İlişkili Haberler
Son dakika haberi! Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde, Corona vinüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında, açıklamalarda bulundu.
Dünyanın salgın gündeminin devam ettiğini belirten Koca, "Gücümüze güç katmamız gereken günlerdeyiz. Uzun bir mücadelenin devamında, iyi bir yerdeyiz. Fakat bulunduğumuz yerde durduğumuz her gün kayıptır." ifadesini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörünün (Tedros Adhanom Ghebreyesus), son açıklamalarında salgına karşı hiçbir ülkenin güvende olmadığı uyarısında bulunduğunu hatırlatan Koca, şunları söyledi:
"Tedros'un açıklamasında yer alan şu bilgi hepinizin dikkatini çekecektir. Salgının ilk üç ayında tüm dünyada toplam vaka sayısı 400 bindi. Sadece geçen hafta sonunda, 400 binden fazla insana Covid-19 tanısı kondu. Sizden şu anda, dünyada yaklaşık 12 milyon Covid-19 vakası olduğunu ve 550 bine varan can kaybı yaşandığını hatırınızda tutmanızı istirham ediyorum."
Pek çok ülkenin sağlık sisteminin çökme tehlikesi yaşadığına işaret eden Koca, "Refah toplumlarında dinginliğin yerini kargaşa aldı. Ülkemizin durumu birçok yönden iyi olmakla birlikte, ilk can kaybımızı açıkladığımız 11 Mart gecesindeki acımız devam ediyor." diye konuştu.
Dün 19 hastanın daha Corona virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatan Koca, "Umutlarını son ana kadar koruyan 19 aile sizce neler düşünüp, neler hissetti? Sizden bu ölümlerin önlenebilir sebeplere bağlı olduğunu hep hatırlamanızı rica ediyorum." dedi.
MASKE TAVSİYESİ
Corona virüsten kaçınmanın mümkün olduğunun altını çizen Koca, hastalığa yol açan virüsün, solunum yoluyla bulaştığını, maskenin tüm dünyada kabul gören önemli bir tedbir olduğunu belirtti.
Yakın mesafede maskenin tek başına yetersiz olduğuna dikkati çeken Koca, "Mesafe kuralı da bu nedenle tüm dünyada tartışılmaz bir tedbirdir. El temizliği ise olmazsa olmaz bir kuraldır. Dünya, hastalığın yayılmasına karşı her ne başarı gösteriyorsa bunu, bu kurallara uyabildiği ölçüde gösteriyor. Vakaların tırmandığı ve salgının kontrolden çıktığı ülkeler, tedbirlerin ya terk edildiği veya zaten yetersiz olduğu ülkelerdir. Tedbirlere uyumun kolay olmadığını, yüzde yüz uyumun sağlanamayacağını biliyoruz. Yaşayıp geldiğimiz hayat, bu tedbirlere göre düzenlenmiş bir hayat değildir." şeklinde konuştu.
Bakan Koca, dünkü yeni vaka sayısının 1053 olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
"İstatistiklere göre aralarından bir bölümü yoğun bakıma gidecek. Bir kısmı solunum cihazına bağlanacak. Aralarından belki bilincini kaybeden olacak. Sizce bu hastalar Covid-19'a, kurallara acaba kendileri uymadıkları için mi yakalandı? Cevabınız 'evet' ise tekrar düşünmenizi istiyorum. Hastalığın bulaşmasını, kurallara karşılıklı uyarsak önleyebiliyoruz. Demek ki kurallara uyarken aynı anda iki amacımız var. Covid-19'a yakalanmamak, Covid-19'u yaymamak."
Hastalığın, bugünlerdeki yayılma oranlarına da değinen Bakan Koca, şu uyarılarda bulundu:
"Nişan törenleri, düğünler, taziyeler, pazar yerleri, alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları, asker uğurlamaları, sahiller ve plajlar. Açık veya kapalı, fakat kalabalık, diğer ortak mekanlar. Tatile gidenler, Covid-19 tedbirlerinin tatilcilerin lehine olduğunu bilmelidir. Büyük kentlerin kalabalığından uzaklaşanlar, eğer başka kalabalıkları tercih etmez, mesafe kuralını fazlasıyla uygularsa buna müteşekkir kalırız.
