İlişkili Haberler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kendisinin başkanlığında gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin 15 Temmuz akşam saatlerinden itibaren tarihinin en kritik günlerinden birini yaşadığını belirten Erdoğan, ülkenin ve milletin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yuvalanmış bir grubun, emir komuta zinciri dışına çıkarak, darbe girişimi başlattığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları anlaşılan bu grubun uçaklarla, helikopterle, tanklarla, silahlarla, devlete ve millete karşı saldırıya geçtiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM, Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT yerleşkesi, Boğaziçi Köprüsü ve çeşitli askeri birimlerin yoğun saldırı altında kaldığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şahsımın ve hükümetin kararlı duruşu, milletimizin darbe girişiminde bulunanların karşısına cesurca girmesi, güvenlik güçlerimizin etkili müdahalesi sayesinde hamdolsun bu teşebbüs amacına ulaşamamıştır. Milletimizin ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkması karşısında, darbecilerin silahları da tankları da helikopterleri de uçakları da işe yaramamıştır. Asker elbisesi giymiş teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca kahramanlık destanları yazmıştır.
Gencinden yaşlısına, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri, darbeciler karşısında tek vücut olmuştur. Darbe teşebbüsünde bulunan hainlerin karşısına dikilen vatandaşlarımız, gözlerinin önünde onlarca kişi vurularak, şehit olurken, yaralanan birçok kardeşimiz de bütün bu şehit olan kardeşlerimizi o yaralı halleriyle kurtarma gayreti içerisine girmiş, sabaha kadar kararlı bir şekilde direnişlerini sürdürmüşlerdir. Hamdolsun kendisini bu vatanın bir evladı, bu milletin bir ferdi olarak hisseden herkes, darbe girişiminin karşısında yer almıştır."
"MİLLETİMLE İFTİHAR EDİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin 1960 darbesinden Adnan Menderes ve arkadaşlarına sahip çıkamamanın üzüntüsünü yıllarca yaşadığını, 1980 darbesinde "Bir sağdan bir soldan" anlayışıyla gençlerine sahip çıkamayan toplumun acısının hala taze olduğunu anlattı.
15 Temmuz 2016 tarihinin bu kötü gidişe, "Dur" denilen bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Ülkemiz tarihinde ilk defa bir silahlı darbe girişimi milletin bizzat kendisi tarafından akamete uğratılmıştır. Türkiye, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığını vatandaşlarının canı pahasına ispat etmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminde bulunanların açtıkları ateş sonucu sivil vatandaşlardan, polislerden şu an itibarıyla 246 masum insanın hayatını kaybettiğini, bin 536 masum vatandaşın da yaralandığını bildirdi.
Bu vesileyle tüm şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, yaralılara da acil şifa temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok açık söylüyorum şu anda 'şu siyasi parti, bu siyasi partinin üzerinde duracak değilim. Ama cumhurun başkanı olarak ben, milletimle iftihar ediyorum. Milletimizle birlikte inanıyorum ki tüm bu engelleri aşmak suretiyle, demokrasi tarihine bir kahramanlık destanını Türk milleti olarak, biz yazmış oluyoruz." diye konuştu.
"3 AY SÜREYLE OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLDİ"
Darbe girişiminin haber alındığı andan itibaren Başbakan, bakanlar, emniyet teşkilatı ve silahlı kuvvetlerin darbecilere karşı duran komutanlarıyla çok yakın bir çalışma içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm tehlikeye ve tehditlere rağmen, derhal İstanbul'a giderek milletimle birlikte darbecilerin karşısında dimdik bir duruş sergiledik. Milletimizin dirayeti ve kararlılığı karşısında darbe girişimi ertesi gün akşam olmadan tamamen bertaraf edilmiştir." diye konuştu.
Bugün önce Milli Güvenlik Kurulu, ardından da Bakanlar Kurulu toplantısını gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli Güvenlik Kurulu üyeleri olarak yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonunda darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için ülkemizde Anayasamızın 120. Madde'si uyarınca Olağanüstü Hal ilan edilmesini hükümete tavsiye etme kararı aldık. Bakanlar Kurulumuz da bu tavsiye doğrultusunda Türkiye'de üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edilmesini kararlaştırdı. Bilindiği gibi Anayasamızın 120. Madde'si ülkede demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketleri olması durumunda Olağanüstü Hal ilan edilmesine imkan sağlıyor. Olağanüstü Hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir."
