İlişkili Haberler
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı'nda genel başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu'nu ziyaret etti.
Dervişoğlu'nun, partinin genel merkezindeki makamında basına kapalı gerçekleşen görüşme 1 saat sürdü. Özel ve Dervişoğlu, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Dervişoğlu'na başarılar dileyerek, iki partinin ilişkisinin İYİ Parti kurulduğu günden bugüne kadar karşılıklı nezaket, işbirliği anlayışı içinde ilerlediğini söyledi.
AYHAN BORA KAPLAN SORUŞTURMASI
Açıklamaların ardından Özel ve Dervişoğlu, gazetecilerin, "Anayasa Mahkemesinin Can Atalay kararını uygulamayan, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Muhsin Şentürk'ün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanması ile Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında bazı emniyet mensuplarının gözaltına alınmasına" yönelik sorularını yanıtladı.
Özel, iki sorunun birbirine temas eden yerleri bulunduğunu belirterek, "AK Parti ve MHP arasında yaşanan meselenin kendisi neyse bir gerilim mi, bir pazarlık mı, bir karşılıklı restleşme mi? Bu bir fillerin boğuşması ama altta adaletin ezilmesi, anaların ezilmesi, evlatların ezilmesiyle sonuçlanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sinan Ateş cinayetine değinen Özel, "Bugün Ayşe Ateş'in yüreğindeki yangın, Sinan Ateş'in evlatlarının kaybettikleri sürece ilişkin adalet beklentileri, birtakım kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler, sonra üstü kapalı atılan tweetler, üstü kapalı yapılan beyanlarla iyice kriminal bir hikayenin sanki suyun üzerinde görünen kısmı, buz dağının küçük kısmını görüyormuşuz izlenimini her geçen gün kuvvetlendiriyor." dedi.
Özel, Yargıtay'daki atamaya ilişkin, "Yapılan atama 37 tur Papa seçimine dönen bir yüksek yargı seçiminde, iki liderin görüşmesinden sonra, adayın birinin çekilip, başka bir makamı talep etmesi ve o odaya giden oyların bir yere yönlendirileceğine ilişkin bir inanç hakimdi. Ama bu dayatmaya ya Yargıtay'da oy kullananlar uymadılar ya da 'adayı çekelim ama arkadaşlarımız bildiğini yapsın' dedi birileri. Yargıtay seçimindeki sonuç Sayın Erdoğan'ın beklediği gibi olmadı, bu net. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama yaptığı atama maalesef 31 Mart'tan sonra gelişen diyalog ve 31 Mart'tan sonra gelişen normalleşme anlayışına uygun değildir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un her fırsatta yeni bir anayasadan bahsettiklerini belirten Özel, şöyle konuştu:
"Ben de diyorum ki; 'mevcut anayasaya uyun, ondan sonra yeni anayasayı isteyin.' Şimdi mevcut anayasaya uymamanın baş kahramanını en çok oyu da almadığı halde dün gece yarısı atıyorsunuz. Bu arkadaş anayasanın ilgili maddesi, 'anayasa kararları yürütme, yasama ve yargı organlar açısından bağlayıcıdır ve yayınlanır yayınlanmaz uygulanır' demesine rağmen direndi ve bu kararı uygulamadı. Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız demek ki sizin mevcut anayasayı ihlalde ısrarınız sürüyor demektir."
"Nasıl normalleşecek bu ülke?" diye soran Özel, şunları söyledi:
"'Efendim ben söyledim, adaylıktan lehimize çekildi. Ben de sözümü tutayım.' Ama bu yüksek yargı, bu tip pazarlıkların yapılacağı bir yer değildir. Oralardan Gezi aileleri adalet bekliyor. 28 Şubat aileleri sizden adalet bekliyor. Diğer taraftan Sinan Ateş'in eşi, evlatları adalet bekliyor. Siz orada, 'sen onu çek, ben bunu buraya atayım. O sözünü tutmazsa da atayım ki racona ters olmasın.' Yani bir İtalyan mafya filmi mi izliyor Türkiye yoksa adalet, siyaset, emniyet üçgeninde yaşanan bir şeyleri mi izliyor belli değil. O yüzden herkes aklını başına alsın. Bu ülkede bir, beraber, huzur içinde yaşayacaksak insanların adalete güven duymaları lazım."
Özel, bugün Türkiye'de adalete güvenin yüzde 20'nin altına gerilediğini ve böyle devam etmesi halinde bunun tek haneli rakamlara ineceğini iddia ederek, mahkemeye ve yüksek yargıya güvenin olmadığı yerde demokrasinin olmayacağını söyledi.
Özgür Özel, "Mesele fevkalade yanlıştır. Detaylar, her gün taraflar taraf değiştiriyor. Ağız değiştiriyor, tutum değiştiriyor. Tweetler atılıyor, içinde bir sürü anlam çıkarılabilecek tehditler var. İçişleri Bakanı ile bir partinin genel başkanının tweetler üzerinden Cumhurbaşkanı'na ve birbirlerine mesaj vermeleri demokrasi görüntüsü değil." dedi.
Demokrasinin şeffaflık rejimi olduğunu ifade eden Özel, "Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanının hızla siyasi partileri bilgilendirmesi lazım. Diğer iki liderin de emniyetin ve adaletin üzerinden ellerini çekmeleri gerekiyor." ifadesini kullandı.