Fethiye'nin Ölüdeniz beldesi Faralya köyünde yaşayan annesi Gülben Singitay Ananias'ın evine gelen Victor Ananias, perşembe günü kaldığı odada annesi tarafından ölü bulunmuştu. Kesin ölüm nedeninin tespiti için İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderilen Ananias'ın cenazesi, buradan ailesi tarafından alındı. Cenaze, Bitez Kaynak Camisi'nde kılınan namazın ardından Bitez Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ananias'ın mezarına ailesi ve yakınları tarafından buğday döküldü ve cenazeye katılanlara tohum dağıtıldı.
Organik yaşam ve organik gıdalar üzerine yıllardır çalışmalar yürüten ve kurduğu Buğday derneği ile Türkiye'de organik yaşamın temellerini atan isimlerden biri olan Victor Ananias 40 yaşındaydı.
Fethiye'de hayata veda eden Ananias, organik yaşam konusunda yüzlerce tohum ekerek bu dünyadan ayrıldı...
Türkiye'de "organik yaşamın" temellerini atan en önemli isimlerden biri. İnanarak, üreterek ve paylaşarak çalıştı yıllar boyu... Ektiği tohumlar "ekolojik pazarlar", "Çamtepe Eğitimi Merkezi" "Buğday Derneği" olarak filizlendi...
Victor, Buğday Derneği'nin sitesinde son olarak şunları yazmıştı:
"ZORLANARAK KOŞUYORUM, SAĞLIĞIM İÇİN YA DA ZEVK ALDIĞIM İÇİN DEĞİL, SENİ VE DİĞER ARKADAŞLARIMI TATUTA’YA DESTEK VERMEK AMACIYLA MOTİVE ETMEK İÇİN. MEKTUBUMU OKURSAN SONUNA KADAR ANLAYACAKSIN, HEM BANA, HEM SANA HEM DE BAŞKALARINA ZEVK VERECEK KOŞMAM HATTA. Yirminci yılındayım şu an adını o günlerde bir avuç insan ile “Buğday” koyduğumuz harekette gönüllülüğümün. Şimdi sayımız çok çok fazla bir avuçtan, farklı şekillerde birlikte devam ediyoruz yirmi yıl sonra yine adı Buğday olan derneğimizde, yaşamın değerini fark ederek, bu değere hakkını vermeye çalışarak. Dernek üyesi olsak da olmasak da, ilişkimizin adı olsa da olmasa da Buğday hepimizin yaşamına girdi bir şekilde, gönlümüzde, kesemizde, tatilimizde, işimizde, hayallerimizde, mutfağımızda zenginliğimiz oldu, olmaya devam ediyor özverili çalışmaları ile bir avuç insanın ve hepimizin kattıkları. Bu sefer yazma sebebim yirmi yılı doldurmanın yanında yaptığım kişisel, sembolik bir çabaya katılmana davet! Koşmayı 39 yıllık yaşamımda hiç sevmedim, ne okulda, ne günlük yaşamımda mümkün mertebe koşmaktan kaçındım. Yüzmeye, yürümeye ne kadar doyamıyorsam koşmaya o kadar önyargılı oldum nedense. Bu önyargımı son Avrasya Maratonunda Adım Adım oluşumundan arkadaşlar ile birlikte Buğday’ın TaTuTa projesini desteklemek için 15 Kilometre koşarak yendim. Bu koşuda çağrıma cevap veren Aynur Arslan, Dalya Ayan, Füsun Öztürk, Ayşen Ergene, Rıza Anıl Selvi, Banu Dedeman, Doğan Organik Ürünler, Ayşe Petek Höeck, John Crofoot’a teşekkür ederim. Koşma ile ilişkim açısından şahane oldu ama TaTuTa’ya destek toplamak için sana ve başka bir çok arkadaşıma göndermek istedigim bu mektubu teknik bir sebepten bir çok kişiye gönderemedim, yine de bu koşuda koşan-yürüyen küçük grubumuzun çağrısı ile altı yeni TaTuTa çiftliği sistemimize eklendi gönüllülere, ziyaretçilere kapılarını açtı. Şimdi TaTuTa'ya 74 yeni çiftlik ekleme hayalimiz var, sırada bir çok köy, aile var seni, etrafındakileri, Türkiye’den ve dünyadan ziyaretçilerini ağırlamak, yaptığı doğa dostu üretimin hikayesini, yaşamlarını paylaşmak isteyen TaTuTa