"MİLLETİMİZ DEMOKRASİDEN YANA OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu uygulama kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir tam tersine bu değerleri koruma ve güçlendirme amacına yöneliktir. Yaşadığımız darbe girişimi Türkiye'de kimlerin canları pahasına demokrasinin ve hukuk devletinin yanında olduğunu, kimlerin de diktatörlük peşinde olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Hükümetimiz, siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emir komuta kademesi ve elbette en önemlisi milletimiz tercihinin daima demokrasiden yana olduğunu göstermiştir." dedi.
15 Temmuz gecesinden itibaren meydanları, sokakları doldurarak devletinin ve hükümetinin yanında olduğunu haykıran tüm vatandaşlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Partisi, siyasi fikri, inancı ne olursa olsun tankların karşısında dikilen her bir vatandaşım benim gözümde Mehmet Akif'in ifade ettiği gibi 'İmandır o cevher İlahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Onlar gerçekten o imanlarıyla o tankların karşısında durdular ve şehadete koştuklarını haykırdılar." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Namluların karşısında dimdik duran ki bu noktada tabii ki beraber yıllarca çalıştığımız arkadaşlarımızı da biz burada gerçekten uğurladık. Önüne, arkasına bakmadan paletlerin altına yatan 32 yaşındaki bir hanım kardeşimiz bakıyorsunuz şehadete yürüyor. Bunlar işte bir bayanı tankla ezecek kadar alçak, bu denli namussuz, bu denli vahşi ama o hanım kardeşim benim şehadet şerbetini yudumladı ve oraya yürüdü. Durmadılar ama milletim de durmadı. Onlarca insan vurulduğu halde saatlerce bulunduğu yeri terk etmeyen vatandaşlarımın her biri İstiklal Harbi kahramanlarımızın torunları olduklarını ispatlamışlardır. Savaş uçakları, helikopterler tepesinde dolaşıp bombalar atmasına, ağır silahlarla ateş etmesine rağmen, sokakları, asker kılıklı teröristlerin hedef aldıkları yerleri boşaltmayan kardeşlerimin kahramanlığını ifade edecek kelime inanın bulamıyorum. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından, başka birileri yeniden aynı cüreti gösteremesin diye günlerdir tüm şehirlerimizin meydanlarında demokrasi nöbeti tutan vatandaşlarımızın her biri isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdıklarını bilmelidirler."
Türk halkının bugün yine meydanlarda olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, telekonferanslarla oradaki vatandaşlara hitap edeceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı ile Ankara Emniyet Müdürlüğü binalarında başta olmak üzere, darbe girişiminde bulunanların ağır saldırıları altında kalmalarına rağmen, bir an olsun tereddüt göstermeden görevlerinin başına koşup, mücadele eden polislerin fedakarlıklarının her türlü takdirin üstünde olduğunu belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde, darbe girişimlerine karşı kararlı bir duruş sergileyen, bu uğurda şehit olan ve yaralanan askerlerin sağlam duruşunu da milletin asla unutmayacağını ve onları sürekli hayırla yad edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Kendilerine yanlış emir veren, 'artık komuta bizdedir' diyeni de alnından öldürmek suretiyle, daha sonra kendisi de şehit olan askerimizi, Niğdeli kardeşimi, ben buradan hayırla yad ediyorum. Mekanı cennet olsun. Valilikler ve belediyelerimiz başta olmak üzere, darbe girişimini haber aldıkları andan itibaren tüm imkan ve güçleriyle devlet ve milletinin yanında yer alan kurumlarımızın yöneticilerini de tebrik ediyorum. Aynı şekilde darbe teşebbüsü karşısında millet iradesinin yanında saf tutan tüm medya kuruluşları ve sivil toplum örgütlerine de şükranlarımı sunuyorum."
"BU MİLLET KENDİ KADERİNİ BELİRLEMEYE MUKTEDİRDİR"
"Türkiye, tarihinin en güçlü devlet-millet birlikteliğini 15 Temmuz darbe girişimi konusunda ortaya koymuştur. Milletimiz devletine, devletimiz de milletine sahip çıkmıştır. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlük konusunda hiçbir kardeşimizin, hiçbir kurumun en küçük bir endişesi olmasın" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Hükümetimizin ilan ettiği Olağanüstü Hal, bu değerleri onlara yönelik saldırılardan koruma amacı gütmektedir. Asli hedef budur. Ülkemizin yaşadığı tehditle mukayese edilemeyecek derecede küçük terör olayları karşısında benzer tedbirler alan Avrupa ülkelerine seslerini çıkartmayanların, Türkiye'yi eleştirmeye hakları kesinlikle yoktur. Aldığımız bu kararı eleştirmeye kesinlikle hakları yoktur. Önce onlar kendilerine baksınlar. Biz kimseden ihsan istemiyoruz, sadece gölge edilmesin yeter. Bu millet kendi kaderini belirlemeye muktedirdir. Olağanüstü Hal ilanının sadece ve sadece ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınmasına, demokrasinin, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin korunmasına yönelik bir tedbir olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Özellikle ekonominin yurt içindeki ve yurt dışındaki unsurlarının Olağanüstü Hal uygulaması konusundan en küçük bir olumsuz çekinceleri, tereddütleri olmamalıdır."
