Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından düzenlenen "Fatih Sultan Mehmet Han" söyleşisine katıldı.
Ortaylı yaptığı konuşmada, Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı medeniyetinin en yüksek noktasına ulaşıldığını, bu muhteşem devrin ne yazık ki Türk yazarların kaleminde ifadesini tam bulamadığını söyledi.
"Türkler tarih yapar, tarih yazmaz" tezinin doğru olduğunu, yazıya geçişi modern milletlerin bir çoğundan daha eski olan Türklerin vakayiname yazmalarının daha geç devirlere uzandığına işaret eden Ortaylı, şöyle konuştu:
"Biz 14. asrın tarihini kendi kalemimizden o anda dinlemek, görmek, okumak şansına sahip değiliz. Peki kim yazmış bu tarihleri ? Cenova ve Venedik lehçelerini öğreneceksiniz, Vatikan arşivlerine gireceksiniz, Slav kaynaklarını takip edeceksiniz. 15. asır için Arap kaynaklarını takip edeceksiniz. O zaman tarih ortaya çıkacak. Biz bu tarihleri, 19. asırda bile gereği gibi yazamadık. Bizim bu tarihçiliğe modern olarak adım atmamız 20. ve 21. yüzyıldır."
Bugün Türkiye'deki tarihçilerin yeteri kadar yabancı dil bilmediğini ve kaynakları araştırmadığını savunan Ortaylı, bazı tarihçilerin vahim hatalar yaparak İngilizce okumalarıyla tarih yazmayı yeterli gördüklerini, bunun çok tehlikeli olduğunu ifade etti.
"ŞARKIN VE GARBIN EFENDİSİDİR"
Fatih'in bugünkü Türk entelektüelinin sahip olmayacağı vasıflara sahip olduğunun altını çizen Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk entelektüelinin sahip olmadığı vasıfların başında doğuya ve batıya sahip olmak gelir. Hem İtalyancayı hem Yunancayı hem Farsçayı hem Arapçayı biliyorsa böyle bir münevver, onun devrinde Batıda yok. İkincisi, inanılmaz derecede coğrafya biliyor. Ateşli silahlar ordusuna iyi komuta ediyor. Fatih Sultan Mehmet Han, şarkın ve garbın efendisidir, şarkı ve garbı bilir ve komplekssiz bir şark münevveridir, o bir dünya hükümdarıdır."
KIBRIS BARIŞ HAREKATI BENZETMESİ
Söyleşide bir öğrencinin, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethe karar verdiğinde Çandarlı Halil Paşa'nın neden karşı olduğu sorusuna Prof. Dr. İlber Ortaylı, şu yanıtı verdi:
"Çandarlı, çok fazla barışçı, 'aman şunu yapma böyle olur, aman bunu yapma böyle olur'... Mesela 1974'te Ecevit'le Erbakan bir araya gelmese biz Kıbrıs'a çıkmazdık. Hiç kimsenin çıkmaya niyeti yok, 'böyle işlere bulaşılmaz' fikri çok hakimdi. Çok da ayıplamıyorum ama tabii bu kadar çekingenliği de alkışlayacak halim yok yani. Şimdi de var öyleleri. 'Ne işimiz var orada' diyor. Hiçbir işimiz yok, sadece üs. Var mı bir itirazı olan ? Sizin burnunuzun dibindeki yere yerleşmenizi tartışmanız çok saçma, bunu hükümetler yaptılar."