Düğünlerde, bir çiftin sevincine yarın gölge düşürme korkusu bile tek başına tedbirlere uymak için yeterli olmalıdır. Filiasyon çalışmalarında çok sayıda vakanın kaynağının düğünler olduğunu gördük. Cenazeler, taziyeler, mevlitler yeni acılara sebebiyet vermemelidir. Temaslı taramalarında birçok kez karşımıza bu olaylar çıkmaktadır. Asker uğurlamasında ne uğurlayan ne de uğurlanan hiç risk almamalıdır. Sağlık da vatani göreve saygı da bunu icap ettirir. Gençlerimiz, testi pozitif çıkan Mehmetçikten mesuldür."
"8 İLDE ASKER UĞURLAMALARI YASAKLANDI"
Sağlık Bakanı Koca, devletin bazı tedbirleri uygulamaya koyduğuna işaret ederek, "8 ilimizde asker uğurlamaları yasaklanmıştır. Din görevlilerimiz; cenaze merasimi, taziye, mevlit, toplu ibadet kaynaklı riskleri önlemek için çalışma başlatmıştır. Güvenlik güçlerimiz, pazar yerlerinde yaptırım içeren tedbirler almaktadır. Düğün, nişan gibi törenlerde toplum sağlığı adına 'gözlemci' bulundurulması yönünde hazırlık söz konusudur." bilgisini verdi.
Sağlık Bakanlığının özellikle bugünlere özgü risklere karşı başta İçişleri Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birçok bakanlığının iş birliği içinde olduğunu belirtti, amacın tedbirlerin daha yaygın uygulanması olduğunu dile getirdi.
Covid-19 ile mücadelenin birlikte verilmesi gerektiğini vurgulayan Koca, "Bu işte kendini düşünen toplumu da düşünmüş olur. Kendini riske atan topluma karşı sorumluğunu da çiğner. Demek ki konunun ahlaki bir tarafı var. Bunu göz ardı edemeyiz." dedi.
Bakan Koca, hekimleri, bakanlık çalışanlarını ve kendilerini düşündüren bir konuya değinmek zorunda olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Hıfzıssıhha kurullarımızdan ve emniyet teşkilatımızdan verilen bilgilere göre; son 1 hafta içinde 81 ilimizde Covid-19 tedbirlerine uymadığı için yaklaşık 18 bin kişiye para cezası kesilmek zorunda kalınmıştır. Tedbirlere uyum kendiliğinden olabilmeliydi. Yaptırıma hiç ihtiyaç duyulmamalıydı. Maske, mecburiyet getirilmemiş bile olsa kullanılmalıydı. Mesafe hiç değilse saygının şartı kabul edilmeliydi. Bu yaptırımlar devam etmektedir. İl Hıfzıssıhha Kurulları ihtiyaç duydukları kararları almaktadır."
Mücadelenin uzunluğunun tüm dünyada olduğu gibi rehavete yol açtığını belirten Koca, şunları kaydetti:
"Kabul edelim ki mücadelenin uzunluğutüm dünyada olduğu gibi kısmen bizde de rehavete yol açtı ama son 10 gün içinde gerileme gösterdiğimiz yerden toparlanabileceğimizi de kanıtladık. Yeni vaka sayılarımız 1000 seviyelerinde. Yeni vaka sayılarının neden bu seviyede kaldığının da sebebi belli. Diyarbakır, Konya, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa başta olmak üzere bazı illerde hastalık pik seviyesine ulaşıyor. Bu şehirler en yüksek vaka sayılarını yeni görmektedir. Buralardaki vaka artışlarının ancak tedbirlerin gücüyle azalacağını, daha stabil hale geleceğini düşünüyoruz. Mevcut durum Türkiye ortalamasına ilişkin genel dağılımdan çok belli şehirlerdeki artışlardan kaynaklanmaktadır."
Bakan Fahrettin Koca, hastalığın şu an tırmanışta olduğu ülkelerin sonbahar için karamsar olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu bizim de hesaba katmamız kaçınılmazdır. Covid-19 salgınıyla mücadele hayatımızın bir parçasıdır. Fakat hayat bundan daha büyüktür. Mücadelemizi verirken hayatın da hakkını verelim. Yeter ki kurallara uyalım. Mücadele gücüne iyimserler, yaşamı sevenler sahiptir. Farkında olalım. Üzerimizde bir yorgunluk var. Bu yorgunluğun nedeni bu salgındır. Bu yorgunluğu üstümüzden atalım. Mücadelede yerimizi koruyalım. Terk etmişsek yerimizi yeniden alalım. Salgına karşı 83 milyon bir olalım."