"S&P'NİN TÜRKİYE İLE NE ALAKASI VAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
" S&P, Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye, görünümünü de durağandan negatife indirmiş. Türkiye ile senin ne alakan var? Türkiye senin şu anda zaten üyen falan değil. Daha önce de bunları yaptın. 'Bizim seninle alakamız yok' dedik ve kestik ilişkiyi. Şu anda siyasi bir karar açıklıyor kendine göre. Yani 'Ben bunu açıklarsam, acaba Türkiye'de yatırımlar durur mu?' S&P boşuna uğraşma, bizimle hele hiç uğraşma. Aynı şeyleri bundan önce de yaptınız tutmadı ve bugün de tutmaz. Kararlı bir şekilde yatırımlara nasıl devam edeceğimizi göreceksin. Bak, Osman Gazi Köprüsü'nü açtık. Şimdi 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de açacağız. 20 Aralık'ta inşallah Avrasya Tüneli'ni... Boğazın altından onu da açacağız. Sizin gücünüz, bizim bu yatırımların ne açılmasına ne de yapılmasına yetmez. Biz buna devam edeceğiz."
"LİKİDİTE SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bütün bu değerlendirmelerin Türkiye ekonomisinin gerçeklerini yansıtmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar her şeyi yapabilirler bu dönemde. Zaten bunlar böyle dönemlerde bu anları beklerler. Yarın bakarsınız, bunlar piyasaya bol bol virüs de salarlar. Farklı bazı adımlar atmaya da yönelirler. Ama şunu çok açık ve net söylüyorum. Bu süreçte Türkiye, başta tasarrufların artırılması konusundaki teşvikler olmak üzere, ekonomideki reformlarını kesintisiz sürdürecektir. Merkez Bankamız gayet güzel açıklamalarını yaptı ve ön açıcı açıklamalarını da yaptı. Bundan sonra da kararlı bir şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Piyasada herhangi bir likidite sıkıntısı söz konusu değil, olmayacaktır da."
Piyasaların kendi kuralları içindeki işleyişleri konusundaki hassasiyetin, izlenen rasyonel ekonomi politikası çerçevesinde süreceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman söylüyorum, yine biz mali disiplinden asla taviz vermez, yolumuza öyle devam ederiz." diye konuştu.
Bugünkü MGK ve arkasından icra edilen Bakanlar Kurulu toplantısının hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, "Milletime şunu söylüyorum, 'Eyvah şimdi Olağanüstü Hal ilan edildi, yoksa bu süreçte artık valiler devreden çıkıp silahlı kuvvetler mi yönetime el koyacak?' Asla böyle bir şey söz konusu değil. Tam aksine valilerimizin yetkileri, iradeleri bu süreç içerisinde daha da artacak ve silahlı kuvvetlerimiz valilerimizin emrinde, onların yönetiminde bu süreci sürdüreceklerdir ve bizler demokrasiden asla taviz vermedik ve bundan sonra da vermeyeceğiz, bunu da böyle biliniz." değerlendirmesinde bulundu.
"VİRÜSLERİ TEMİZLEME MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Silahlı kuvvetlerin kesinlikle hükümetin emrinde ve hükümetiyle beraber hareket ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Anayasamızın amir hükmü gereği bu milletin seçmiş olduğu cumhurbaşkanı olarak, başkomutan olarak, bizler de askerimizle beraber silahlı kuvvetlerimizin içerisindeki bütün o virüsleri temizleme mücadelesini sürdüreceğiz. Diğer kurumlarımızda emniyette ve diğerlerinde bu tür virüsleri de görüyorsunuz temizleme süreci devam ediyor. Kararlı bir şekilde bu da devam edecek. Çünkü adeta bir kanser virüsü gibi vücut metastas oldu, bunu temizlemeye mecburuz ve bunu inşallah temizleyeceğiz ki milletimiz huzur bulsun, milletimiz geleceğe umutla bakmaya devam etsin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde vatandaşlara, "Sakın endişeye kapılmayın, hiçbir endişeye yer yok. Türkiye bu badireyi hamdolsun atlattı ve bundan sonra da yatırımlarıyla beraber bu süreci güçlenerek devam ettirecektir." diye seslendi.
