Savarona soruşturması kapsamında gözaltına alınan aralarından kazak işadamı Tevfik Arif’in de bulunduğu 6 kişi tutuklandı. Kendilerine komp-lo kurulduğunu öne süren Tevfik Arif, “Biz ne yapmışız ki böyle bir operasyon yapıldı. Gemideki kadınlar sevgililerimizdi, bize çamur atmak için komplo kuruldu” dedi.
Antalya İl Jandarma Komutanlığı’nın Savarona yatına yönelik gerçekleştirdiği “insan ticareti ve fuhuş operasyonu” kapsamında gözaltına aldığı ve önceki gün sabah sorgularını tamamlayıp dün öğle saatlerinde adliyeye sevk ettiği şüpheliler, 16 saat adliyede kaldı. Şüpheliler Tevfik Arif ile Gündüz Akdeniz, Musa Çelik, Erkan Akdeniz, Hülya Erdoğan ve K.T., Kazakistan uyruklu E.M. adlı kadın ile Rus uyruklu Erdar Baıoguev’ın savcılıktaki sorgusu 12 saat sürdü.
Vatan gazetesinin haberine göre Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov’un da adliyede görüştüğü Kazak işadamı Tevfik Arif’in ifadesi en son alındı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan, örgüt lideri olduğu iddia edilen Tevfik Arif ile Gündüz Akdeniz, Musa Çelik, Erkan Akdeniz, Hülya Erdoğan ve Erdar Baıoguev’ın tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Türk K.T. ile Kazakistan uyruklu E.M. adlı kadın ise savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
GİZLİLİK KARARI
Mahkemeye sevk edilen şüphelilere ‘örgüte üye olmak’, ‘bir örgüt faaliyetleri çerçevesinde fuhuşa aracılık ve yer temin etmek’, ‘fuhuş yaptırmak’ ve ‘fuhuş amaçlı insan ticareti’ suçlaması yapıldı. Çete lideri olmakla suçlanan Tevfik Arif’e ise bu suçlamalara ilave olarak, ‘suç örgütü kurup yöneticisi olduğu’ iddiasında bulunuldu. Savcılığın talebi üzerine mahkemenin gizlilik kararı verdiği soruşturmada, aralarında Kazak işadamı Tevfik Arif’in de bulunduğu 6 şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. Sabah saat 05.00 sıralarında geniş güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkartılan şüpheliler, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
15 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Örgüt lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Kazak işadamı Tevfik Arif’in mahkemedeki savunmasında kendisine komplo kurulduğunu söylediği belirtildi. Türkiye’ye 15 milyar dolarlık yatırım yaptırdığını, yata 25 silahlı askerle yapılan operasyon sırasında korktuklarını belirten Tevfik Arif’in operasyon haberinin hızla gazete ve televizyonlarda yer almasının kendisine ‘komplo’ kurulduğu iddialarını güçlendirdiğini ileri sürdüğü kaydedildi. “Biz ne yapmışız ki bu şekilde bir operasyon yapıldı? Bunun çamur atmak için yapıldığını düşünüyorum” diyen Tevfik Arif, savunmasında şunları söyledi:
“Ben fuhuşun ne demek olduğunu hala anlamış değilim. Gemide arama sonucu prezervatif bulunması fuhuş yapıldığı anlamına gelmez, çünkü gemide bulunan arkadaşların yanında sevgilileri vardı. Yanında sevgilisi olan bir insan, bir işadamı masaya hayat kadını kabul eder mi? Bunu benim mantığım anlamış değil. Gemide ayrıca benim kadın arkadaşım da yanımdaydı. Gemide bulunduğumuz sırada disko yapan çocuklardan birini bir kadınla bizim jakuzimize girmiş halde buldum. Şimdi bunun adı fuhuş mu oluyor? Velev ki burada prezervatif bulunmuş olsa fuhuş mu yapılmış oluyor?”
Tutuklanan şüphelilerden organizatör Hülya Erdoğan ise turistik tesislere orkestra, solist ve dansöz temin ettiğini, Haziran ayında Savarona’da bulunduğunu ve yata orkestra, solistler ve 3 dansöz olmak üzere 10 kişilik bir ekiple gittiğini anlattı. Hülya Erdoğan, yatta bulunduğu sürede fuhuş yapıldığına tanık olmadığını da söyledi. Hülya Erdoğan’ın avukatı Zafer Meydan ise şunları söyledi: “Çete suçlamasını kabul etmiyoruz. Ortada ne bir çete ne de bir çete üyesi vardır. Bu nasıl bir çete ise değil bir silah, bir çakısı bile bulunmamaktadır. Dosyada delil olarak sunulan kondom orada bir çete değil ancak bir cinsel birliktelik yaşandığına dair delil oluşturur. Ayrıca çete dosyasında bir prezervatifin delil olarak nasıl dosyaya girdiğini anlamış değiliz. Prezervatifli çete mi olur?.”