aracılığı ile. Senden destek istiyorum, ne kadar imkanın varsa, toplanacak her bin Lira ile yeni bir TaTuTa çiftliğinin, yeni bir buluşma noktasının aramıza katılacağını gözönüne alarak bağış yapmanı istiyorum Buğday Derneği'ne. Sakın “Ben zaten Buğday’ı çok seviyorum, hep destekliyorum, zaten ekolojik pazardan alışveriş ediyorum” deme sade, imkanın varsa mutlaka bir adım at. Ben yirmi yıldır Buğday için çok severek bir çok iş yaptım ama bu kez koşacağım yine, her adımın bir arkadaşımın desteğini temsil etmesi adına koşacağım, bana çok zor gelen va halen gözümde büyüyen 21 Kilometreyi Antalya’da her arkadaşımdan TaTuTa için yapacakları destek olarak hayal ederek atacağım. Bu sefer sen de ertelemezsen bir mucize olabilir ve dünyayı, geleceğimizi koruyarak, besleyerek yaşayan onlarca yeni çiftlik kapılarını, gönüllerini bize açabilir, Buğday bunun için gereken tüm adımları attı yıllardır, şimdi bir adım senden ve diğer arkadaşlarımdan. Şimdiden teşekkür ederim, bu mektubu göndermeyi seçtiğim bir kişi olduğun, umutlarımızı beslediğin için."
VİCTOR ANANİAS KİMDİR?
Victor Ananias, 1971 yılında İsviçre’nin Zürih kentinde dünyaya geldi. Babası Şilili olan Victor Ananias, çocukluk yıllarını Almanya’da geçirdi. Altı yaşına geldiğinde ailesi doğal bir yaşamı seçerek Bodrum’a yerleşti. Burada Ege’nin toprak insanının gelenek ve bilgisiyle yetişen Ananias, 13 yaşından itibaren miçoluk, çiçekçilik, garsonluk, otel yöneticiliği ve turist rehberliği yaptı.
9 Eylül Üniversitesi İngilizce Bölümü’nde okurken eğitimini yarıda bırakarak kendini ve hayatı keşif seyahatlerine çıkmaya karar veren Victor Ananias, ekolojik mimari, ekolojik tarım, ekolojik mutfak gibi ekolojik yaşamla ilgili konularda yurtdışında çeşitli eğitsel faaliyetlerde bulundu.
1991 yılında turist rehberliğinden kazandığı parayla köylerden doğal ürünler alarak bunları Bodrum pazarındaki küçük tezgâhında satmaya, bilgilerini paylaşmaya başladı. Aynı zamanda ekolojik yaşamın değişik alanlardaki öğrenme sürecinin yoğunlaştığı bu dönemde, ürün çeşitliliğini artırarak kurduğu doğal ürün dükkanı ve daha sonra da sağlıklı içecek ve tatların sunulduğu, aynı zamanda çevrecilerin toplanma yeri olan Başak Cafe’yi açtı.
Bir yıl sonra yine Bodrum’da hem dengeli beslenme mutfağı, hem ürün satış noktası, hem de eğitsel program ve toplantıların yapıldığı uluslararası bir buluşma yeri olan Buğday vejetaryen restoran ve kültür merkezi ’ni açtı. Şu anda iki ayda bir yayınlanan Buğday dergisini, elle yazıp fotokopide çoğaltılmış olarak ilk kez 1996 yılında bu mekânda okuruna ulaştırdı. 1997 yılında ilk ekolojik mimari projesini hayata geçiren Vıctor Ananias, yurt çapında ve uluslararası platformlardaki deneyim ve iletişimlerinin çoğalmasıyla birlikte önce İstanbul’da daha sonra da Türkiye genelinde ekolojik tarımın yaygınlaşması, ürünlerin iç pazarda tüketiciye ulaşması, tüketici bilincinin geliştirilmesi gibi konularda çalışmaya başladı.
Victor Ananias son günlerine kadar yurt içi ve yurt dışında ekolojik yaşamın çeşitli alanlarında faaliyet gösteren vakıf, dernek ve şirketlerle işbirliği yaparak ve “Buğday ekolojik yaşamı destekleme vakfı” kuruluş çalışmalarına devam ederek bu alandaki çabasını yaptığı işlerde ve kişisel hayatında sürdürüyordu.
