Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Edirne'de Selimiye Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu.
Edirne'ye bakanların buradan bütün Türkiye'yi, Balkanları görebileceğini, Edirne'nin havasını soluyanların milletin derin hissiyatını, engin irfanını en berrak şekliyle idrak edebileceğini vurgulayan Erdoğan, "Fatih Sultan Mehmet, işte böyle bir şehirde dünyaya geldi. Fakat çok çalışarak Edirne'yi ve ilçelerini Fatih Sultan Mehmet'e layık olanların artık yönetmesi lazım. İstanbul'u fetheden o güzel kumandan ve o güzel ordu, o kutlu yürüyüşü nereden başlattı? Buradan başlattı. Onun için Edirne başka." diye konuştu.
Erdoğan, Edirne'nin, Meriç'in ve Tunca'nın suladığı topraklarıyla bolluk ve bereket dolu olduğunu dile getirerek, Arif Nihat Asya'nın Edirne Destanı'ndaki "'Selimiye' derler, 'Edirne' derler/ Tatlı bir gariplik duygusu gelir/Minarelerden en tatlı ezanlar/Dallardan güvercin 'hu hu' su gelir/ Şu Selimiye'dir, şu Muradiye/Çinilerden sümbül kokusu gelir/ Şurada abdest alır Hüdavendigar/Yerden suyu, gökten havlusu gelir/Dünyanın en güzel minareleri/Ve kubbelerin en uslusu gelir/Türk'ün Trakya'da tapusu gelir/Mahya olmak için Sultan Selim'e/Göklerden yıldızlar ordusu gelir/Neredesin ey tarih derken/Gözüne serdengeçtilerin koşusu gelir/Biz geldik, gideriz... Doğacaklara/ Edirne’de doğmak arzusu gelir." dizelerini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni nesillere Edirne'de doğmak arzusu kazandırmak için hep çok çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki dönemde tevazu, samimiyet ve gayretle 'Memleket İşi, Gönül İşi' diyerek, Edirne'nin önünde yeni bir ufuk açıyoruz. Edirne bir CHP klasiği olan çöp, çukur, çamur zilletinden inşallah 31 Mart'ta kurtulacaktır diye inanıyorum. Dişe dokunur tek hizmet getirmeden yıllardır Edirne'nin sırtından inmeyenlerin sonu 31 Mart'ta geliyor." ifadelerini kullandı.
Katılımcılara, "Edirne, 31 Mart'ta AK Parti belediyeciliğiyle tanışmaya hazır mısın? Gönül belediyeciliğine kavuşmaya hazır mısın? Cumhur İttifakı'nın yanında yer alarak şehrine ve ülkene sahip çıkmaya hazır mısın?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtı üzerine, "Maşallah." dedi.
"EDİRNE'YE 15 KATRİLYON YATIRIM YAPTIK"
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 80 iliyle birlikte Edirne'yi de kalkındırmak, büyütmek, güçlendirmek için gece gündüz çalıştıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Son 17 yıldır Edirne'ye 15 katrilyon lira yatırım yaptık. Eğitimde 889 yeni derslik inşa ettik. Yüksek öğrenim öğrencileri için 4 bin 64 kişi kapasiteli yurt binalarını hizmete soktuk. Bu yıl içinde 2 bin 450 kişi kapasiteli bir yüksek öğrenim yurdu, bir sonraki yıl ise toplamda bin 300 kişi kapasiteli iki yüksek öğrenim yurdunu daha şehrimize kazandıracağız. Spor salonları, yüzme havuzları, güreş alanları, gençlik merkezleri, Keşan'a, Uzunköprü'ye, merkeze yaptık. Gençlerimizle beraber ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı da gözettik. Sosyal devlet anlayışımız var, bu ilkeden hareketle gerçek anlamını bulduğu bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye'de sosyal devlet ilkesini en yaygın, en başarılı şekilde uygulayan AK Parti olmuştur. Edirneli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize, 757 milyon lira tutarında kaynak aktardık. TOKİ vasıtasıyla 5 bin 848 konut projesini hayata geçirdik. Üç Şerefeli Cami, Kazasker Salih Mescidi gibi önemli eserlerin de aralarında bulunduğu 153 ata yadigarı eserimizi restore ettik. Süleyman Paşa Camisi, Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı gibi eserlerin restorasyon çalışmaları devam ediyor."
