Tezcan, yaptığı açıklamada, Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü mezunu olduğunu, serbest fotoğrafçılık yaptığını söyledi.
"Birinin sokak köpeklerini dillendirmesi, çirkin olmadıklarını göstermesi lazımdı" ifadesini kullanan Tezcan, "Birileri onları güzel bulmadığı için terk etmiş, onlar aslında terkedilmiş güzellikler, birileri görememiş. Bunu kendi objektifimden göstermem gerekiyordu. İmrendirici, cezbedici birşeyler yapmam lazımdı. İyi yüreklilikle bunu gerçekleştirmeye çalıştım" dedi.
SOKAK KÖPEKLERİNE SAHİP ÇIKAN EVSİZ DE VAR
Sokaktaki köpekler için herkesin birşey yapabileceğini vurgulayan Tezcan, kitabında yer verdiği hikayelerden birinin 2 sokak köpeğine sahip çıkan ama kendisi de sokaklarda yaşayan, "evsiz" bir kişi olduğunu söyledi.
Kabataş'ta bir parkta yaşayan ve çevresinde "Yoldaş Baba" olarak tanınan kişinin himayesine aldığı sokak köpekleri için "Onlar beni hayata bağladı" dediğini aktaran Tezcan, o bölgedeki vatandaşların hem "Yoldaş Baba"ya hem de sahiplendiği köpeklere yardımda bulunmasından çok etkilendiğini ifade etti.
Tezcan, Caddebostan sahilinde çocukları bağlayıp denize attıkları bir köpeğin yoldan geçen bir vatandaş tarafından kurtarılmasının ve yine yoldan geçen bir başka vatandaş tarafından sahiplenilmesinin de kendisini etkileyen hikayelerden olduğunu kaydetti.
Hayvan sevgisinin çocukluktan itibaren kazandırılmasının önemine dikkat çeken Tezcan, "7 yaşındayken babam bana bir arkadaşının köpeğinin yavrusunu getirdi. Yine satın alınmamamış bir köpekti. Ben hayvan sevgisiyle büyüdüm ve böyle büyünülmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Sokaklarda ve barınaklarda çok sayıda yardıma muhtaç köpek olduğunu vurgulayan Tezcan, "İnsanlar onların hastalıklı olduğunu ya da eve alırlarsa evi talan edeceklerini düşünüyor. Bu düşünce yanlış" diye konuştu.
İnsanların sokakta bulup yardım etmek istedikleri köpekleri barınaklara yollamasının çözüm olmadığını anlatan Tezcan, "Barınaklarda da şartlar çok zor, orada da hayvanlar ölüyor" değerlendirmesini yaptı.
"HAYVANLARIN SATILMASINA KARŞIYIM"
Pet shopları da eleştiren Tezcan, "Hayvanların satılmasına karşıyım. Bu ticareti desteklediğimiz sürece yardıma muhtaç olan bu hayvanlar hiçbir zaman özgürlüğe ve mutluluğa ulaşamayacak. Biz pet shoptan gidip alacağız, barınaktakiler, sokaktakiler ne olacak?" dedi.
Tezcan, asıl yardıma ihtiyaç duyanın sokak köpekleri olduğunu, kendisinin de sokaktan kurtardığı 2 köpeği beslediğini anlattı.
"MUHTAÇ BİR HAYVAN GÖRÜRSENİZ GÖZLERİNE BAKIN"
"Lütfen sokakta yardıma muhtaç bir hayvan görürseniz gözlerine bakın. Size anlatmaya çalıştığı şeyi hissedeceksiniz" diyen Tezcan, şöyle konuştu:
"Bir hayat kurtarmış olursunuz. Köpek satışına yönelik üretim ve satışa destek vermemiş olursunuz. Köpek sayısının kontrolsüz artışının önlenmesine destek olursunuz. Barınaklardan ve rehabilatasyon merkezlerinden kurtardığınız can ile bir başka cana yer açılmasını sağlamış olursunuz. Toplumda farkındalık yaratıp örnek olursunuz Kendinize mutlu ve sevgi dolu bir yaşam hediye edersiniz."
