Balyoz davasının İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında esas hakkındaki savunmasına devam eden emekli Orgeneral Doğan, davada dinlenilen tanıkların hiçbirinin ''atılı suça dayanak yapılan sahte planların'' varlığından haberdar olduğunu söylemediğini belirtti.
Doğan, ''1. Ordu Plan Semineri''nde hazırlanan senaryonun dayanaksız ve keyfi olarak hazırlanmış bir senaryo olmadığını ifade ederek, ''Senaryoda irticai, bölücü başkaldırmalar ile Türkiye'nin güneydoğusunda, Kuzey Irak'ta tehlikeli gelişmelerin ortaya çıktığının sanal olarak kabulü, kriz ortamını yaratmak içindir. Egemen Harekat Planı seminerinde hem cephede uygulanacak askeri harekat, hem de cephe gerisinde uygulanacak sıkıyönetim planı ele alınmıştır. (Adil düzen mutlaka gelecek, kanlı mı kansız mı gelecek onu zaman gösterecek) mealinde söylemlerin parti liderlerince gündeme pervasızca taşındığı ortamda, ordunun geri bölgesinde bölücü ve irticai kalkışmaların, sıkıyönetim planlarının tartışılması için senaryoya dahil edilmesinden acaba neden rahatsızlık duyulmaktadır'' diye konuştu.
Doğan, savcıların askeri belgelere vakıf olmadığını savundu. Doğan, bunun üzerine gülümseyen Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan'ı, ''Bunlara gülse de'' diyerek eleştirdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, cumhuriyet savcısının kamuyu temsil ettiğini belirterek, ''Cumhuriyet savcısı müdafi değil. Kamuyu temsil ediyor. Bu nedenle sataşmanıza izin vermiyoruz. Cumhuriyet Savcısı'nın ne yaptığı sizi ilgilendirmez'' dedi.
Söz alan Cumhuriyet Savcısı Kaplan, şunları kaydetti:
''Çetin Doğan, cumhuriyet savcılarını eleştiriyor. Ancak muhatabı burada cumhuriyet savcıları değil, mahkeme heyetidir. Kendisi cumhuriyet savcılarının duruşma safhasında söylediği sözleri değil, dosyadaki belge ve bilgileri çürütmesi gerekiyor. 'Cumhuriyet savcıları askeri bilgilere vakıf değil' diyor. Doğrudur, çok vakıf olamayabiliriz. Ancak planda geçen, 'Milli Mutabakat Hükümeti kurulmalı'' şeklindeki ifadelerden, ne Genelkurmay Başkanı ne de diğer komutanlar bir şey anlamış. Savunmasındaki, 'Adil düzen gelecek, kanlı mı olacak kansız mı olacak' sözlerinin yer aldığı bölümle zaten siyasi gelişmelere göre ihtilal planı yaptığını ikrar etmiştir. Savunmasını mahkeme heyetine yönelik olarak yapmalıdır. Kararı verecek olan mahkeme heyetidir. Polemiğe girmeye gerek yoktur.''
Bunun üzerine Doğan, ''Kendisi sabrederse, dosyada olduğu söylenen belge ve bilgilerin de nasıl belgeler olduğunu görecek'' dedi.
Doğan, ''1. Ordu Plan Semineri''nde hazırlanan senaryonun dayanaksız ve keyfi olarak hazırlanmış bir senaryo olmadığını ifade ederek, ''Senaryoda irticai, bölücü başkaldırmalar ile Türkiye'nin güneydoğusunda, Kuzey Irak'ta tehlikeli gelişmelerin ortaya çıktığının sanal olarak kabulü, kriz ortamını yaratmak içindir. Egemen Harekat Planı seminerinde hem cephede uygulanacak askeri harekat, hem de cephe gerisinde uygulanacak sıkıyönetim planı ele alınmıştır. (Adil düzen mutlaka gelecek, kanlı mı kansız mı gelecek onu zaman gösterecek) mealinde söylemlerin parti liderlerince gündeme pervasızca taşındığı ortamda, ordunun geri bölgesinde bölücü ve irticai kalkışmaların, sıkıyönetim planlarının tartışılması için senaryoya dahil edilmesinden acaba neden rahatsızlık duyulmaktadır'' diye konuştu.
Doğan, savcıların askeri belgelere vakıf olmadığını savundu. Doğan, bunun üzerine gülümseyen Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kaplan'ı, ''Bunlara gülse de'' diyerek eleştirdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, cumhuriyet savcısının kamuyu temsil ettiğini belirterek, ''Cumhuriyet savcısı müdafi değil. Kamuyu temsil ediyor. Bu nedenle sataşmanıza izin vermiyoruz. Cumhuriyet Savcısı'nın ne yaptığı sizi ilgilendirmez'' dedi.
Söz alan Cumhuriyet Savcısı Kaplan, şunları kaydetti:
''Çetin Doğan, cumhuriyet savcılarını eleştiriyor. Ancak muhatabı burada cumhuriyet savcıları değil, mahkeme heyetidir. Kendisi cumhuriyet savcılarının duruşma safhasında söylediği sözleri değil, dosyadaki belge ve bilgileri çürütmesi gerekiyor. 'Cumhuriyet savcıları askeri bilgilere vakıf değil' diyor. Doğrudur, çok vakıf olamayabiliriz. Ancak planda geçen, 'Milli Mutabakat Hükümeti kurulmalı'' şeklindeki ifadelerden, ne Genelkurmay Başkanı ne de diğer komutanlar bir şey anlamış. Savunmasındaki, 'Adil düzen gelecek, kanlı mı olacak kansız mı olacak' sözlerinin yer aldığı bölümle zaten siyasi gelişmelere göre ihtilal planı yaptığını ikrar etmiştir. Savunmasını mahkeme heyetine yönelik olarak yapmalıdır. Kararı verecek olan mahkeme heyetidir. Polemiğe girmeye gerek yoktur.''
Bunun üzerine Doğan, ''Kendisi sabrederse, dosyada olduğu söylenen belge ve bilgilerin de nasıl belgeler olduğunu görecek'' dedi.