Sağlık alanında ise 400 yataklı Edirne Devlet Hastanesi'yle 9'u hastaneden oluşan toplam 29 sağlık tesisinin kente kazandırıldığını anlatan Erdoğan, halen 3 sağlık tesisinin inşasının, 13 sağlık tesisinin de plan, proje ve ihale süreçlerinin devam ettiğini bildirdi.
Erdoğan, Edirne'ye 2002'ye kadar 70 kilometre bölünmüş yol yapılırken, 16 yılda buna 189 kilometre daha ilave edildiğini anımsatarak, yapımı devam eden TEM- Edirne-Karaağaç bağlantı yolunun bu yıl, Edirne-Kırklareli bölünmüş yolunun da seneye tamamlanacağını duyurdu.
Edirne il sınırları içerisindeki demiryollarının komple yenilendiğini belirten Erdoğan, "Yaklaşık 7,5 katrilyon liralık maliyeti olan İpek Demiryolu güzergahının ülkemizden geçen bölümünün Avrupa bağlantısını sağlayacak Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizle ilgili çalışmalar da sürüyor. Yıllık yaklaşık 3,5 milyon yolcu ve 9,6 milyon ton yük taşınacak hızlı tren hattının bitmesiyle Halkalı-Kapıkule arasındaki seyahat süresi 4 saatten 1 saat 20 dakikaya, yük taşıma süresi ise 6,5 saatten 2 saat 20 dakikaya inecek. Onlar konuşur, biz yaparız. Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Projemizin altyapı hazırlıklarını tamamladık. Bu yıl inşası için gerekli adımları atıyoruz" diye konuştu.
"ERGENE NEHRİ'NİN HAYATA DÖNDÜRÜLMESİ İÇİN HAVZADA DÖNÜŞÜM BAŞLATILDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trakya için hayati öneme sahip Ergene Nehri'nin hayata döndürülmesi için havzada büyük dönüşümün başlatıldığını vurgulayarak, "Bu nehrin kenarında hangi belediye var. CHP belediyesi var. Peki bütün bu atık sular nereden geliyor? Oralardaki fabrikalardan geliyor. Peki Bay Kemal senin bu belediyelerin bunlara bugüne kadar niye müdahale etmedi? Niye bunların önünü kesmedi? Bu Bay Kemal sadece yalan üretir, iş üretmez. Biz bunun cemaziyelevvelini biliriz. SSK'nın genel müdürü olduğu zaman sağlıkta bu ülkeyi nasıl çökertti biliriz. Bunlar ölüleri bile morga alır onları anasına, babasına teslim etmezlerdi. Bunlar böyle." ifadelerini kullandı.
Şehir hastanelerinin yapıldığını anımsatan Erdoğan, Ankara'da 3 bin 600 yataklı dev şehir hastanesinin hizmete alındığını, resmi açılışının Tıp Bayramı'nda yapılacağını belirtti.
"Trakya'da mevcut doğal gaz üretimimizi 2 katına çıkaracak 3 milyar metreküp rezerve sahip yeni gaz sahaları keşfettik. Bu rakam, 300 bin hanenin 10 yıllık gaz ihtiyacını karşılayacak düzeydedir."
"Batı Trakya'da Türk ismine dahi tahammül edemiyorsunuz. Bizim öyle bir derdimiz yok."
"Milletimizin diğer halklarıyla birlikte inanç ve ibadet hakkını savunduğumuzu gayet iyi bildikleri halde laiklik feveranıyla işi tersine çevirmeye çalışmalarının da sebebi buydu. Halbuki Türkiye hangi dinden, hangi mezhepten hangi meşrepten olursa olsun, tüm vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde yaşayabildiği döneme bizimle girmiştir. Başı açık, başı kapalı, nasıl giyinirse giyinsin. Bunlara bizim müdahale yetkimiz, hakkımız yok."
"Bu ülke, tüm renkleriyle, tüm zenginlikleriyle, tüm farklılıklarıyla 82 milyon vatandaşımızın ortak vatanıdır. Bu ülkede herkes, diğerlerinin hakkına, hukukuna saygılı olmak şartıyla dilediği gibi inanabilir, dilediği gibi yaşayabilir, dilediği gibi iş yapabilir, dilediği gibi düşüncelerini ifade edebilir."