Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Demirtaş'ı ve eski HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı'yı ziyaret ettiğini söyledi.
İki isimle de Türkiye ve dünya siyasetini konuştuklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gerçekten barıştan, huzurdan, beraber yaşamaktan yana sivil siyasetin ne kadar önemli olduğu vurgulandı. Dolayısıyla bu çerçevede bir görüşme, bir değerlendirme yaptık. Ben tabii Türkiye'de hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını istemem, düşünceyi saygıyla karşılarız. Kendilerinin düşüncelerine katılırız veya katılmayız o ayrı bir şey ama bir kişinin düşüncelerini ifade etmesi son derece değerlidir ve demokrasilerde bu kaçınılmazdır. Böyle olması gerekir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Demirtaş'ın, Zafer Partisi ile imzalanan protokole dair bir eleştirisi, sitemi oldu mu" sorusuna, "Bu konuda herhangi bir görüşme olmadı. Zaten iki değerli arkadaşımız da benim siyaset konusunda ve Türkiye'de sorunların çözümü konusunda ne kadar samimi olduğumu biliyorlar. Dolayısıyla ben bu çerçevede olaylara yaklaşıyorum. O dönem iktidar bir anayasa değişikliğini terör olayı üzerinden referanduma sunmak istiyordu. Bu çok daha büyük sorunlar yaratacaktı Türkiye açısından. Biz buna engel olduk." yanıtını verdi.
Türkiye'de huzurun ve sivil siyaset dilinin gelişmesini arzuladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokratikleşmediği sürece normalleşme olmayacağını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Demirtaş'ı daha önce ziyaret etmemiş olmanızı ceza almış olmasıyla mı ilgilendirmeliyiz, Demirtaş'ın dışarıda olmayışının Türkiye siyasetine etkisi ne?" sorusunu, "Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş'ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum." diye cevapladı.
İki isimle de Türkiye ve dünya siyasetini konuştuklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gerçekten barıştan, huzurdan, beraber yaşamaktan yana sivil siyasetin ne kadar önemli olduğu vurgulandı. Dolayısıyla bu çerçevede bir görüşme, bir değerlendirme yaptık. Ben tabii Türkiye'de hiç kimsenin düşüncelerinden ötürü hapse atılmasını istemem, düşünceyi saygıyla karşılarız. Kendilerinin düşüncelerine katılırız veya katılmayız o ayrı bir şey ama bir kişinin düşüncelerini ifade etmesi son derece değerlidir ve demokrasilerde bu kaçınılmazdır. Böyle olması gerekir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Demirtaş'ın, Zafer Partisi ile imzalanan protokole dair bir eleştirisi, sitemi oldu mu" sorusuna, "Bu konuda herhangi bir görüşme olmadı. Zaten iki değerli arkadaşımız da benim siyaset konusunda ve Türkiye'de sorunların çözümü konusunda ne kadar samimi olduğumu biliyorlar. Dolayısıyla ben bu çerçevede olaylara yaklaşıyorum. O dönem iktidar bir anayasa değişikliğini terör olayı üzerinden referanduma sunmak istiyordu. Bu çok daha büyük sorunlar yaratacaktı Türkiye açısından. Biz buna engel olduk." yanıtını verdi.
Türkiye'de huzurun ve sivil siyaset dilinin gelişmesini arzuladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokratikleşmediği sürece normalleşme olmayacağını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Demirtaş'ı daha önce ziyaret etmemiş olmanızı ceza almış olmasıyla mı ilgilendirmeliyiz, Demirtaş'ın dışarıda olmayışının Türkiye siyasetine etkisi ne?" sorusunu, "Demirtaş dışarıda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha rahat açılırdı ve ben eminim terör olayları da biterdi. O nedenle Sayın Demirtaş'ın içeride tutulmasını asla doğru bulmuyorum." diye cevapladı.