İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ikinci celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Barış Canımana katılmadı. Müşteki Fatih Adalıgil ve İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları duruşmada hazır bulundu. Veterinerlik yaptığını belirten müşteki Fatih Adalıgil, "Televizyonda dönen videoyu görünce benim kedim olduğunu anladım. Kedi benim kliniğimde baktığım bir kediydi. Düzenli olarak kalmıyordu, gidip geliyordu. Bu olay nedeniyle şikayetçiyim" dedi. Müşteki avukatı ise "Videodan sanığın eylemi canavarca gerçekleştirdiği açıktır. Bunu kendisi de ikrar etmiştir. Kendisi günlük hayatına düzgün bir şekilde devam etmektedir. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu. Müşteki avukatı, sanığın daha önce de cinsel suçtan hükümlü olduğunu, toplum açısından tehlikeli olduğunu da belirtti.
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları ise "Sanığın bu suçu vahşice işlediği kamera kayıtlarında mevcuttur. Bu olaydan dolayı toplumda infial oluşmuştur. Sanık önce kediyi alıp kucağına sever gibi yapıp güvenini kazanmıştır. Sonra da önceden planladığı şekilde kediyi yere çarparak ölümüne sebep olmuştur.Bu yüzden üst hadden cezalandırılmasını talep ederiz" dediler.
Mahkeme, atılı suçun sabit olduğunu suçun işlenişinin vahşice ve sebepsiz yere olduğunu belirterek sanık Canımana'ya 2 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın sabıka kaydı olması nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmetti. Sanığın olumsuz kişiliğini dikkate alan mahkeme, cezayı ertelemedi. Mahkeme bu ceza kesinleştiğinde, sanığın daha önce hakkında hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararı veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına da karar verdi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Barış Canımana'nın olay günü 02.00 sıralarında Beyoğlu'nda müşteki Fatih Adalıgil'e ait kediyi yakaladığı anlatılıyor. Sanık Canımana'nın kedinin kuyruğundan tutarak yere vurduğu ve ölümüne neden olduğu ifade edilen iddianamede,sanık Barış Canımana'nın "Haksız yere sahipli hayvanı öldürme, işe yaramayacak hale getirme, değerini düşürmeden 3 aydan 3 yıla kadar hapsi isteniyordu. Celse arasında ifadesi alınan sanık Canımana'nın ifadesinde olayı gerçekleştirdiğini hatırlamadığını belirterek, "Çünkü aklım yerinde değildi. Bana cin musallat olmuştu. Ben askerdeyken psikolojik tedavi gördüm. Memleketim Şırnak'ta da 4 ay hastanede yatarak tedavi gördüm. Annem babam trafik kazasında yanımda öldüğü için hala bunun etkisinden kurtulamadım. İstanbul'a geldim ancak sokaklarda kalıyorum" demişti.
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları ise "Sanığın bu suçu vahşice işlediği kamera kayıtlarında mevcuttur. Bu olaydan dolayı toplumda infial oluşmuştur. Sanık önce kediyi alıp kucağına sever gibi yapıp güvenini kazanmıştır. Sonra da önceden planladığı şekilde kediyi yere çarparak ölümüne sebep olmuştur.Bu yüzden üst hadden cezalandırılmasını talep ederiz" dediler.
Mahkeme, atılı suçun sabit olduğunu suçun işlenişinin vahşice ve sebepsiz yere olduğunu belirterek sanık Canımana'ya 2 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın sabıka kaydı olması nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmetti. Sanığın olumsuz kişiliğini dikkate alan mahkeme, cezayı ertelemedi. Mahkeme bu ceza kesinleştiğinde, sanığın daha önce hakkında hükmün açıklanmasını geri bırakılması kararı veren mahkemeye ihbarda bulunulmasına da karar verdi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Barış Canımana'nın olay günü 02.00 sıralarında Beyoğlu'nda müşteki Fatih Adalıgil'e ait kediyi yakaladığı anlatılıyor. Sanık Canımana'nın kedinin kuyruğundan tutarak yere vurduğu ve ölümüne neden olduğu ifade edilen iddianamede,sanık Barış Canımana'nın "Haksız yere sahipli hayvanı öldürme, işe yaramayacak hale getirme, değerini düşürmeden 3 aydan 3 yıla kadar hapsi isteniyordu. Celse arasında ifadesi alınan sanık Canımana'nın ifadesinde olayı gerçekleştirdiğini hatırlamadığını belirterek, "Çünkü aklım yerinde değildi. Bana cin musallat olmuştu. Ben askerdeyken psikolojik tedavi gördüm. Memleketim Şırnak'ta da 4 ay hastanede yatarak tedavi gördüm. Annem babam trafik kazasında yanımda öldüğü için hala bunun etkisinden kurtulamadım. İstanbul'a geldim ancak sokaklarda kalıyorum" demişti.