Darbe girişiminin ardından yapılan kritik Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de yapılan toplantı, yaklaşık 4 saat 40 dakika saat sürdü.
Toplantıda darbe girişimi sürecinde neler yapıldığı ve sonrasında neler yapılacağına yönelik değerlendirmeler yapıldı.
Erdoğan başkanlığında yapılan toplantıya Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları katıldı. Kalp rahatsızlığı nedeniyle dün hastaneye kaldırılan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'ye ise Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral İbrahim Yaşar vekalet etti.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ardından, "Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla Anayasamızın 120. maddesi gereği hükümete olağanüstü hal ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır." açıklamasında bulunuldu.
Toplantının ardından yayımlanan bildiride, toplantıda Fetullahçı Terör Örgütü adı veri̇len bi̇r i̇hanet çetesi̇nin, 15 Temmuz 2016 tari̇hi̇nde, Türk Si̇lahlı Kuvvetleri̇ i̇çi̇ndeki̇ mensupları vasıtasıyla si̇lahlı bi̇r darbe gi̇ri̇şi̇mi̇ başlattığı belirtildi.
Bu örgütün, kuruluş aşamasından i̇ti̇baren etki̇si̇ altına aldığı eği̇ti̇m kuruluşları, si̇vi̇l toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ti̇cari̇ kuruluşlar ve kamu görevli̇leri̇ aracılığıyla mi̇lleti̇ ve devleti̇ kontrol altında tutmayı amaçladığına işaret edilen bildiride, "Türk Si̇lahlı Kuvvetleri̇ i̇çeri̇si̇nde yuvalanmış, asker elbi̇sesi̇ i̇çeri̇si̇ne gi̇rmi̇ş eli̇ kanlı teröri̇st cani̇leri̇ni̇ harekete geçi̇rerek, ülke yöneti̇mi̇ne el koymaya çalışan Fetullahçı Terör Örgütü'nün bu gi̇ri̇şi̇mi̇, mi̇lleti̇mi̇zi̇n feraseti̇, cesareti̇ ve fedakarlığı i̇le güvenli̇k güçleri̇mi̇zi̇n kahramanca mücadelesi̇ sayesi̇nde başarısız olmuştur." ifadesi kullanıldı.
Bildiride, bu tari̇hi̇ süreçte canlarını hi̇çe sayma pahasına mi̇lli̇ i̇radeye ve demokrasi̇ye sahi̇p çıkan azi̇z mi̇lleti̇n, si̇yasi̇ parti̇leri̇n, si̇vi̇l toplum kuruluşlarının ve medya kuruluşlarının tüm görüş farklılıklarını bi̇r tarafa bırakarak, si̇lahlı darbe gi̇ri̇şi̇mi̇ karşısında tek vücut olmuş ve meydanları çete mensubu teröri̇st hai̇nlere terk etmediği vurgulandı.
Devleti̇n, mi̇lleti̇yle el ele vererek ertesi̇ gün akşam olmadan si̇lahlı darbe gi̇ri̇şi̇mi̇ni̇ bastırdığı ve durumu kontrol altına aldığı belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:
"Kurulumuzca si̇vi̇l, asker, poli̇s tüm şehi̇tleri̇mi̇ze rahmet, gazi̇leri̇mi̇ze aci̇l şi̇falar di̇lenmi̇şti̇r.
Kurulumuz, demokrasi̇ye, temel hak ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığı bi̇r kez daha teyi̇t etmi̇şti̇r. Toplantıda kurul üyeleri̇ni̇n değerlendi̇rmeleri̇ doğrultusunda, bundan sonra atılması gereken adımlar detaylı olarak görüşülmüştür.
Bu çerçevede, demokrasi̇mi̇zi̇n, hukuk devleti̇ i̇lkesi̇ni̇n, vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri̇ni̇n korunmasına yöneli̇k tedbi̇rleri̇n etki̇n bi̇r şeki̇lde uygulanabi̇lmesi̇ amacıyla Anayasamızın 120. maddesi̇ gereği̇, hükümete olağanüstü hal i̇lan edi̇lmesi̇ tavsi̇yesi̇nde bulunulması kararlaştırılmıştır. Bu tavsi̇ye, sadece ve sadece demokrasi̇ye, hukuk devleti̇ne, hak ve özgürlüklere yöneli̇k tehdi̇tleri̇n ortadan kaldırılması i̇çi̇n yapılacak çalışmaları kolaylaştırma amacına yöneli̇kti̇r."