İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi Kampüsü karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya, 15'i tutuklu 19 sanık ile avukatları katıldı. Tutuklu 1 sanık ise İzmir'de bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada, sanıklar ve avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Heyet, tutuklu sanıklar Kadir Aydın ve Cemile Türk'ün yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Diğer 14 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 19-20 Şubat 2025'e erteledi.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 16'sı tutuklu 20 sanığın, Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları belirtiliyor.
İddianamede, MOSSAD'ın birimi İÇOM'un, hedefindeki kişilerin bilgilerini ele geçirebilmek için sanıklarla haberleşme uygulamaları ile sosyal medya hesapları üzerinden iş ilanları vererek temas sağladığı, sonrasında da kendilerine ait 7 farklı numarayla sanıklarla iletişime geçtiği kaydediliyor.
Sanıklarla kesinlikle görüntülü veya sesli arama yapılmadığı belirtilen iddianamede, İsrail istihbarat biriminin, uzaktan kaynak temini ve sahadaki hedeflerine yönelik araştırma, keşif, fotoğraf, video doküman, takip, darp, yaralama, soygun, adam kaçırma gibi taktik bazda işler yapmayı amaçlayarak sanıklardan yararlandığı aktarılıyor.
İddianamede, sanıkların, İsrail istihbaratının hedef aldığı Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin adresleri ile görüntüleri dahil olmak üzere gizli bilgilerini ele geçirdikleri, sonrasında da bunları İsrail istihbarat görevlileri ile paylaştıkları belirtiliyor.
Sanıkların yaptıkları işler karşılığında İsrail istihbaratından özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan "havale", "kripto para" ve "Western Union" sistemi üzerinden para aldıkları da iddianamede yer alıyor.
Özellikle İsrail'in hedefindeki kişilerin toplu olarak bulundukları ve yaşadıkları yerlerin tespit edilmeye çalışıldığı belirtilen iddianamede, "Dolayısıyla bir sonraki aşamada bu şahısların infaz edilmesi ve kaçırılması da dahil farklı eylemlerin gerçekleşebileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca dosya kapsamında yer alan MASAK raporları da incelendiğinde şüphelilerin bu faaliyetleri kapsamında menfaat temin ettikleri ve suç karşılığında da kazanç sağladıkları da aşikardır." ifadeleri kullanılıyor.
İddianamede, sanıklar Abdalla Akkad, Abdelrahman Ahmed Mahmoud Ahmed Elsobky, Abdurrahman Gabbeş, Adı Alfunekh, Ahmed M. A. Alostaz, Ahmet Furkan Alalmış, Amal Sallamı Ep Sıala, Cemile Türk, Halid Heney, Hazem Mounır Amın Elgayyar, Hazım Abdelradı, Khalel Ibrahım Younus Basheer, Kadir Aydın, Luey Mektebi, Mahmud İzzettin, Mohamad Ahmad, Morched Sıala, Muhammed Bilik, Muhammed Ali Veys ve Muhammed Nur Derviş'in, "zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk" suçundan 18 yıl 9'ar aydan 45'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Duruşmada, sanıklar ve avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Heyet, tutuklu sanıklar Kadir Aydın ve Cemile Türk'ün yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Diğer 14 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 19-20 Şubat 2025'e erteledi.
İDDİANAMEDE NELER VAR?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 16'sı tutuklu 20 sanığın, Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları belirtiliyor.
İddianamede, MOSSAD'ın birimi İÇOM'un, hedefindeki kişilerin bilgilerini ele geçirebilmek için sanıklarla haberleşme uygulamaları ile sosyal medya hesapları üzerinden iş ilanları vererek temas sağladığı, sonrasında da kendilerine ait 7 farklı numarayla sanıklarla iletişime geçtiği kaydediliyor.
Sanıklarla kesinlikle görüntülü veya sesli arama yapılmadığı belirtilen iddianamede, İsrail istihbarat biriminin, uzaktan kaynak temini ve sahadaki hedeflerine yönelik araştırma, keşif, fotoğraf, video doküman, takip, darp, yaralama, soygun, adam kaçırma gibi taktik bazda işler yapmayı amaçlayarak sanıklardan yararlandığı aktarılıyor.
İddianamede, sanıkların, İsrail istihbaratının hedef aldığı Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin adresleri ile görüntüleri dahil olmak üzere gizli bilgilerini ele geçirdikleri, sonrasında da bunları İsrail istihbarat görevlileri ile paylaştıkları belirtiliyor.
Sanıkların yaptıkları işler karşılığında İsrail istihbaratından özellikle terör örgütleri tarafından kullanılan "havale", "kripto para" ve "Western Union" sistemi üzerinden para aldıkları da iddianamede yer alıyor.
Özellikle İsrail'in hedefindeki kişilerin toplu olarak bulundukları ve yaşadıkları yerlerin tespit edilmeye çalışıldığı belirtilen iddianamede, "Dolayısıyla bir sonraki aşamada bu şahısların infaz edilmesi ve kaçırılması da dahil farklı eylemlerin gerçekleşebileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca dosya kapsamında yer alan MASAK raporları da incelendiğinde şüphelilerin bu faaliyetleri kapsamında menfaat temin ettikleri ve suç karşılığında da kazanç sağladıkları da aşikardır." ifadeleri kullanılıyor.
İddianamede, sanıklar Abdalla Akkad, Abdelrahman Ahmed Mahmoud Ahmed Elsobky, Abdurrahman Gabbeş, Adı Alfunekh, Ahmed M. A. Alostaz, Ahmet Furkan Alalmış, Amal Sallamı Ep Sıala, Cemile Türk, Halid Heney, Hazem Mounır Amın Elgayyar, Hazım Abdelradı, Khalel Ibrahım Younus Basheer, Kadir Aydın, Luey Mektebi, Mahmud İzzettin, Mohamad Ahmad, Morched Sıala, Muhammed Bilik, Muhammed Ali Veys ve Muhammed Nur Derviş'in, "zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk" suçundan 18 yıl 9'ar aydan 45'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.