerçekleştirmektir" şeklinde konuştu.
Soylu, "Bugün ülkemizde 3,6 milyonu geçici koruma kapsamında Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4,9 milyon yabancı insan bulunmaktadır. İstanbul'daki kayıtlı Suriyeli sayısı 546 bin 296'dır. Bunlar elbette ki büyük rakamlardır ancak Türkiye, devlet olarak bunu yönetme kabiliyetine sahiptir ve buna ilişkin önemli bir gayretin içindedir. Burada asıl sorun, düzensiz göçün önlenmesidir. Gerek Orta Doğu'dan gerekse Afrika üzerinden gelip Avrupa'ya geçmek için çok ciddi bir düzensiz göç baskısı var ve bu giderek artmaktadır" dedi. Bakan Soylu, 2013-2018 arasında yıllık yakalanan düzensiz göçmen sayısının yüzde 572 oranında arttığını, 2018 sonunda 268 bin olduğunu belirterek, özellikle bölgede terör örgütü PKK ve DEAŞ'ın bu insan ticaretine aracılık etmesi, rant elde etmelerinin, kaçak göçmen sayısındaki artışı tetiklediğini belirtti.
"BU SADECE BİR KESİMİN MESELESİ DEĞİL, TOPLUMSAL MESELEDİR"
"Öncelikli hedefimiz, özellikle büyükşehirlerimizde, İstanbul'da düzensiz göçmenler konusuna eğilmek olacaktır" diyen Soylu, "Yani hiç kimse kayıtsız kuyutsuz ortalıkta gezinemeyecektir. Kaçak göçmen çalıştırma, kaçak işportacılık gibi faaliyetlere müsaade
edilmeyecektir. Keza gettolaşmanın da önüne geçilmeye çalışılacaktır. Kaçak göçmen olarak gelip de mahallelerde dükkan kiralayıp 20 kişinin bir dükkanda gecelediği durumlar kamu düzeni açısından kabul edilemez. Özellikle iş yeri, fabrika sahiplerine sesleniyorum. Kaçak adam çalıştırıyorsunuz, onları fabrikalarda yatırıyorsunuz, sonra da yangında bedeli de yanarak, o kaçak göçmenler ödüyor. Buna da müsaade etmemiz mümkün değildir. Kamu düzeninin ortadan kaldıran, huzursuzluk getiren hiçbir anlayışa, haksızlığa, bir dükkanı 20 kişiye 12 saat, diğer 20 kişiye 12 saat yatırmak için kiralayan ve bundan para elde eden, gayriinsani bir şekilde kiralayanların vicdanlarının sorgulanmaya açılmasını istiyorum. Bu sadece bir kesimin meselesi değil, toplumsal meseledir" diye konuştu.
Bakan Soylu, 2018'de İstanbul'da yakalanan 28 bin 364 yabancıdan 11 bin 292'sinin ülkesine geri gönderildiğini, 2019'un ilk 6 ayında ise 25 bin düzensiz göçmen yakalandığını ve bunların 12 bin 704'ünün sınır dışı edildiğini belirtti. Soylu, Suriyelilerin mobilitesini sınırlamak ve burada bir istismar alanı oluşmasının önüne geçmek amacıyla yol izin belgesi ve ikamet zorunluluğu getirildiğini kaydetti. Bakan Soylu, "İstisnaların dışında İstanbul'da Suriyeli kaydı almıyoruz. Suriyeli kaydına İstanbul kapalıdır" şeklinde konuştu. Soylu, "Hiç kimsenin kendi anlayışını başkasına dayatmasına, yerleşik düzeni bozmasına müsaade etmemiz mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
YABANCI TABELALARIN KALDIRILMASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, suça karışan yabancılarla ilgili olarak geri gönderme işlemlerine ağırlık verildiğini belirterek, "Tabelalar konusunda bazı basın ve yayın organlarında birtakım değerlendirmeler, olumsuz yaklaşımlar söz konusu. Biz akşam yatıp, sabah kalkıp tabelaları şöyle böyle yapalım demiyoruz. Hukuk devletiyiz, kanunlarımız var, ilkelerimiz var, kurallarımız var, onu uygulamakta mükellefiz. Tabelaların yüzde 75'i Tükçe olacak. Kural bunu getirmiş. Yüzde 25'i de ilgili dilde olacak. Bizim görevimiz kamu düzeninin sağlamak ve hukuku, nizamı gerçekleştirmektir" şeklinde konuştu.