"Birinin sokak köpeklerini dillendirmesi, çirkin olmadıklarını göstermesi lazımdı" ifadesini kullanan Tezcan, "Birileri onları güzel bulmadığı için terk etmiş, onlar aslında terkedilmiş güzellikler, birileri görememiş. Bunu kendi objektifimden göstermem gerekiyordu. İmrendirici, cezbedici birşeyler yapmam lazımdı. İyi yüreklilikle bunu gerçekleştirmeye çalıştım" dedi.
SOKAK KÖPEKLERİNE SAHİP ÇIKAN EVSİZ DE VAR
Sokaktaki köpekler için herkesin birşey yapabileceğini vurgulayan Tezcan, kitabında yer verdiği hikayelerden birinin 2 sokak köpeğine sahip çıkan ama kendisi de sokaklarda yaşayan, "evsiz" bir kişi olduğunu söyledi.
Kabataş'ta bir parkta yaşayan ve çevresinde "Yoldaş Baba" olarak tanınan kişinin himayesine aldığı sokak köpekleri için "Onlar beni hayata bağladı" dediğini aktaran Tezcan, o bölgedeki vatandaşların hem "Yoldaş Baba"ya hem de sahiplendiği köpeklere yardımda bulunmasından çok etkilendiğini ifade etti.
Tezcan, Caddebostan sahilinde çocukları bağlayıp denize attıkları bir köpeğin yoldan geçen bir vatandaş tarafından kurtarılmasının ve yine yoldan geçen bir başka vatandaş tarafından sahiplenilmesinin de kendisini etkileyen hikayelerden olduğunu kaydetti.
Hayvan sevgisinin çocukluktan itibaren kazandırılmasının önemine dikkat çeken Tezcan, "7 yaşındayken babam bana bir arkadaşının köpeğinin yavrusunu getirdi. Yine satın alınmamamış bir köpekti. Ben hayvan sevgisiyle büyüdüm ve böyle büyünülmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Sokaklarda ve barınaklarda çok sayıda yardıma muhtaç köpek olduğunu vurgulayan Tezcan, "İnsanlar onların hastalıklı olduğunu ya da eve alırlarsa evi talan edeceklerini düşünüyor. Bu düşünce yanlış" diye konuştu.
İnsanların sokakta bulup yardım etmek istedikleri köpekleri barınaklara yollamasının çözüm olmadığını anlatan Tezcan, "Barınaklarda da şartlar çok zor, orada da hayvanlar ölüyor" değerlendirmesini yaptı.
"HAYVANLARIN SATILMASINA KARŞIYIM"
Pet shopları da eleştiren Tezcan, "Hayvanların satılmasına karşıyım. Bu ticareti desteklediğimiz sürece yardıma muhtaç olan bu hayvanlar hiçbir zaman özgürlüğe ve mutluluğa ulaşamayacak. Biz pet shoptan gidip alacağız, barınaktakiler, sokaktakiler ne olacak?" dedi.
Tezcan, asıl yardıma ihtiyaç duyanın sokak köpekleri olduğunu, kendisinin de sokaktan kurtardığı 2 köpeği beslediğini anlattı.
"MUHTAÇ BİR HAYVAN GÖRÜRSENİZ GÖZLERİNE BAKIN"
"Lütfen sokakta yardıma muhtaç bir hayvan görürseniz gözlerine bakın. Size anlatmaya çalıştığı şeyi hissedeceksiniz" diyen Tezcan, şöyle konuştu:
"Bir hayat kurtarmış olursunuz. Köpek satışına yönelik üretim ve satışa destek vermemiş olursunuz. Köpek sayısının kontrolsüz artışının önlenmesine destek olursunuz. Barınaklardan ve rehabilatasyon merkezlerinden kurtardığınız can ile bir başka cana yer açılmasını sağlamış olursunuz. Toplumda farkındalık yaratıp örnek olursunuz Kendinize mutlu ve sevgi dolu bir yaşam hediye edersiniz."