Antalya İl Jandarma Komutanlığı’nın Savarona yatına yönelik gerçekleştirdiği “insan ticareti ve fuhuş operasyonu” kapsamında gözaltına aldığı ve önceki gün sabah sorgularını tamamlayıp dün öğle saatlerinde adliyeye sevk ettiği şüpheliler, 16 saat adliyede kaldı. Şüpheliler Tevfik Arif ile Gündüz Akdeniz, Musa Çelik, Erkan Akdeniz, Hülya Erdoğan ve K.T., Kazakistan uyruklu E.M. adlı kadın ile Rus uyruklu Erdar Baıoguev’ın savcılıktaki sorgusu 12 saat sürdü.
Vatan gazetesinin haberine göre Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov’un da adliyede görüştüğü Kazak işadamı Tevfik Arif’in ifadesi en son alındı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan, örgüt lideri olduğu iddia edilen Tevfik Arif ile Gündüz Akdeniz, Musa Çelik, Erkan Akdeniz, Hülya Erdoğan ve Erdar Baıoguev’ın tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Türk K.T. ile Kazakistan uyruklu E.M. adlı kadın ise savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
GİZLİLİK KARARI
Mahkemeye sevk edilen şüphelilere ‘örgüte üye olmak’, ‘bir örgüt faaliyetleri çerçevesinde fuhuşa aracılık ve yer temin etmek’, ‘fuhuş yaptırmak’ ve ‘fuhuş amaçlı insan ticareti’ suçlaması yapıldı. Çete lideri olmakla suçlanan Tevfik Arif’e ise bu suçlamalara ilave olarak, ‘suç örgütü kurup yöneticisi olduğu’ iddiasında bulunuldu. Savcılığın talebi üzerine mahkemenin gizlilik kararı verdiği soruşturmada, aralarında Kazak işadamı Tevfik Arif’in de bulunduğu 6 şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. Sabah saat 05.00 sıralarında geniş güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkartılan şüpheliler, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
15 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Örgüt lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Kazak işadamı Tevfik Arif’in mahkemedeki savunmasında kendisine komplo kurulduğunu söylediği belirtildi. Türkiye’ye 15 milyar dolarlık yatırım yaptırdığını, yata 25 silahlı askerle yapılan operasyon sırasında korktuklarını belirten Tevfik Arif’in operasyon haberinin hızla gazete ve televizyonlarda yer almasının kendisine ‘komplo’ kurulduğu iddialarını güçlendirdiğini ileri sürdüğü kaydedildi. “Biz ne yapmışız ki bu şekilde bir operasyon yapıldı? Bunun çamur atmak için yapıldığını düşünüyorum” diyen Tevfik Arif, savunmasında şunları söyledi:
“Ben fuhuşun ne demek olduğunu hala anlamış değilim. Gemide arama sonucu prezervatif bulunması fuhuş yapıldığı anlamına gelmez, çünkü gemide bulunan arkadaşların yanında sevgilileri vardı. Yanında sevgilisi olan bir insan, bir işadamı masaya hayat kadını kabul eder mi? Bunu benim mantığım anlamış değil. Gemide ayrıca benim kadın arkadaşım da yanımdaydı. Gemide bulunduğumuz sırada disko yapan çocuklardan birini bir kadınla bizim jakuzimize girmiş halde buldum. Şimdi bunun adı fuhuş mu oluyor? Velev ki burada prezervatif bulunmuş olsa fuhuş mu yapılmış oluyor?”
Tutuklanan şüphelilerden organizatör Hülya Erdoğan ise turistik tesislere orkestra, solist ve dansöz temin ettiğini, Haziran ayında Savarona’da bulunduğunu ve yata orkestra, solistler ve 3 dansöz olmak üzere 10 kişilik bir ekiple gittiğini anlattı. Hülya Erdoğan, yatta bulunduğu sürede fuhuş yapıldığına tanık olmadığını da söyledi. Hülya Erdoğan’ın avukatı Zafer Meydan ise şunları söyledi: “Çete suçlamasını kabul etmiyoruz. Ortada ne bir çete ne de bir çete üyesi vardır. Bu nasıl bir çete ise değil bir silah, bir çakısı bile bulunmamaktadır. Dosyada delil olarak sunulan kondom orada bir çete değil ancak bir cinsel birliktelik yaşandığına dair delil oluşturur. Ayrıca çete dosyasında bir prezervatifin delil olarak nasıl dosyaya girdiğini anlamış değiliz. Prezervatifli çete mi olur?.”