Toplantıda gösterdiği slaytlarla ilgili bilgi de veren Koca, Türkiye'nin en fazla hastayı beşinci haftada gördüğünü belirtti.
İkinci slaytta ise illerin pik yapma durumunun gösterildiğini anlatan Koca, "İstanbul'un piki tamamladığını, giderek aşağı doğru düşen bir tablo olduğunu görüyoruz." ifadesini kullandı.
İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Eskişehir'de beşinci haftada pik yapıldığını gördüklerini aktaran Koca, şöyle devam etti:
"Anadolu'daki illerimizde yani Trabzon 6'ncı, Kayseri 7'nci haftada, diğer illerimizde ise 14'üncü haftada Hakkari, Kütahya, 15'inci haftada Batman, Şırnak, Antep, 16'ncı haftada Bursa, Konya, Mardin, Van, 17'nci haftada Ankara, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Afyonkarahisar'ın piki oluşturma döneminde olduğunu görmüş oluyoruz. Yani Anadolu'da 1'inci dalga halen devam ediyor. Sayılardaki artış da yukarıda pikini tamamlayan illerin daha stabil olduğunu ama aşağıda Anadolu'daki, Doğu ve Güneydoğu'daki illerimizde bahsettiğim pikini tamamlama durumunda olan illerimizdeki artış da toplam vaka sayısının düşmemesine, belli bir yerde stabil kalmasına sebep olmakta."
FİLYASYONUN ÖNEMİ
Bakan Koca, filyasyon çalışmalarını önemsediklerine işaret ederek "Salgının kontrol altına alınmasının en önemli unsurlarından biri saha temaslı taraması yani o da pozitif bulduğumuz vakanın bulunduğu odağa inerek temaslı taramasıyla izolasyonu erken dönemde yapabilir olmak ve semptomu olan hasta grubunu da erken tedavisini başlamak üzere yapılan ve dünyadan da bizi farklı kılan önemli bir çalışma. Burada yüzde 99,4'e kadar ulaştığımızı ve bugüne kadar 1 milyon 364 bin 614 kişinin bu anlamda temaslının tarandığını ve ortalama filyasyon süremizin de baştan 48 saat iken şu an ortalama 26 saate, son haftalarda da 12 saate kadar indiğini söyleyebilirim." şeklinde konuştu.
Bir başka slaytın da ortalama yoğun bakımda kalış süresinin tedavi başarısıyla orantılı olarak giderek düştüğünü gösterdiğini anlatan Koca, bu tablonun yatış süresinin 21-22 günden 3 günlere indiğini, ortalama yoğun bakım sürelerinin 18-20 günden 2 günlere kadar indiğini gösterdiğini aktardı.
Koca, "Son üç gün ortalamasıyla en çok vakanın görüldüğü 7 il, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Konya, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa. Ayrıca son 3 gün en az vaka görülen 7 il ise sırasıyla, Tunceli, Artvin, Iğdır, Erzincan, Bayburt, Kırklareli ve Bilecik." ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Koca, kurul gündemine yaklaşan Kurban Bayramı'na yönelik tedbirlerin gelip gelmediği ve sokağa çıkma kısıtlamasının olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün kısmen Bilim Kurulunda gündeme geldi, sesli tartışıldı ama bir öneri noktasına gelmedi. Özellikle önümüzdeki haftalar geçen hafta da bahsettiğim şekliyle salgının seyrine göre bu konudaki öneriler daha netleşmiş olur. Burada temelde ülke genelinde bir sokağa çıkma yasağı gündeme gelmedi ama birtakım tedbirlerin olabileceği, özellikle il bazında yer yer kısıtlamaların gündeme gelebileceği çünkü il bazında eğer vaka artışının yoğun olduğu iller söz konusu olursa oradaki tedbirleri biraz daha sertleştirmek gerekebilir.
Bunu da bayrama doğru illerdeki vaka seyrine göre İl Hıfzıssıha Kurulları bütün kararları almaya zaten yetkili, dolayısıyla bu anlamda il bazında birtakım kısıtlamalar söz konusu olabilir. Gelecek hafta yine konuşmuş olacağız."
