Kılıçdaroğlu, Kral FM ile yerel ve bölgesel yayın yapan bazı radyoların canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, teröristbaşı Öcalan'ın mektubuna ilişkin değerlendirmesi hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Ne denir bu iddialara? CHP'nin kiminle ittifak yaptığı zaten belli, seçimlere nasıl hazırlandığı belli. Biz en başından 'sandıkta ittifak yapacağız' dedik. Ekrem Bey, İstanbul'da 16 milyon İstanbullunun oyuna talip. İster HDP'li olsun, ister AK Parti'li olsun, ister Saadet Partili olsun, ister Vatan Partili olsun. Bütün vatandaşların, haksızlığa uğrayan bir kişinin hakkını teslim etme gibi bir yükümlülüğü var. Dolayısıyla biz, kimlik ayrımını yapmıyoruz. İnsanları kimliklerinden ötürü ötekileştirmiyoruz. İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve her insanın görüşü, kimliği ve inancı ne olursa olsun benim başımın üzerinde yeri vardır."
"GÜNDEMİMİZDE YOK"
Teröristbaşı Öcalan'ın mektubuyla ilgili soruya ise Kılıçdaroğlu, "Gündeme kim getiriyor? Bizim gündemimizde yok, hiç yok. Bizim gündemimizde bir yerel seçim var, İstanbul seçimleri var. Biz, İstanbul seçimlerinde hiçbir ayrım yapmadan, bütün vatandaşların oyuna talibiz. Biz, herhangi birisinin telkinleriyle siyasal görüşümüzü, dünya görüşümüzü değiştiren bir parti değiliz. Bizim görüşümüz belli. Biz adaletten, hukuktan yanayız." yanıtını verdi.
"BİZİM FETÖ, PKK İLE ALAKAMIZ YOK"
HDP'nin, teröristbaşı Öcalan'ın mektubuna karşı duruşunu bozmayacağı yönündeki açıklaması ile Kandil ve Pensilvanya'dan Ekrem İmamoğlu'na geldiği ifade edilen mesajların sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ben böyle bir mesajı hiç duymadım, bilmiyorum. Birisinin kalkıp da 'Ekrem İmamoğlu'na oy verin' demesi İstanbul'da yaşayan bir vatandaşımız Ekrem İmamoğlu'na oy verirse biz bundan memnuniyet duyarız. Ama efendim 'Kandil'den söylendi, Pensilvanya'dan söylendi'. Tamamen Ekrem Bey kazanmasın diye havuz medyasının ve onun aktörlerinin dile getirdiği konulardır. Bizim terörle, bizim FETÖ, PKK ile alakamız yok."
"FETÖ'YE DE PKK'YA DA KARŞIYIZ"
Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'yı net bir şekilde eleştirmediği iddialarına ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:
"Teröre ve terör örgütlerine destek olanların Allah belasını versin. Ama onların dünya kadar televizyonları, gazeteleri ve radyoları var. Bunları ifade etmiyorlar. FETÖ'ye de karşıyız, PKK'ya da karşıyız, teröre, terörü yaratanlara, besleyenlere, yanında duranlara ve masa kuranların tamamına lanet olsun. Tamam mı?
Bir siyasal partinin, bir terör örgütüne destek vermesi suçtur. Suçu kim takip eder? Savcılık... Siyasal partilerle ilgili kim takip eder? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı... Siz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıysanız ve 'suçlu' diyorsanız, gereğini yapın. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 'böyle bir suç yok' diyorsa, sizin böyle bir suçlama yapmaya hakkınız yok."
HDP'ye oy veren 6.5 milyon vatandaşın terörist ilan edilmesinin ülkenin huzurunu bozacağını belirten Kılıçdaroğlu, "HDP meşru bir parti mi, parlamentoda grubu var mı? Var. TBMM Başkanvekilliği var mı? Var. Bu HDP'ye oy verenlerin CHP'ye oy vermemesi için bizi farklı bir yerde tutmak istiyor iktidar partisi. Biz, bu tuzağa düşmeyiz." diye konuştu.
"DEMOKRASİLERDE EN BÜYÜK İRADE MİLLİ İRADEDİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçilse bile Ordu Valisine hakareti nedeniyle ceza alması halinde görevine devam edemeyeceği açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Niye oturamaz? Milli iradenin üzerinde mi? Cezayı kim verecek? Hayır, Erdoğan verecek. Talimat verecek hakime. Milli iradeden üstün ne vardır? Demokrasilerde en büyük irade milli iradedir. Ne hakareti? İzledim, hakaret falan yok. Hakaret varsa Ordu Valisinin gelip özür dilemesi gerekiyor."
