''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasına bakan mahkemeye Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'ndan gönderilen yazıda, Genelkurmay Başkanlığı'nca işletilen internet siteleriyle ilgili olarak herhangi bir soruşturma yapılmadığı, dolayısıyla bilgisayarların imajlarının alınmasının söz konusu olmadığı kaydedildi.
Davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27 Ekim 2011 tarihinde ''Dosya kapsamı ve bir kısım sanık müdafilerinin 'Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan soruşturma aşamasında Genelkurmay Başkanlığı’nca işletilen internet siteleriyle ilgili bilgisayarların imajlarının alındığı' yönündeki beyanları dikkate alındığında, Genelkurmay Askeri Savcılığı’na müzekkere yazılarak yapılan soruşturma kapsamında alınmış imajların bulunması durumunda alınan tüm imajların gönderilmesi'' yönündeki talebine cevap verildi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’ndan gelen yazıda, Genelkurmay Başkanlığı’nca işletilen internet siteleriyle ilgili soruşturma kapsamında, bilgisayarların alınmış imajları varsa tümünün gönderilmesinin istendiği hatırlatıldı.
Yazıda, ''Askeri Savcılığımızca, Genelkurmay Başkanlığı'nca işletilen internet siteleriyle ilgili olarak herhangi bir soruşturma yapılmamıştır. Dolayısıyla böyle bir soruşturma kapsamında bilgisayarların imajlarının alınması söz konusu değildir'' ifadeleri kullanıldı.
Ancak, Dursun Çiçek hakkında yürütülen soruşturma kapsamında muhtelif bilgisayarların imajlarının alındığı ifade edilen yazıda, soruşturma sonucunda da Çiçek hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde kamu davası açıldığı kaydedildi.
İddianamenin kabulüne karar verilmesiyle birlikte kovuşturma safhasının başladığı, bu safhada Askeri Savcılığın dava dosyası üzerinde herhangi bir yetki ve sorumluluğunun olmadığı belirtilen yazıda, dosyanın Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde olduğu anlatıldı.
Mahkemenin ''İstihbarat Başkanlığı tarafından kamuoyunda 'Islak İmza ve Andıç Davası' olarak bilinen davalara konu ihbar mektuplarıyla ilgili yapılan soruşturma muktezaya bağlanmamışsa ilgili evrakların gönderilmesi'' yönündeki talebine de Genelkurmay Başkanlığı’ndan cevap verildi.
Buna göre, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, belirtilen konu hakkında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nca yapılan herhangi bir soruşturma bulunmadığı kaydedildi.
Bu arada, dava dosyasında bulunan ihbar mektuplarını gönderenler, kendilerinin TSK'da çalıştıklarını belirtmişlerdi.
Davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27 Ekim 2011 tarihinde ''Dosya kapsamı ve bir kısım sanık müdafilerinin 'Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan soruşturma aşamasında Genelkurmay Başkanlığı’nca işletilen internet siteleriyle ilgili bilgisayarların imajlarının alındığı' yönündeki beyanları dikkate alındığında, Genelkurmay Askeri Savcılığı’na müzekkere yazılarak yapılan soruşturma kapsamında alınmış imajların bulunması durumunda alınan tüm imajların gönderilmesi'' yönündeki talebine cevap verildi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’ndan gelen yazıda, Genelkurmay Başkanlığı’nca işletilen internet siteleriyle ilgili soruşturma kapsamında, bilgisayarların alınmış imajları varsa tümünün gönderilmesinin istendiği hatırlatıldı.
Yazıda, ''Askeri Savcılığımızca, Genelkurmay Başkanlığı'nca işletilen internet siteleriyle ilgili olarak herhangi bir soruşturma yapılmamıştır. Dolayısıyla böyle bir soruşturma kapsamında bilgisayarların imajlarının alınması söz konusu değildir'' ifadeleri kullanıldı.
Ancak, Dursun Çiçek hakkında yürütülen soruşturma kapsamında muhtelif bilgisayarların imajlarının alındığı ifade edilen yazıda, soruşturma sonucunda da Çiçek hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde kamu davası açıldığı kaydedildi.
İddianamenin kabulüne karar verilmesiyle birlikte kovuşturma safhasının başladığı, bu safhada Askeri Savcılığın dava dosyası üzerinde herhangi bir yetki ve sorumluluğunun olmadığı belirtilen yazıda, dosyanın Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde olduğu anlatıldı.
Mahkemenin ''İstihbarat Başkanlığı tarafından kamuoyunda 'Islak İmza ve Andıç Davası' olarak bilinen davalara konu ihbar mektuplarıyla ilgili yapılan soruşturma muktezaya bağlanmamışsa ilgili evrakların gönderilmesi'' yönündeki talebine de Genelkurmay Başkanlığı’ndan cevap verildi.
Buna göre, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde, belirtilen konu hakkında Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nca yapılan herhangi bir soruşturma bulunmadığı kaydedildi.
Bu arada, dava dosyasında bulunan ihbar mektuplarını gönderenler, kendilerinin TSK'da çalıştıklarını belirtmişlerdi.