Ekolojik tarım alanında tüm dünyada tanınan Ananias, uluslararası ekolojik tarım kuruluşları tarafından geleceğin 5 liderinden biri olarak gösteriliyordu.
Organik yaşam ve organik gıdalar üzerine yıllardır çalışmalar yürüten ve kurduğu Buğday derneği ile Türkiye'de organik yaşamın temellerini atan isimlerden biri olan Victor Ananias 40 yaşındaydı.
Fethiye'de hayata veda eden Ananias, organik yaşam konusunda yüzlerce tohum ekerek bu dünyadan ayrıldı...
Türkiye'de "organik yaşamın" temellerini atan en önemli isimlerden biri. İnanarak, üreterek ve paylaşarak çalıştı yıllar boyu... Ektiği tohumlar "ekolojik pazarlar", "Çamtepe Eğitimi Merkezi" "Buğday Derneği" olarak filizlendi...
Victor, Buğday Derneği'nin sitesinde son olarak şunları yazmıştı:
"ZORLANARAK KOŞUYORUM, SAĞLIĞIM İÇİN YA DA ZEVK ALDIĞIM İÇİN DEĞİL, SENİ VE DİĞER ARKADAŞLARIMI TATUTA’YA DESTEK VERMEK AMACIYLA MOTİVE ETMEK İÇİN. MEKTUBUMU OKURSAN SONUNA KADAR ANLAYACAKSIN, HEM BANA, HEM SANA HEM DE BAŞKALARINA ZEVK VERECEK KOŞMAM HATTA. Yirminci yılındayım şu an adını o günlerde bir avuç insan ile “Buğday” koyduğumuz harekette gönüllülüğümün. Şimdi sayımız çok çok fazla bir avuçtan, farklı şekillerde birlikte devam ediyoruz yirmi yıl sonra yine adı Buğday olan derneğimizde, yaşamın değerini fark ederek, bu değere hakkını vermeye çalışarak. Dernek üyesi olsak da olmasak da, ilişkimizin adı olsa da olmasa da Buğday hepimizin yaşamına girdi bir şekilde, gönlümüzde, kesemizde, tatilimizde, işimizde, hayallerimizde, mutfağımızda zenginliğimiz oldu, olmaya devam ediyor özverili çalışmaları ile bir avuç insanın ve hepimizin kattıkları. Bu sefer yazma sebebim yirmi yılı doldurmanın yanında yaptığım kişisel, sembolik bir çabaya katılmana davet! Koşmayı 39 yıllık yaşamımda hiç sevmedim, ne okulda, ne günlük yaşamımda mümkün mertebe koşmaktan kaçındım. Yüzmeye, yürümeye ne kadar doyamıyorsam koşmaya o kadar önyargılı oldum nedense. Bu önyargımı son Avrasya Maratonunda Adım Adım oluşumundan arkadaşlar ile birlikte Buğday’ın TaTuTa projesini desteklemek için 15 Kilometre koşarak yendim. Bu koşuda çağrıma cevap veren Aynur Arslan, Dalya Ayan, Füsun Öztürk, Ayşen Ergene, Rıza Anıl Selvi, Banu Dedeman, Doğan Organik Ürünler, Ayşe Petek Höeck, John Crofoot’a teşekkür ederim. Koşma ile ilişkim açısından şahane oldu ama TaTuTa’ya destek toplamak için sana ve başka bir çok arkadaşıma göndermek istedigim bu mektubu teknik bir sebepten bir çok kişiye gönderemedim, yine de bu koşuda koşan-yürüyen küçük grubumuzun çağrısı ile altı yeni TaTuTa çiftliği sistemimize eklendi gönüllülere, ziyaretçilere kapılarını açtı. Şimdi TaTuTa'ya 74 yeni çiftlik ekleme hayalimiz var, sırada bir çok köy, aile var seni, etrafındakileri, Türkiye’den ve dünyadan ziyaretçilerini ağırlamak, yaptığı doğa dostu üretimin hikayesini, yaşamlarını paylaşmak isteyen TaTuTa aracılığı ile. Senden destek istiyorum, ne kadar imkanın varsa, toplanacak her bin Lira ile yeni bir TaTuTa çiftliğinin, yeni bir buluşma noktasının aramıza katılacağını gözönüne alarak bağış yapmanı istiyorum Buğday Derneği'ne. Sakın “Ben zaten Buğday’ı çok seviyorum, hep destekliyorum, zaten ekolojik pazardan alışveriş ediyorum” deme sade, imkanın varsa mutlaka bir adım at. Ben yirmi yıldır Buğday için çok severek bir çok iş yaptım ama bu kez koşacağım yine, her adımın bir arkadaşımın desteğini temsil etmesi adına koşacağım, bana çok zor gelen va halen gözümde büyüyen 21 Kilometreyi Antalya’da her arkadaşımdan TaTuTa için yapacakları destek olarak hayal ederek atacağım. Bu sefer sen de ertelemezsen bir mucize olabilir ve dünyayı, geleceğimizi koruyarak, besleyerek yaşayan onlarca yeni çiftlik kapılarını, gönüllerini bize açabilir, Buğday bunun için gereken tüm adımları attı yıllardır, şimdi bir adım senden ve diğer arkadaşlarımdan. Şimdiden teşekkür ederim, bu mektubu göndermeyi seçtiğim bir kişi olduğun, umutlarımızı beslediğin için."