ANTİKOR TESTLERİ
Türkiye genelinde uygulanan antikor testinin bu hafta sona ereceğini söylediği hatırlatılarak "Test tamamlandı mı, tamamlandıysa veriler ne yönde?" şeklindeki soru üzerine ise Koca, "Testler aslında tamamlandı geçen hafta fakat çalışmayı kabul etmeyen her birey için belirlenen TÜİK tarafından belirlenen her birey için iki de yedek belirtilmişti. İki yedeğin de kabul etmediği 18 bine yakın kişi oldu. Bununla ilgili çalışmayı bu noktada da bitirebilirdik, 18 bin eksikle, böyle olsun istemedik çünkü uluslararası ciddi bir yayın olacağını ve bu anlamda önemli bir çalışma olacağını biliyoruz." ifadesini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Direktörünün (Tedros Adhanom Ghebreyesus) bugün Türkiye'ye geleceğini ve yarın toplantı yapacaklarını anlatan Bakan Koca, "Bu mesela bizim önemle konuşacağımız, üzerinde tartışacağımız ülkemizin durumunu belirten bir çalışma olacak. 18 bin ilave kabul etmeyen kişilerin yerine yeni 18 bin kişinin bize sunulmasını istedik. Zannediyorum önümüzdeki 1-2 gün içerisinde verilmiş olacak. 18 bin kişinin tamamlanmasıyla muhtemelen haftaya açıklamış oluruz." dedi.
OKULLARIN AÇILMA TARİHİ
Milli Eğitim Bakanlığının okulların açılacağını açıkladığı hatırlatılarak bu doğrultuda Bilim Kurulunun normalleşme rehberindeki 4 metrekareye 1 öğrenci tavsiyesinin uygulanabilirliğine ilişkin bir soru üzerine Koca, şunları söyledi:
"Uygulanamayacak hiçbir şeyi biz önermek istemeyiz. Uygulanabilir olduğuna taraflarca tartışıldıktan sonra öğrencilerimiz, çocuklarımız, evlatlarımız için en uygun olan çözüm şeklini geliştirmek noktasında bir yaklaşım içinde oluruz. Açıklanan özetle şöyle bir durum, 31 Ağustos'ta okulların açılacağı, bir takvimin belirtilmesi gerekiyor olduğu için açıklanmış oldu ama 31 Ağustos'a doğru eğer salgının seyrinde bir farklılık olursa bu durumda da gerektiğinde daha önce yapıldığı gibi on-line, uzaktan erişim veya hibrit birtakım yöntemler önerilebilir Bilim Kurulu tarafından. Karar bu durumda zaten Bakanlar Kurulunun alacağı bir kararla söz konusu olmuş olur."
Belirtilen 4 metrekare konusunun kapalı alanın 4 metrekare olması şeklinde olduğuna dikkati çeken Bakan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Boş alanın 4 metrekareye bir kişi olması şeklinde değil sınıfta özellikle 1 metre mesafenin korunması, toplam kapalı alan içinde en fazla 4 metrenin geçerli olması. İlkokul, ortaokul, lise gibi detaylarıyla ilgili de ilgili taraflarla zaten bizim Halk Sağlığı ekibi, Bilim Kurulu ekibi önümüzdeki günlerde çalışmaya devam ediyor olmuş olacaklar bazı okullar için diyelim beden eğitimi veya hareketin çok yoğun olduğu yerler için bu metreleri 4 metre kadar belki şekillendirmek gerekli olabilir. Yani bunu daha detaylandırmak üzere önümüzdeki haftalar ayrıca üzerinde yoğun çalışılacağını, detayları o durumda Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte zaten tekrar açıklamış olacağız. Orada açıklanan daha çok genel planda en fazla 4 metrekare kapalı alan şeklinde söylenen detaylarıyla da ilgili okulun niteliğine göre bununla ilgili çalışma yapılmış olacak."
GRİP AŞISI
"Mevsimsel griplerin önlenmesi için grip aşısını öneriyor musunuz?" sorusu üzerine Bakan Koca, grip aşısını özellikle riskli grup, belli bir yaşın üstündeki vatandaşlar için önerdiklerini ifade etti.
Grip aşısına bu sene geçen yıla oranla daha fazla talep geleceğini düşündüklerini belirten Koca, "Geçen yıldan daha fazla sipariş verdik. Bu yıl için grip aşısı sorunu yaşanmayacağını söyleyebilirim." diye konuştu.
"SALGININ SEYRİNDE BİR FARKLILIK OLMAZSA OKULLAR AÇILIR"
Bir gazetecinin, "Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin belirlediği kuralların okullarda uygulanmasının çok zor olduğunu söylediler. İleride bu kurallarda bir değişiklik olabilir mi?" sorusuna ise Bakan Koca, "Salgının seyrinde bir farklılık olmazsa 31 Ağustos'ta okullar açılmış olur. Eğer salgının seyrinde bir farklılık söz konusu olursa eğitim devam eder ama bu uzaktan eğitim tarzında, online tarzında veya hibrit farklı yöntemler olabilir. Bununla ilgili Bilim Kurulu önerisini yapar. O durumda zaten bildirilmiş olur." yanıtını verdi.
