Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle Sivas'ta bir grup kadın, hemcinslerine yönelik şiddeti protesto amacıyla yürüyüş yaptı.
Kent Meydanında toplanan aralarında Cumhuriyet Kadınları Derneği, Milliyetçi Kadınlar Derneği, Kimsesiz Çocukları Koruma Derneği, Türkiye Yardım Sevenler Derneği, Sivas 58 Girişimci Kadınlar Derneği, Üretici Girişimci Kadınlar Dayanışma Derneği, Cem Vakfı Kadın Kolları üyelerinin de bulunduğu bir grup kadın, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.
Burada saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı'nı okuyan grup, daha sonra Mevlana Caddesine yürüdü.
Sloganlarla kadına yönelik şiddeti protesto eden, üzerinde temsili kanlı gelinlik örtülü bir tabut ile çeşitli dövizler taşıyan grup, yürüyüş sonunda, şiddete maruz kalan, töre cinayetlerinin kurbanı olan kadınlarla, 13 yaşındaki N.Ç'nin ismini okudu.
Daha sonra bir araya gelen kadın dernekleri temsilcileri yaptıkları basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddeti kınayarak, taleplerini dile getirdi.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Sivas Şube Başkanı Nurten Yanalak, ''Bitirin bu şiddeti. Ve kadınların en doğal talebi olan siyasette, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticiliğinde eşitlik isteklerini kanunlarla belirleyerek yasalaşmalarını talep ediyoruz'' dedi.
Milliyetçi Kadınlar Derneği Başkanı İsmihan Göze ise Türkiye'de yaşayan nüfusun yarısını kadınların oluşturduğunu ifade ederek, ''Eğer kadınlara devlet sahip çıksa bu kadar hassas bir konu olan N.Ç. davası 9 yıl sürer mi?'' diye konuştu.
Kent Meydanında toplanan aralarında Cumhuriyet Kadınları Derneği, Milliyetçi Kadınlar Derneği, Kimsesiz Çocukları Koruma Derneği, Türkiye Yardım Sevenler Derneği, Sivas 58 Girişimci Kadınlar Derneği, Üretici Girişimci Kadınlar Dayanışma Derneği, Cem Vakfı Kadın Kolları üyelerinin de bulunduğu bir grup kadın, Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.
Burada saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı'nı okuyan grup, daha sonra Mevlana Caddesine yürüdü.
Sloganlarla kadına yönelik şiddeti protesto eden, üzerinde temsili kanlı gelinlik örtülü bir tabut ile çeşitli dövizler taşıyan grup, yürüyüş sonunda, şiddete maruz kalan, töre cinayetlerinin kurbanı olan kadınlarla, 13 yaşındaki N.Ç'nin ismini okudu.
Daha sonra bir araya gelen kadın dernekleri temsilcileri yaptıkları basın açıklamasıyla kadına yönelik şiddeti kınayarak, taleplerini dile getirdi.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Sivas Şube Başkanı Nurten Yanalak, ''Bitirin bu şiddeti. Ve kadınların en doğal talebi olan siyasette, kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey yöneticiliğinde eşitlik isteklerini kanunlarla belirleyerek yasalaşmalarını talep ediyoruz'' dedi.
Milliyetçi Kadınlar Derneği Başkanı İsmihan Göze ise Türkiye'de yaşayan nüfusun yarısını kadınların oluşturduğunu ifade ederek, ''Eğer kadınlara devlet sahip çıksa bu kadar hassas bir konu olan N.Ç. davası 9 yıl sürer mi?'' diye konuştu.
İZMİR
İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, son günlerde artan kadın cinayetlerini düzenledikleri ''Sessiz Yürüyüşle'' protesto ettiler.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Konak Pier önünde biraraya gelen kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi önüne kadar yürüdü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun eşi Türkegül Kocaoğlu'nun da katıldığı yürüyüş sonunda konuşan İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Pelin Erda, kadına yönelik şiddetin dili, dini ve sınırının olmadığını, kadınların her zaman ve her yerde sırf cinsel kimliği nedeniyle şiddete maruz kalabildiğini kaydetti.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün şiddete maruz kaldığını, günde 3 kadının cinayete kurban gittiğini savunan Erda, ''Güvende değiliz. Yanı başımızda işlenen cinayetlere, uygulanan şiddete karşı sesimizi yükseltmek, dayanışma içinde olmak için buradayız. Kadına yönelik şiddet suçtur ve biz sessiz kalarak suç ortaklığı yapmak istemiyoruz'' diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise bir eş, bir baba, bir kardeş olarak kadına yönelik şiddeti lanetlediğini ifade etti. Kocaoğlu, ''Sadece kadınlar değil hiç bir insanın şiddet yaşamamasını diliyorum'' dedi.
İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, son günlerde artan kadın cinayetlerini düzenledikleri ''Sessiz Yürüyüşle'' protesto ettiler.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Konak Pier önünde biraraya gelen kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi önüne kadar yürüdü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun eşi Türkegül Kocaoğlu'nun da katıldığı yürüyüş sonunda konuşan İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Pelin Erda, kadına yönelik şiddetin dili, dini ve sınırının olmadığını, kadınların her zaman ve her yerde sırf cinsel kimliği nedeniyle şiddete maruz kalabildiğini kaydetti.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün şiddete maruz kaldığını, günde 3 kadının cinayete kurban gittiğini savunan Erda, ''Güvende değiliz. Yanı başımızda işlenen cinayetlere, uygulanan şiddete karşı sesimizi yükseltmek, dayanışma içinde olmak için buradayız. Kadına yönelik şiddet suçtur ve biz sessiz kalarak suç ortaklığı yapmak istemiyoruz'' diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise bir eş, bir baba, bir kardeş olarak kadına yönelik şiddeti lanetlediğini ifade etti. Kocaoğlu, ''Sadece kadınlar değil hiç bir insanın şiddet yaşamamasını diliyorum'' dedi.
ANTALYA
Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi üyesi bir grup kadın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında yürüyüş yaptı.
Antalya Kent Konseyi'nden Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyen bir grup kadın, çeşitli dövizler taşıyarak, sloganlar attı.
Yürüyüşe katılanlar arasında yer alan manken Eyşan Özhim de medyanın ''güzel kadın dayatmasını'' protesto etmek için giydiği şalvarla dikkat çekti.
Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na, üzerinde ''Şiddete hayır. Kent Konseyi Kadın Meclisi kadın cinayetlerine karşı isyanda'' yazılı siyah çelenk bırakan kadınlar, cinayete kurban giden kadınlar anısına bir dakika saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan çadır önünde basın açıklaması yapan Eyşan Özhim, kadınların dövüldüğünü, aşağılandığını, sömürüldüğünü belirterek, insanın yaşama hakkının korunmasının devletin temel görevi olduğunu kaydetti.
Türkiye'de kadınlara yönelik cinayetlerin 2002-2009 yılları arasında yüzde 1400 artış gösterdiğini öne süren Özhim, son 6 ayda 26 bin aile içi şiddet olayı yaşandığını, öldürülen kadın sayısının ise 130'u geçtiğini bildirdi.
13 yaşındaki N.Ç. ile ilgili alınan karara da tepki gösteren Özhim, şöyle konuştu:
''Cinsiyetçi devlet, tecavüzcüyü koruyan yargı ve kanunlar, kadının yolunu tıkayan politikacılar istemiyoruz. Üstümüzdeki tüm baskılara isyan ediyor, devletin tüm resmi kurumlarını kadın cinayetlerini önlemek için göreve çağırıyor ve diyoruz ki, hiçbir zaman susmayacağız, burada ayaktayız, 48 saat nöbetteyiz.''
Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt da, kadına yönelik şiddetin az sayıdaki kadının buna karşı çıkmasıyla engellenemeyeceğini, toplumun tamamının duyarlılığıyla bu sorunun çözülebileceğini ifade etti.
Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi üyesi bir grup kadın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında yürüyüş yaptı.
Antalya Kent Konseyi'nden Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyen bir grup kadın, çeşitli dövizler taşıyarak, sloganlar attı.
Yürüyüşe katılanlar arasında yer alan manken Eyşan Özhim de medyanın ''güzel kadın dayatmasını'' protesto etmek için giydiği şalvarla dikkat çekti.
Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na, üzerinde ''Şiddete hayır. Kent Konseyi Kadın Meclisi kadın cinayetlerine karşı isyanda'' yazılı siyah çelenk bırakan kadınlar, cinayete kurban giden kadınlar anısına bir dakika saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan çadır önünde basın açıklaması yapan Eyşan Özhim, kadınların dövüldüğünü, aşağılandığını, sömürüldüğünü belirterek, insanın yaşama hakkının korunmasının devletin temel görevi olduğunu kaydetti.
Türkiye'de kadınlara yönelik cinayetlerin 2002-2009 yılları arasında yüzde 1400 artış gösterdiğini öne süren Özhim, son 6 ayda 26 bin aile içi şiddet olayı yaşandığını, öldürülen kadın sayısının ise 130'u geçtiğini bildirdi.
13 yaşındaki N.Ç. ile ilgili alınan karara da tepki gösteren Özhim, şöyle konuştu:
''Cinsiyetçi devlet, tecavüzcüyü koruyan yargı ve kanunlar, kadının yolunu tıkayan politikacılar istemiyoruz. Üstümüzdeki tüm baskılara isyan ediyor, devletin tüm resmi kurumlarını kadın cinayetlerini önlemek için göreve çağırıyor ve diyoruz ki, hiçbir zaman susmayacağız, burada ayaktayız, 48 saat nöbetteyiz.''
Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt da, kadına yönelik şiddetin az sayıdaki kadının buna karşı çıkmasıyla engellenemeyeceğini, toplumun tamamının duyarlılığıyla bu sorunun çözülebileceğini ifade etti.
EŞİNDEN ŞİDDET GÖREN KADINDA EYLEMDEYDİ
Eyleme, 4 yıl önce eşinden gördüğü cinsel saldırı ve şiddet nedeniyle bağırsakları parçalanan ve mama ile beslenen S.Ü. de (31) katıldı.
S.Ü. gazetecilere yaptığı açıklamada, 7 yıl önce eşi ile görücü usulüyle evlendiğini, evliliğinin ilk haftasında şiddet görmeye başladığını anlatarek, ''Eşim bana karşı hep bir hayvanmışım gibi davrandı'' dedi.
Şiddetin bir gün sona ereceğine inandığı için çocuk sahibi olduğunu ancak şiddet görmeye devam ettiğini kaydeden S.Ü, yaşadıklarını uzun süre ailesine de anlatamadığını söyledi. Dünyaya gelen kızının da eşinden şiddet gördüğünü iddia eden S.Ü, 4 yıl önce eşinin cinsel saldırısında yabancı madde ile bağırsaklarını parçaladığını, bu nedenle bağırsaklarını kaybettiğini kaydetti.
S.Ü, şöyle konuştu:
''Şimdi mamayla besleniyorum, yürümekte, oturmakta zorlanıyorum. Benim hayatımı bitirdi. Çalışamıyorum, kendi tek başıma ayakta duramıyorum. Gencim ama içim çürüdü. Umutlarımı bitirdi, hayatımı bitirdi. Şimdi hapiste ama yarın çıkıp çıkmayacağı belli değil. Kendimin ve kızımın hayatından endişe ediyorum. Bütün herkese sesleniyorum, istiyorum ki adalet yerini bulsun. Benim düştüğüm hale kimse düşmesin. Adalet yerini bulsun, cezasını çeksin.''
ANKARA
Sakarya Caddesi'nde toplanan 16 demokratik kitle örgütünün üyeleri, ortak basın açıklaması yaptı. Cumhuriyetçi Kadın Derneği (CKD) Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, kadına yönelik şiddetin bir an önce önlenmesi için önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.
Sakarya Caddesi'nde toplanan grup adına basın duyurusunu okuyan CKD Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Türkiye'de ve hatta belki dünyada ilk kez kadın ve erkeğin birlikte, kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla ortak hareket ettiğini söyledi.
Eyleme, 4 yıl önce eşinden gördüğü cinsel saldırı ve şiddet nedeniyle bağırsakları parçalanan ve mama ile beslenen S.Ü. de (31) katıldı.
S.Ü. gazetecilere yaptığı açıklamada, 7 yıl önce eşi ile görücü usulüyle evlendiğini, evliliğinin ilk haftasında şiddet görmeye başladığını anlatarek, ''Eşim bana karşı hep bir hayvanmışım gibi davrandı'' dedi.