VİCTOR ANANİAS KİMDİR?
Victor Ananias, 1971 yılında İsviçre’nin Zürih kentinde dünyaya geldi. Babası Şilili olan Victor Ananias, çocukluk yıllarını Almanya’da geçirdi. Altı yaşına geldiğinde ailesi doğal bir yaşamı seçerek Bodrum’a yerleşti. Burada Ege’nin toprak insanının gelenek ve bilgisiyle yetişen Ananias, 13 yaşından itibaren miçoluk, çiçekçilik, garsonluk, otel yöneticiliği ve turist rehberliği yaptı.
9 Eylül Üniversitesi İngilizce Bölümü’nde okurken eğitimini yarıda bırakarak kendini ve hayatı keşif seyahatlerine çıkmaya karar veren Victor Ananias, ekolojik mimari, ekolojik tarım, ekolojik mutfak gibi ekolojik yaşamla ilgili konularda yurtdışında çeşitli eğitsel faaliyetlerde bulundu.
1991 yılında turist rehberliğinden kazandığı parayla köylerden doğal ürünler alarak bunları Bodrum pazarındaki küçük tezgâhında satmaya, bilgilerini paylaşmaya başladı. Aynı zamanda ekolojik yaşamın değişik alanlardaki öğrenme sürecinin yoğunlaştığı bu dönemde, ürün çeşitliliğini artırarak kurduğu doğal ürün dükkanı ve daha sonra da sağlıklı içecek ve tatların sunulduğu, aynı zamanda çevrecilerin toplanma yeri olan Başak Cafe’yi açtı.
Bir yıl sonra yine Bodrum’da hem dengeli beslenme mutfağı, hem ürün satış noktası, hem de eğitsel program ve toplantıların yapıldığı uluslararası bir buluşma yeri olan Buğday vejetaryen restoran ve kültür merkezi ’ni açtı. Şu anda iki ayda bir yayınlanan Buğday dergisini, elle yazıp fotokopide çoğaltılmış olarak ilk kez 1996 yılında bu mekânda okuruna ulaştırdı. 1997 yılında ilk ekolojik mimari projesini hayata geçiren Vıctor Ananias, yurt çapında ve uluslararası platformlardaki deneyim ve iletişimlerinin çoğalmasıyla birlikte önce İstanbul’da daha sonra da Türkiye genelinde ekolojik tarımın yaygınlaşması, ürünlerin iç pazarda tüketiciye ulaşması, tüketici bilincinin geliştirilmesi gibi konularda çalışmaya başladı.
Victor Ananias son günlerine kadar yurt içi ve yurt dışında ekolojik yaşamın çeşitli alanlarında faaliyet gösteren vakıf, dernek ve şirketlerle işbirliği yaparak ve “Buğday ekolojik yaşamı destekleme vakfı” kuruluş çalışmalarına devam ederek bu alandaki çabasını yaptığı işlerde ve kişisel hayatında sürdürüyordu.
Ekolojik tarım alanında tüm dünyada tanınan Ananias, uluslararası ekolojik tarım kuruluşları tarafından geleceğin 5 liderinden biri olarak gösteriliyordu.