Bakan Koca, "4 metrekare" kuralının her okul için önerilmediğine dikkati çekerek, "Okulun kapalı alanı en fazla 4 metrekare olmak üzere ve okulun da niteliği yani ilkokul, ortaokul, lise veya spor ve benzeri hareketliliğin fazla olduğu alanlar düşünülerek detaylı bir çalışma Milli Eğitim Bakanlığıyla birlikte yapılıyor. Önümüzdeki haftalar gereken açıklama yapılır. Her sınıfta 4 metrekareye bir kişi şeklinde bir algı olmamalı." dedi.
Öğrencilerin maskeli okula gitmesi konusuna ilişkin de Koca, "Sırasına oturduğu ana kadar maskeli olmasını önemsiyoruz ama devamında maskeyi takma zorunluluğu olsun istemiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"SAĞLIK BAKAN YARDIMCISI EMİNE ALP MEŞE'NİN SUNUMUNDAN ETKİLENDİLER"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısının kaldırılması için Almanya'yı ziyaret ettiklerinin anımsatılması ve görüşmenin ayrıntılarının sorulması üzerine Bakan Koca, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe'nin görüşmelere katıldığını ve Robert Koch Enstitüsü'nde sunum yapması için Meşe'nin özellikle davet edildiğini söyledi.
Meşe'nin sunumundan yetkililerin çok etkilendiğini ifade eden Koca, dün Robert Koch Enstitüsü direktörünün Meşe'yi aradığını ve Türkiye'den faydalanmak istediklerini ifade ettiklerini aktardı.
Bakan Koca, "Özellikle bu kararların başka saiklerle yer yer alındığını da biliyoruz, umarım bu anlamda yapılan görüşme ve etkilenildiği söylenilen görüşme başka saiklerle farklı sonuçlara yol açmaz. Biz önümüzdeki günler bu anlamda bizim talebimiz doğrultusunda özellikle bazı bölgelerimizle ilgili olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz." dedi.
"AŞIYLA İLGİLİ KLİNİK ÇALIŞMALARA EYLÜL VE EKİM AYINDA GEÇİLECEK"
Aşı ve ilaç konusunda yapılan çalışmalara ilişkin soru üzerine Koca, şu bilgileri verdi:
"Aşıyla ilgili hayvan çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar sürecin başarılı seyrettiğini söyleyebilirim. Aşıyla ilgili eylül ve ekim ayında klinik çalışmalara Sağlık Bakanlığı sorumluluğunda geçebileceğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla esas, klinik çalışmalardaki sonuçlar olmuş olacak. O dönem zannediyorum 3-4 ay kadar klinik çalışmanın sürebileceği ay olacak. O döneme geçildiğinde de daha detaylı açıklamaları yapmış oluruz. Daha önce antiviral olarak kullanılan favipiravir ilacı söz konusuydu. Biz bu ilaçtan epey fayda görmüştük. Dünyanın ve Çin'in daha çok entübe olan hastalarda kullandığı bir ilaçtı. Bizim geç dönemde kullanımın fayda sağlamadığını gördüğümüz, bununla ilgili çalışmada önümüzdeki dönemde yayımlanmış olur.
Erken dönemde bu ilacın kullanımının daha faydalı olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede de uygulamayı rehberde değiştirdik. Bu ilacın kullanımı da her geçen gün artmakta ve oldukça da diğer ilaçlara göre pahalı olan bir ilaç. Biz artık Türkiye'de imalatı için 4 firma tarafından müracaat edildi. 1-2 gün içerisinde ruhsat süreçleri bitmiş olacak. Artık bu ilacı hem uluslararası boyutuyla satabilecek hem de kendi hastamıza yoğun olarak kullandığımız bu ilacı 4 firmayla gerçekleştirmiş olacağız."