Şiddetin bir gün sona ereceğine inandığı için çocuk sahibi olduğunu ancak şiddet görmeye devam ettiğini kaydeden S.Ü, yaşadıklarını uzun süre ailesine de anlatamadığını söyledi. Dünyaya gelen kızının da eşinden şiddet gördüğünü iddia eden S.Ü, 4 yıl önce eşinin cinsel saldırısında yabancı madde ile bağırsaklarını parçaladığını, bu nedenle bağırsaklarını kaybettiğini kaydetti.
S.Ü, şöyle konuştu:
''Şimdi mamayla besleniyorum, yürümekte, oturmakta zorlanıyorum. Benim hayatımı bitirdi. Çalışamıyorum, kendi tek başıma ayakta duramıyorum. Gencim ama içim çürüdü. Umutlarımı bitirdi, hayatımı bitirdi. Şimdi hapiste ama yarın çıkıp çıkmayacağı belli değil. Kendimin ve kızımın hayatından endişe ediyorum. Bütün herkese sesleniyorum, istiyorum ki adalet yerini bulsun. Benim düştüğüm hale kimse düşmesin. Adalet yerini bulsun, cezasını çeksin.''
ANKARA
Sakarya Caddesi'nde toplanan 16 demokratik kitle örgütünün üyeleri, ortak basın açıklaması yaptı. Cumhuriyetçi Kadın Derneği (CKD) Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, kadına yönelik şiddetin bir an önce önlenmesi için önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi.
Sakarya Caddesi'nde toplanan grup adına basın duyurusunu okuyan CKD Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Türkiye'de ve hatta belki dünyada ilk kez kadın ve erkeğin birlikte, kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla ortak hareket ettiğini söyledi.
''Kadınların ikinci sınıf sayıldığı, insan haklarının ihlal edildiği bir ülkede demokrasiden ve özgürlüklerden söz edilemez'' diyen Sarıhan, ''Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün Şubat 2011'de yaptığı araştırmaya göre kadınların yüzde 41.9'u fiziksel, yüzde 43.9'u duygusal şiddet görüyor. Şiddet mağdurlarının yüzde 49.9'unu düşük gelirli, yüzde 55.7'sini eğitimsiz kadınların oluşturduğu ülkemiz, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi' sıralamasında 134 ülke arasında 126. sırada bulunuyor. Bu, kadınların devlet eliyle korunmadığı ve geri bıraktırıldığının en açık kanıtıdır'' dedi.
Kadına şiddetin yalnızca fiziki şiddet şeklinde sürmediğini vurgulayan Sarıhan, ''İlkokul çağındaki kızlarımızın gelin edildiği, 13 yaşındakilerin cinsel köle yapıldığı, kadınlarımızın iş yaşamında ötelendiği, siyasi yaşamda vitrin malzemesi sayıldığı ülkemizde, herbirimizin tek tek kendi sorumluluğumuzu anımsamamızın vakti çoktan gelmiştir'' diye konuştu.
Kasten öldürme eyleminin 'Namus' gerekçesiyle işlenmesi halinde verilecek cezanın 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' kapsamına alınmasını isteyen Sarıhan, TCY'nin 'intihar' başlıklı 84. maddesine de 'Başkalarını namus ve töre gerekçesi ile intihara teşvik eden kişilerin cezalarının artırılması' ifadesine yeni ekleme yapılması, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un adının, 'Kadınların Korunması Yasası'' olarak değiştirilmesi ve bunun medeni hal ve benzeri ayırım gözetilmeden bütün kız çocukları ve kadınların korunması içerecek biçimde yeniden düzenlenmesi gerekliliğine de dikkati çekti.
Grup, basın açıklamasının ardından ''Kadın erkek el ele şiddete son vermeye'', ''Kadın erkek el ele demokratik düzene'' şeklinde slogan atarak dağıldı.
Kadına şiddetin yalnızca fiziki şiddet şeklinde sürmediğini vurgulayan Sarıhan, ''İlkokul çağındaki kızlarımızın gelin edildiği, 13 yaşındakilerin cinsel köle yapıldığı, kadınlarımızın iş yaşamında ötelendiği, siyasi yaşamda vitrin malzemesi sayıldığı ülkemizde, herbirimizin tek tek kendi sorumluluğumuzu anımsamamızın vakti çoktan gelmiştir'' diye konuştu.