Ekrem İmamoğlu'na VİP'i kullanamayacağının daha önceden söylenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Normalde 'VİP'e alınmaması lazım' diyorsa vali, 'VİP'e kimse giremez, yasaklandı' der. Ekrem Bey de normal hattından çıkar gider. X-ray cihazından geçecek, sonra diyecekler ki 'yasak'. Niye aldın kardeşim bunu? Apronda yüzlerce kişi Binali Bey'i yolcu ediyor. Buna niye ses çıkarmıyorsunuz? Bu çifte standart." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir televizyon kanalında bir araya gelme teklifinde de bulunan Kılıçdaroğlu, "İstediğiniz kanalda, istediğiniz gazetecilerle, konuyu da o seçsin." ifadesini kullandı.
"KOLTUKLAR BAKİ DEĞİLDİR"
Ekrem İmamoğlu'nun önümüzdeki dönemde CHP Genel Başkanlığına ve sonrasında da Cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimaline ilişkin soruya ise Kılıçdaroğlu, "Hiç meraklanmayın, başarılı herkesin benim başımın üzerinde yeri vardır. Halkın iradesine, her türlü iradeye saygılıyız. Koltuklar baki değildir. Baki olan insanlıktır, adalettir, hukuktur. Koltuk dediğiniz nedir ki? Kim olursa olsun, çalıştığı, ürettiği sürece, halkı kucakladığı sürece başımın üzerinde yeri vardır." yanıtını verdi.
"SON 10 YILDA EN BÜYÜK DEĞİŞİMİ CHP YAŞADI"
CHP'lilerin halktan kopuk olduğu eleştirilerini de cevaplandıran Kılıçdaroğlu, "Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP. Ankara'da oturup ahkam kesiyorduk, onu değiştirdik. Adalet yürüyüşünü yaparken bir tek parti bayrağı bile taşımadık. Bu yeni siyaset anlayışının doğmasına yol açtı." görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun ortada gözükmediği ve halktan kopuk tavır içinde olduğu iddiasını da değerlendirirken, "Bütün o tabloları değiştirdik. Canan Hanım, bütün ziyaretlerim sırasında benim yanımda. Her şey değişti. Daha da değişecek. Bu toplumun değerlerine herkes saygı duyacak. Herkes halkın değerlerine saygı gösterecek. Halk kadar değerli bir şey yok. Öyle davrananlara da 'kusura bakmayın' diyeceğiz." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, teröristbaşı Öcalan'ın mektubuna ilişkin değerlendirmesi hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Ne denir bu iddialara? CHP'nin kiminle ittifak yaptığı zaten belli, seçimlere nasıl hazırlandığı belli. Biz en başından 'sandıkta ittifak yapacağız' dedik. Ekrem Bey, İstanbul'da 16 milyon İstanbullunun oyuna talip. İster HDP'li olsun, ister AK Parti'li olsun, ister Saadet Partili olsun, ister Vatan Partili olsun. Bütün vatandaşların, haksızlığa uğrayan bir kişinin hakkını teslim etme gibi bir yükümlülüğü var. Dolayısıyla biz, kimlik ayrımını yapmıyoruz. İnsanları kimliklerinden ötürü ötekileştirmiyoruz. İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve her insanın görüşü, kimliği ve inancı ne olursa olsun benim başımın üzerinde yeri vardır."
"GÜNDEMİMİZDE YOK"
Teröristbaşı Öcalan'ın mektubuyla ilgili soruya ise Kılıçdaroğlu, "Gündeme kim getiriyor? Bizim gündemimizde yok, hiç yok. Bizim gündemimizde bir yerel seçim var, İstanbul seçimleri var. Biz, İstanbul seçimlerinde hiçbir ayrım yapmadan, bütün vatandaşların oyuna talibiz. Biz, herhangi birisinin telkinleriyle siyasal görüşümüzü, dünya görüşümüzü değiştiren bir parti değiliz. Bizim görüşümüz belli. Biz adaletten, hukuktan yanayız." yanıtını verdi.
"BİZİM FETÖ, PKK İLE ALAKAMIZ YOK"
HDP'nin, teröristbaşı Öcalan'ın mektubuna karşı duruşunu bozmayacağı yönündeki açıklaması ile Kandil ve Pensilvanya'dan Ekrem İmamoğlu'na geldiği ifade edilen mesajların sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ben böyle bir mesajı hiç duymadım, bilmiyorum. Birisinin kalkıp da 'Ekrem İmamoğlu'na oy verin' demesi İstanbul'da yaşayan bir vatandaşımız Ekrem İmamoğlu'na oy verirse biz bundan memnuniyet duyarız. Ama efendim 'Kandil'den söylendi, Pensilvanya'dan söylendi'. Tamamen Ekrem Bey kazanmasın diye havuz medyasının ve onun aktörlerinin dile getirdiği konulardır. Bizim terörle, bizim FETÖ, PKK ile alakamız yok."