"YOĞUN BAKIM TOPLAM HASTA SAYIMIZ 1172"
Yoğun bakın ünitelerindeki doluluk oranına ilişkin bir soruya da Koca, acil olmayan hastaları da 1 Haziran'dan itibaren kabul ettiklerini anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"O dönemde daha çok kovidli hastayı yatırdığımız dönemdi, şu an ağırlıklı acil olmayan hastaları da aldığımız, bu hastalarla birlikte toplam yüzde 59-61 doluluktan bahsediyoruz. Yoğun bakımda olan hasta sayımız solunum cihazına bağlı 406 hastamız var. Yoğun bakım yatak sayımız 27 bine ulaştı, cihaza bağlı olmayıp yoğun bakımda olan hasta sayımız da 1172. Herhangi bir sorun olmadığını söyleyebilirim."
AŞI ÇALIŞAMALARI
"Herhangi bir ülkede aşı bulunduğunda, bunun dünyaya yayılımı nasıl olacak? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile bu konuda bir görüşmeniz oldu mu? Yarın bu konu görüşülecek mi? Türkiye'nin bu konudaki çalışması nedir?" soruları üzerine Koca, yarın DSÖ yetkilileriyle yapılacak görüşmede, aşı konusunun gündeme geleceğini söyledi.
Koca, yeni tip Corona virüsle (Covid-19) mücadele kapsamındaki aşı çalışmalarında iş birliğinin önemine işaret ederek "Bu anlamda karşılıklı klinik çalışmalara izin vermek şeklinde Rusya ile zaten iş birliği içindeyiz, Çin'le de görüşmelerimiz devam ediyor." bilgisini paylaştı.
"Değişen vaka sayılarına göre, özellikle kamuda vardiya sistemi gibi çalışma düzeni olabilir mi? Düğün, asker karşılaması gibi törenlere ilişkin bazı kısıtlamalar var ama yeni bir düzenleme ya da kısıtlama olabilir mi?" sorularını da Bakan Koca, "Kamuda vardiya sistemine geçmek gibi bir durum şu an gündemimizde yok." şeklinde cevapladı.
Koca, asker uğurlaması gibi etkinliklere ilişkin, vaka sayısının arttığı riskli görülen illerde, il hıfzıssıhha kurullarınca bazı kararların alındığını hatırlatarak "Bunun sayısı artabilir. Benzer şekilde düğünlerde de il hıfzıssıhha kurulları, yeri geldiğinde bunu, eğer salgının seyrinde il bazında bir farklılık söz konusu ise farklı bir karar her zaman alabilme yetkisine sahip. Bu, tamamen salgının seyrine göre, bölge bazında her zaman her türlü karar alınabilir. Bu il, ilçe veya mahalle bazında olabilir." ifadelerini kullandı.
"BİLİM KURULU'NDAN HİÇBİR ÜYEMİZ HİÇBİR ÖDENEK ALMAMAKTADIR"
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin "1930 yılında Hıfzıssıhha Kanunu'nda bilim kurulunun oluşturulmasının öngörüldüğüne ve bununla ilgili bir ödenek olduğuna" ilişkin iddialarının hatırlatılması üzerine ise Koca, "Ben doğrusu son derece üzüldüm. Sayın vekil arkadaşımızın bu konuda bilgilenmiş olmasını ümit ederdim. Bilim Kurulu'ndan hiçbir üyemiz hiçbir ödenek almamaktadır. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak bu vazifeyi yürütmektedirler." değerlendirmesinde bulundu.
Kesici'nin, Bilim Kurulu ile Umumi Hıfzıssıhha Kanunu içinde Yüksek Sağlık Şurası'nın yeniden oluşturulduğunu savunduğunu belirten Koca, şunları kaydetti:
"Evet, Hıfzıssıhha Kanunu içinde Sağlık Şurası söz konusu fakat süreçte Sağlık Şurası kaldırıldı. Devamında Anayasa Mahkemesi'nin özellikle adli bilirkişiliği Sağlık Şurasının kaldırmasıyla, Cumhurbaşkanlığı 1 numaralı kararnamesiyle Sağlık Şurası kaldırılmış oldu. Yani Sağlık Şurası şu an yok. Olmayan Sağlık Şurasının Bilim Kurulu olur mu? Bilim Kurulu olmayıp ödenek veya belli bir süre ile atama söz konusu olabilir mi? Özellikle sağlık üzerinden politika yapmak, hiçbir siyasetçiye şifa olmaz. Bu noktada önerilerimizi yapıcı yapalım, mücadelemiz Corona virüsle olsun. Sağlık sistemimizle, sağlık çalışanlarımızla, sağlık ordumuzla ve yapılanlarla, özverileriyle, fedakarlıklarıyla da sistemimizle de dünyanın takdir ettiği sistemimizle de gurur duyalım."