Kasten öldürme eyleminin 'Namus' gerekçesiyle işlenmesi halinde verilecek cezanın 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' kapsamına alınmasını isteyen Sarıhan, TCY'nin 'intihar' başlıklı 84. maddesine de 'Başkalarını namus ve töre gerekçesi ile intihara teşvik eden kişilerin cezalarının artırılması' ifadesine yeni ekleme yapılması, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un adının, 'Kadınların Korunması Yasası'' olarak değiştirilmesi ve bunun medeni hal ve benzeri ayırım gözetilmeden bütün kız çocukları ve kadınların korunması içerecek biçimde yeniden düzenlenmesi gerekliliğine de dikkati çekti.
Grup, basın açıklamasının ardından ''Kadın erkek el ele şiddete son vermeye'', ''Kadın erkek el ele demokratik düzene'' şeklinde slogan atarak dağıldı.
BODRUM
Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen ''kadına şiddet'' protestosunda insan zinciri oluşturan grup, sürücülere üzerinde ''Olmaz de, dur de, kadına şiddeti engelle'' yazılı afiş dağıttı.
Bodrum'da çeşitli sivil toplum örgütlerine üye yaklaşık 150 kişilik grup, Bodrum Belediye Meydanı'nda toplandı. Üzerinde ''Susma şiddete ortak olma'', ''Çaresiz değilsin, haklarını öğren ve kullan'', ''Özgür birey eşit yurttaş olmak istiyoruz'' ve ''Kadına şiddete hayır'' yazılı dövizler taşıyan gruptakilere, çevredeki vatandaşlar da destek verdi.
Açıklamanın ardından gruptakiler Neyzen Tevfik Caddesi'nde insan zinciri oluşturarak sürücülere üzerinde ''Olmaz de, dur de, kadına şiddeti engelle'' yazılı afiş dağıttı.
Sürücüler ise gruptakilere destek vererek afişleri otomobillerinin camlarına yapıştırdı.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen ''kadına şiddet'' protestosunda insan zinciri oluşturan grup, sürücülere üzerinde ''Olmaz de, dur de, kadına şiddeti engelle'' yazılı afiş dağıttı.
Bodrum'da çeşitli sivil toplum örgütlerine üye yaklaşık 150 kişilik grup, Bodrum Belediye Meydanı'nda toplandı. Üzerinde ''Susma şiddete ortak olma'', ''Çaresiz değilsin, haklarını öğren ve kullan'', ''Özgür birey eşit yurttaş olmak istiyoruz'' ve ''Kadına şiddete hayır'' yazılı dövizler taşıyan gruptakilere, çevredeki vatandaşlar da destek verdi.
Açıklamanın ardından gruptakiler Neyzen Tevfik Caddesi'nde insan zinciri oluşturarak sürücülere üzerinde ''Olmaz de, dur de, kadına şiddeti engelle'' yazılı afiş dağıttı.
Sürücüler ise gruptakilere destek vererek afişleri otomobillerinin camlarına yapıştırdı.
DÜZCE
Düzce Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri 25 Kasım ''Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'' dolayısıyla üzerlerine giydikleri mor kıyafet ve şiddeti gösteren makyajlarıyla açıklama yaptı.
Anıtpark alanında toplanan Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, slogan atarak kadına şiddeti protesto etti.
Burada grup adına bir açıklama yapan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Ebru Gümüş, şiddet sorununun 2000 yılından bu yana giderek artan bir ilgi ve önem kazandığını belirterek, ''Kadına ve çocuğa yönelik şiddet dünyanın en yaygın insan hakları ihlalidir. Dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet yaşamış durumdadır. Her 6 dakikada bir, bir kadına tecavüz edilmektedir'' dedi.
Türkiye'de kadına yönelik şiddetin yaygın ve günlük gerçeklerden biri olduğunu belirten Gümüş, konuşmasına şöyle devam etti:
''Binbir türlü gerekçeyle öldürülenler, fiziksel ve cinsel şiddete uğrayanlar, uzun yıllar gazetelerin üçüncü sayfa haberi oldular. 25 Kasım, üçüncü sayfa haberlerini hem ülkemizde hem dünyada temel sorun olarak fark etmenin ve buna karşı politikalar geliştirilmesi talebinin başlıca kaldıraçlarından biridir.''
