İlişkili Haberler
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile yaşadığı gerginlikle ilgili açıklama yaptı.
Melih Gökçek, şöyle konuştu:
"Bazı arkadaşlar, ne diyecek diye merak ediyor. Bazıları ise özellikle 'AK Parti'yi karıştırabilmek, fitneyi büyütebilmek ve fitne ateşini daha yaygın hale getirebilmek için acaba üzerine nasıl benzin dökeriz diye buraya geldi. Bakalım Melih Gökçek ne diyecek diye geldi. Size üzecek bir haber vereceğim. Fitneye biz ateş dökmeyiz, tam tersine söndürürüz. Bazı ekranları başında seyredenler çok üzülmüş olabilirler ama maalesef fitne ateşini söndürüyoruz.
Twitter’den verdiğim cevaptan sonra Sayın Başbakanımız bana bir bakanımız vasıtasıyla haber gönderdi. 'Melih Bey konuşmasın ben kendisiyle görüşeceğim.' Biz AK Parti'lilerde parti disiplini vardır. Emir demiri keser. Bu mesele dolayısıyla ben bir daha dikkat ederseniz konuşmadım. Benim konuşmaktan çekinen, kaçan bir insan olup olmadığımı Türkiye değil, dünyadaki kamuoyu gayet iyi bilir ama parti disiplinine bağlılık açısından onu da bilir.
Sayın Başbakanımız kamuoyunda bazı kesimlerin, bu işi özellikle fitneyi kaynatmak maksadıyla kullanmak için konuşulmaması gerektiğini ifade etti. Başbakan'ın emri başım üzerine. Bizde parti disiplini bunu gerektirir. Emir demiri keser. Bugünden sonra bu konuda herhangi bir şekilde, kesinlikle ve kesinlikle, en ufak bir suale cevap vermeyeceğim.
Çünkü bizim partimiz CHP değil. Benim genel başkanım Kılıçdaroğlu değil. CHP'de de birisi konuştuğunda Kılıçdaroğlu, susun artık bu konuyu gündeme getirmeyin dediğinde CHP'deki adet, koro halinde konuşmaktır. Bir kişinin yerine on kişi konuşmaya başlar. CHP değildir AK Parti. AK Parti'de bir emir verilir ve o emir yerine getirilir.
Ben Sayın Başbakanım emri üzerine bundan sonra kesinlikle konuşmayacağım. Emir demiri keser. Fitne büyüsün diye gayret edenlere bundan sonra kalkıp herhangi bir sermaye kalmadığı için konuşamayacaklar. Bunu fırsat bilip de savcılığa koşanlar, köşelerde yazanlar var. Onlara ayrıca bundan sonraki çıktığım canlı yayınlarda enine boyuna cevaplarını, verip ne kadar cahil olduklarını belgeleriyle ispat ederim."
Melih Gökçek, şöyle konuştu:
"Bazı arkadaşlar, ne diyecek diye merak ediyor. Bazıları ise özellikle 'AK Parti'yi karıştırabilmek, fitneyi büyütebilmek ve fitne ateşini daha yaygın hale getirebilmek için acaba üzerine nasıl benzin dökeriz diye buraya geldi. Bakalım Melih Gökçek ne diyecek diye geldi. Size üzecek bir haber vereceğim. Fitneye biz ateş dökmeyiz, tam tersine söndürürüz. Bazı ekranları başında seyredenler çok üzülmüş olabilirler ama maalesef fitne ateşini söndürüyoruz.
Twitter’den verdiğim cevaptan sonra Sayın Başbakanımız bana bir bakanımız vasıtasıyla haber gönderdi. 'Melih Bey konuşmasın ben kendisiyle görüşeceğim.' Biz AK Parti'lilerde parti disiplini vardır. Emir demiri keser. Bu mesele dolayısıyla ben bir daha dikkat ederseniz konuşmadım. Benim konuşmaktan çekinen, kaçan bir insan olup olmadığımı Türkiye değil, dünyadaki kamuoyu gayet iyi bilir ama parti disiplinine bağlılık açısından onu da bilir.
Sayın Başbakanımız kamuoyunda bazı kesimlerin, bu işi özellikle fitneyi kaynatmak maksadıyla kullanmak için konuşulmaması gerektiğini ifade etti. Başbakan'ın emri başım üzerine. Bizde parti disiplini bunu gerektirir. Emir demiri keser. Bugünden sonra bu konuda herhangi bir şekilde, kesinlikle ve kesinlikle, en ufak bir suale cevap vermeyeceğim.
Çünkü bizim partimiz CHP değil. Benim genel başkanım Kılıçdaroğlu değil. CHP'de de birisi konuştuğunda Kılıçdaroğlu, susun artık bu konuyu gündeme getirmeyin dediğinde CHP'deki adet, koro halinde konuşmaktır. Bir kişinin yerine on kişi konuşmaya başlar. CHP değildir AK Parti. AK Parti'de bir emir verilir ve o emir yerine getirilir.
Ben Sayın Başbakanım emri üzerine bundan sonra kesinlikle konuşmayacağım. Emir demiri keser. Fitne büyüsün diye gayret edenlere bundan sonra kalkıp herhangi bir sermaye kalmadığı için konuşamayacaklar. Bunu fırsat bilip de savcılığa koşanlar, köşelerde yazanlar var. Onlara ayrıca bundan sonraki çıktığım canlı yayınlarda enine boyuna cevaplarını, verip ne kadar cahil olduklarını belgeleriyle ispat ederim."