İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, müşteki avukatları geçtiğimiz duruşmalarda yaşananlara değinip mahkeme heyetinin tarafsız davranmadığını öne sürerek söz hakkı talep etti. Reddihakim taleplerini yineleyen avukatlar, mahkemenin yetkisiz olduğunu iddia ederek, dosyanın İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini istedi.
Duruşmada esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan, avukatların reddihakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, reddedilmesi kararı verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Geçen celse verdiği mütalaayı ve Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmayı hatırlatan Aslan, "Türkiye Cumhuriyeti, sadece bu yargılama ve bu sanıklar yönünden kendi isteği doğrultusunda feragat ettiğinden bu davanın devam etmesi için yasal dayanak kalmamıştır. Düşme adına yaptığımız talebin değerlendirilerek karar verilmesini talep ediyorum. Eğer mahkeme red yönünde karar verirse yargılamaya devam edilmesini talep ediyorum." dedi.
Mütalaaya diyecekleri sorulan sanık avukatları da, heyetin mütalaa doğrultusunda karar vermesini talep etti.
MÜŞTEKİ VE İZLEYİCİLER SALONU TERK ETTİ
Duruşmada, Mahkeme Başkanı Maksut Karakulak ile müşteki avukatları arasında "söz hakkı" tartışması yaşandı. Karakulak, bazı avukatlar ile müştekiler söz hakkı tanınmadan konuştukları için duruşmanın yapılamadığını belirtirken, müştekiler de heyetin kendilerine söz hakkı vermemesini eleştirdi.
Yaşanan tartışmaların ardından mahkeme başkanı Karakulak, müştekilerden Adem Özköse'nin dışarı çıkarılmasını istedi.
Müşteki avukatları cübbelerini çıkarıp salondan ayrılarak bu kararı protesto etti. Müştekiler ve izleyiciler de, "Kahrolsun İsrail" ve "Burası Türkiye, İsrail değil" sloganları atarak duruşma salonundan çıktı. C kapısının bulunduğu alanda toplanıp bir süre slogan atan grup, daha sonra adliyeden ayrıldı.
Protestolar üzerine Karakulak, duruşmaya ara verdi.
Yeniden başlayan duruşmaya bu kez sadece sanık avukatları ile davayı takip eden gazeteciler katıldı.
KARAR
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 6743 sayı ile onaylanan, Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti arasındaki tazminata ilişkin usul anlaşmasının 4. maddesinin 2. cümlesi ile 'Her halükarda bu anlaşma, İsrail'in, İsrail adına hareket edenlerin ve İsrail vatandaşlarının, Türkiye Cumhuriyeti veya Türk gerçek ve tüzel kişileri tarafından konvoy hadisesi ile ilgili olarak kendilerine yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye'de yapılmış ve yapılacak her türlü hukuki ya da cezai talebe ilişkin her türlü sorumluluktan muaf tutulmalarını sağlayacaktır' hükmü dikkate alındığında kovuşturmaya engel şart getirildiği ve bu şartın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından" davanın Ceza Muhakemeleri Karununun (CMK) 223/8 maddesi gereğince düşürülmesine karar verdi.
Sanıklar hakkında verilen yakalama kararlarının kaldırılmasına hükmeden heyet, Cumhuriyet Başsavcılığından bila infaz iadesinin istenmesini, çıkartılan kırmızı bültenlerin geri alınmasını kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti ayrıca, yargılama masraflarının kamu üzerinde bırakılmasına karar verdi.
Mavi Marmara davası düşürüldü
Mavi Marmara gemisine, Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de yer aldığı 4 sanığın yargılandığı davanın düşürülmesine, sanıklar hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına hükmedildi.
Haberler Anadolu Ajansı 09.12.2016 - 19:49 Son Güncelleme : 09.12.2016 - 20:57