HAKKARİ
Hakkari'de yaklaşık 100 kadın Kürtçe ve Türkçe yazılı dövizlerye yürüyüş düzenlerken, Mardin Barosu Kadın Komisyonu üyesi Elif Almaz, Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün şiddet gördüğünü söyledi.
Hakkari Binevş Kadın Danışma Merkezi ile Fekiyi Teyran Kültür Merkezi'nin öncülük ettiği organizasyonda bir araya gelen yaklaşık 100 kadın, BDP il binası önünden ellerindeki Kürtçe ve Türkçe yazılı dövizlerle yürüyüşe geçti. Hakkari Belediye binası önüne gelen kadınlar adına konuşan Binevş Kadın Danışma Merkezi Koordinatörü Nazime Bor, Erkek egemen sistem binlerce yıldır kendi iktidarını güçlendirmek için yaşamın yaratıcı olan kadınının cinsine, toplumsal yaşamdan koparmış, bedenini cinselliğin bir malzemesi olarak kullanmış, taciz ve tecavüzlere gerekçe yapmış gibi görünmez kılmıştır.Kadına karşı en büyük işkenceleri uygulamıştır.Kadına yönelik her türlü şiddeti kınıyor ve bunu kabul etmediğimizi buradan belirtmek istiyoruz dedi
Kürtçe ve Türkçe slogan atan kadınlar, daha sonra Fekiyi Teyran Kültür Merkezi'ne giderek burada kadına yönelik şiddetle ilgili tiyatro gösterisini izledi.
MARDİN
Mardin Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri de Mardin Adliyesi girişinde bir basın açıklaması yaptı. Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Avukat Elif Almaz, Kadına yönelik her türlü şiddetin, insan hakları temel ilkeleri bağlamında suç olduğunu söyledi. Fuhuşa sürüklenen kadın sayısının giderek arttığını, küçük kızların cinsel istismara uğradığını, kadının yaşama hakkının elinden alındığını anlatan Almaz, Şiddet gören kadınlarımız kolluk kuvvetlerine başvurduğunda acilen koruma sağlanmalıdır. En temel insan hakkı olan yaşama hakkı konusunda bile önlem alamayan hukuk sisteminde, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık hükümlerinin uygulanması da büyük soru işaretedir. Kadın sığınma evlerinin iyileştirilmesi. Sayılarının artırılması gerekmektedir diye konuştu.
KADIN CİNAYETLERİNDE, 7 YILDA YÜZDE BİN 400 ARTIŞ
Kadına uygulanan şiddetin her geçen gün daha da arttığını, her 10 kadından 4'ünün şiddete maruz kaldığını ifade eden Almaz, Kadın cinayetleri 2011'de daha da artmıştır. Resmi verilere göre Türkiye'deki kadın cinayetleri 7 yılda yüzde bin 400 artmıştır. 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadın sayısı 953'tür. İstatistiklere göre Türkiye'de her 10 kadından 4'ü şiddet görmektedir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün Türkiye'de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet araştırmasına göre, kadınların yüzde 41,9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadır ifadelerini kullandı.
EŞİNİ DÖVDÜĞÜ İDDİA EDİLEN AVUKATTA DESTEK VERDİ
Yaklaşık 2 ay önce Gaziantep'te eşi ve kayın validesini dövdüğü iddia edilen Mardin Barosu üyesi Mardinli avukat Çeçen Bozkuş da, kadın meslektaşlarının yaptığı açıklamaya destek vererek, Ben adaletin temel direği olan avukatlığı kendisine meslek edinmiş birisi olarak şiddetin her türlüsüne ve özellikle de kadına yönelik şiddete karşıyım şeklinde konuştu.
Düzce Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri 25 Kasım ''Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'' dolayısıyla üzerlerine giydikleri mor kıyafet ve şiddeti gösteren makyajlarıyla açıklama yaptı.
Anıtpark alanında toplanan Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, slogan atarak kadına şiddeti protesto etti.
Burada grup adına bir açıklama yapan Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Ebru Gümüş, şiddet sorununun 2000 yılından bu yana giderek artan bir ilgi ve önem kazandığını belirterek, ''Kadına ve çocuğa yönelik şiddet dünyanın en yaygın insan hakları ihlalidir. Dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet yaşamış durumdadır. Her 6 dakikada bir, bir kadına tecavüz edilmektedir'' dedi.