"FETÖ'YE DE PKK'YA DA KARŞIYIZ"
Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'yı net bir şekilde eleştirmediği iddialarına ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:
"Teröre ve terör örgütlerine destek olanların Allah belasını versin. Ama onların dünya kadar televizyonları, gazeteleri ve radyoları var. Bunları ifade etmiyorlar. FETÖ'ye de karşıyız, PKK'ya da karşıyız, teröre, terörü yaratanlara, besleyenlere, yanında duranlara ve masa kuranların tamamına lanet olsun. Tamam mı?
Bir siyasal partinin, bir terör örgütüne destek vermesi suçtur. Suçu kim takip eder? Savcılık... Siyasal partilerle ilgili kim takip eder? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı... Siz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıysanız ve 'suçlu' diyorsanız, gereğini yapın. Ama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 'böyle bir suç yok' diyorsa, sizin böyle bir suçlama yapmaya hakkınız yok."
HDP'ye oy veren 6.5 milyon vatandaşın terörist ilan edilmesinin ülkenin huzurunu bozacağını belirten Kılıçdaroğlu, "HDP meşru bir parti mi, parlamentoda grubu var mı? Var. TBMM Başkanvekilliği var mı? Var. Bu HDP'ye oy verenlerin CHP'ye oy vermemesi için bizi farklı bir yerde tutmak istiyor iktidar partisi. Biz, bu tuzağa düşmeyiz." diye konuştu.
"DEMOKRASİLERDE EN BÜYÜK İRADE MİLLİ İRADEDİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçilse bile Ordu Valisine hakareti nedeniyle ceza alması halinde görevine devam edemeyeceği açıklamasının hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Niye oturamaz? Milli iradenin üzerinde mi? Cezayı kim verecek? Hayır, Erdoğan verecek. Talimat verecek hakime. Milli iradeden üstün ne vardır? Demokrasilerde en büyük irade milli iradedir. Ne hakareti? İzledim, hakaret falan yok. Hakaret varsa Ordu Valisinin gelip özür dilemesi gerekiyor."
Ekrem İmamoğlu'na VİP'i kullanamayacağının daha önceden söylenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Normalde 'VİP'e alınmaması lazım' diyorsa vali, 'VİP'e kimse giremez, yasaklandı' der. Ekrem Bey de normal hattından çıkar gider. X-ray cihazından geçecek, sonra diyecekler ki 'yasak'. Niye aldın kardeşim bunu? Apronda yüzlerce kişi Binali Bey'i yolcu ediyor. Buna niye ses çıkarmıyorsunuz? Bu çifte standart." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir televizyon kanalında bir araya gelme teklifinde de bulunan Kılıçdaroğlu, "İstediğiniz kanalda, istediğiniz gazetecilerle, konuyu da o seçsin." ifadesini kullandı.
"KOLTUKLAR BAKİ DEĞİLDİR"
Ekrem İmamoğlu'nun önümüzdeki dönemde CHP Genel Başkanlığına ve sonrasında da Cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimaline ilişkin soruya ise Kılıçdaroğlu, "Hiç meraklanmayın, başarılı herkesin benim başımın üzerinde yeri vardır. Halkın iradesine, her türlü iradeye saygılıyız. Koltuklar baki değildir. Baki olan insanlıktır, adalettir, hukuktur. Koltuk dediğiniz nedir ki? Kim olursa olsun, çalıştığı, ürettiği sürece, halkı kucakladığı sürece başımın üzerinde yeri vardır." yanıtını verdi.
"SON 10 YILDA EN BÜYÜK DEĞİŞİMİ CHP YAŞADI"
CHP'lilerin halktan kopuk olduğu eleştirilerini de cevaplandıran Kılıçdaroğlu, "Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP. Ankara'da oturup ahkam kesiyorduk, onu değiştirdik. Adalet yürüyüşünü yaparken bir tek parti bayrağı bile taşımadık. Bu yeni siyaset anlayışının doğmasına yol açtı." görüşünü dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun ortada gözükmediği ve halktan kopuk tavır içinde olduğu iddiasını da değerlendirirken, "Bütün o tabloları değiştirdik. Canan Hanım, bütün ziyaretlerim sırasında benim yanımda. Her şey değişti. Daha da değişecek. Bu toplumun değerlerine herkes saygı duyacak. Herkes halkın değerlerine saygı gösterecek. Halk kadar değerli bir şey yok. Öyle davrananlara da 'kusura bakmayın' diyeceğiz." diye konuştu.