İlişkili Haberler
CHP milletvekili Enis Berberoğlu'nun avukatı Murat Ergün, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin, müvekkili hakkında verilen 25 yıllık hapis cezası hükmünü bozmasının ardından tahliye talebinde bulundu.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin, Berberoğlu'nun, durdurulan MİT TIR'ları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verdiği iddiasıyla yargılandığı davada "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını esastan bozmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı.
Avukat Ergün, müvekkilinin tahliye talebini içeren dilekçesini İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi.
Dilekçede, Berberoğlu'na yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bozulduğu hatırlatıldı.
Bozma ilamında yer alan gerekçelerde, sanık hakkında yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararının usul ve hukuka ne denli aykırı olduğunun detaylı bir anlatımla ve gerekçelendirilerek izah edildiği vurgulanan dilekçede, "Özellikle, bozma kararında yer alan Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına yapılan atıf, casusluk olgusunun tartışılması ve Aydınlık gazetesindeki önceki tarihli yayının hukuki değerlendirmesi, yerel mahkemeye yaptığımız savunmalarımızda değindiğimiz gerekçelerle ve istinaf dilekçemizdeki açıklamalarımızla birebir örtüşmektedir" denildi.
Dilekçede, yerel mahkemeye ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne sunulan savunmaların dayanağı gerekçelerin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesi Başkanlığı tarafından da kabul edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Ancak, müvekkilim halihazırda tutukludur. Çok açıktır ki, bozma kararından sonra artık var olmayan bir ceza mahkumiyetinden bahisle 'cezanın ağırlığı dikkate alınarak kaçma şüphesi' olgusundan bahsedilemez. Çünkü artık ortada bir ceza mahkumiyeti bulunmamaktadır. Müvekkilim 'verilen cezanın ağırlığından bahisle kaçma şüphesi sebebiyle' tutuklanmıştır. Ortada ne karar ne de şüphe vardır. Berberoğlu'nun tutuklu kaldığı süre bellidir. Suçun vasıf ve mahiyeti değiştiği gibi sanığın ileride beraat etme olasılığı çok yüksektir. Yeniden başlayacak yargılamada sanığın tutukluluğunun devam etmesi kanımızca hukuki ve adil değildir. TBMM üyesi olan sanık milletvekili olarak hazır bulunması gereken yasama faaliyetlerine katılamamaktadır. Bu aşamada tutukluluk hali, milli iradenin tecellisi önünde çok açık bir engel oluşturmaktadır."
Dilekçede bu kapsamda, itirazın kabulü ile Enis Berberoğlu'nun tutukluluğunun ortadan kaldırılmasına ve tahliye edilmesine karar verilmesi talep edildi. İtirazı, bir üst mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi değerlendirecek.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nin, Berberoğlu'nun, durdurulan MİT TIR'ları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verdiği iddiasıyla yargılandığı davada "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararını esastan bozmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı.
Avukat Ergün, müvekkilinin tahliye talebini içeren dilekçesini İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi.
Dilekçede, Berberoğlu'na yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bozulduğu hatırlatıldı.
Bozma ilamında yer alan gerekçelerde, sanık hakkında yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararının usul ve hukuka ne denli aykırı olduğunun detaylı bir anlatımla ve gerekçelendirilerek izah edildiği vurgulanan dilekçede, "Özellikle, bozma kararında yer alan Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına yapılan atıf, casusluk olgusunun tartışılması ve Aydınlık gazetesindeki önceki tarihli yayının hukuki değerlendirmesi, yerel mahkemeye yaptığımız savunmalarımızda değindiğimiz gerekçelerle ve istinaf dilekçemizdeki açıklamalarımızla birebir örtüşmektedir" denildi.
Dilekçede, yerel mahkemeye ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne sunulan savunmaların dayanağı gerekçelerin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2.Ceza Dairesi Başkanlığı tarafından da kabul edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Ancak, müvekkilim halihazırda tutukludur. Çok açıktır ki, bozma kararından sonra artık var olmayan bir ceza mahkumiyetinden bahisle 'cezanın ağırlığı dikkate alınarak kaçma şüphesi' olgusundan bahsedilemez. Çünkü artık ortada bir ceza mahkumiyeti bulunmamaktadır. Müvekkilim 'verilen cezanın ağırlığından bahisle kaçma şüphesi sebebiyle' tutuklanmıştır. Ortada ne karar ne de şüphe vardır. Berberoğlu'nun tutuklu kaldığı süre bellidir. Suçun vasıf ve mahiyeti değiştiği gibi sanığın ileride beraat etme olasılığı çok yüksektir. Yeniden başlayacak yargılamada sanığın tutukluluğunun devam etmesi kanımızca hukuki ve adil değildir. TBMM üyesi olan sanık milletvekili olarak hazır bulunması gereken yasama faaliyetlerine katılamamaktadır. Bu aşamada tutukluluk hali, milli iradenin tecellisi önünde çok açık bir engel oluşturmaktadır."
Dilekçede bu kapsamda, itirazın kabulü ile Enis Berberoğlu'nun tutukluluğunun ortadan kaldırılmasına ve tahliye edilmesine karar verilmesi talep edildi. İtirazı, bir üst mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi değerlendirecek.