Türkiye'de kadına yönelik şiddetin yaygın ve günlük gerçeklerden biri olduğunu belirten Gümüş, konuşmasına şöyle devam etti:
''Binbir türlü gerekçeyle öldürülenler, fiziksel ve cinsel şiddete uğrayanlar, uzun yıllar gazetelerin üçüncü sayfa haberi oldular. 25 Kasım, üçüncü sayfa haberlerini hem ülkemizde hem dünyada temel sorun olarak fark etmenin ve buna karşı politikalar geliştirilmesi talebinin başlıca kaldıraçlarından biridir.''
HAKKARİ
Hakkari'de yaklaşık 100 kadın Kürtçe ve Türkçe yazılı dövizlerye yürüyüş düzenlerken, Mardin Barosu Kadın Komisyonu üyesi Elif Almaz, Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün şiddet gördüğünü söyledi.
Hakkari Binevş Kadın Danışma Merkezi ile Fekiyi Teyran Kültür Merkezi'nin öncülük ettiği organizasyonda bir araya gelen yaklaşık 100 kadın, BDP il binası önünden ellerindeki Kürtçe ve Türkçe yazılı dövizlerle yürüyüşe geçti. Hakkari Belediye binası önüne gelen kadınlar adına konuşan Binevş Kadın Danışma Merkezi Koordinatörü Nazime Bor, Erkek egemen sistem binlerce yıldır kendi iktidarını güçlendirmek için yaşamın yaratıcı olan kadınının cinsine, toplumsal yaşamdan koparmış, bedenini cinselliğin bir malzemesi olarak kullanmış, taciz ve tecavüzlere gerekçe yapmış gibi görünmez kılmıştır.Kadına karşı en büyük işkenceleri uygulamıştır.Kadına yönelik her türlü şiddeti kınıyor ve bunu kabul etmediğimizi buradan belirtmek istiyoruz dedi
Kürtçe ve Türkçe slogan atan kadınlar, daha sonra Fekiyi Teyran Kültür Merkezi'ne giderek burada kadına yönelik şiddetle ilgili tiyatro gösterisini izledi.
MARDİN
Mardin Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri de Mardin Adliyesi girişinde bir basın açıklaması yaptı. Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Avukat Elif Almaz, Kadına yönelik her türlü şiddetin, insan hakları temel ilkeleri bağlamında suç olduğunu söyledi. Fuhuşa sürüklenen kadın sayısının giderek arttığını, küçük kızların cinsel istismara uğradığını, kadının yaşama hakkının elinden alındığını anlatan Almaz, Şiddet gören kadınlarımız kolluk kuvvetlerine başvurduğunda acilen koruma sağlanmalıdır. En temel insan hakkı olan yaşama hakkı konusunda bile önlem alamayan hukuk sisteminde, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık hükümlerinin uygulanması da büyük soru işaretedir. Kadın sığınma evlerinin iyileştirilmesi. Sayılarının artırılması gerekmektedir diye konuştu.
KADIN CİNAYETLERİNDE, 7 YILDA YÜZDE BİN 400 ARTIŞ
Kadına uygulanan şiddetin her geçen gün daha da arttığını, her 10 kadından 4'ünün şiddete maruz kaldığını ifade eden Almaz, Kadın cinayetleri 2011'de daha da artmıştır. Resmi verilere göre Türkiye'deki kadın cinayetleri 7 yılda yüzde bin 400 artmıştır. 2002'den 2009'a kadar öldürülen kadın sayısı 953'tür. İstatistiklere göre Türkiye'de her 10 kadından 4'ü şiddet görmektedir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün Türkiye'de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet araştırmasına göre, kadınların yüzde 41,9'u fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadır ifadelerini kullandı.
EŞİNİ DÖVDÜĞÜ İDDİA EDİLEN AVUKATTA DESTEK VERDİ
Yaklaşık 2 ay önce Gaziantep'te eşi ve kayın validesini dövdüğü iddia edilen Mardin Barosu üyesi Mardinli avukat Çeçen Bozkuş da, kadın meslektaşlarının yaptığı açıklamaya destek vererek, Ben adaletin temel direği olan avukatlığı kendisine meslek edinmiş birisi olarak şiddetin her türlüsüne ve özellikle de kadına yönelik şiddete karşıyım şeklinde konuştu.