Bu eserin Ankara'ya kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, otomobilin, insanoğlunun enerji kaynağı olarak buharı keşfetmesiyle geliştirilen ve hızla çeşitlendirilen bir araç olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 200 yıldır artan bir şekilde kullanılan otomobilin, önceleri lüks tüketim ürünüyken, zamanla her düzeyden insanın ulaşabileceği, kullanabileceği bir ihtiyaç haline dönüştüğünü vurguladı.
''TEĞET GEÇECEK"
Dövizdeki hareketliliğe değinen Erdoğan, "Son günlerde hani bir döviz meselesi çıkardılar, 'Dolar şöyle oldu, böyle oldu' ne olursa olsun. Ben milletime şunu hatırlatıyorum, sevgili milletim, sizleri Allah için seviyorum, yastığının altında döviz olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün, gelsin parasını TL'ye dönüştürsün. Türk Lirası değer kazansın, altın değer kazansın. Ne lüzumu var, gideceğiz, dövize değer kazandıracağız Gelin bunu yapın. Bu adımı attığımız sürece birilerinin oyunu da bozulacaktır. Hiç endişe etmeyin, bu oyunu kısa zamanda bozarız. Bundan önce de bunu yaptılar, 2007-2008'de de yaptılar. O zaman ne dedim: 'Teğet geçecek.' Aynı şeyi yine söylüyorum, teğet geçecek'' dedi.
"OTOMOBİL REZERVİMİZ HIZLA YENİLENİYOR"
Otomobil sayısı arttıkça buna bağlı sorunların da büyümeye başladığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Trafik kazalarından otoparklarına, çevre ve gürültü kirliliğinden güvenliğe kadar pek çok alanda ortaya çıkan sorunlarla mücadele ediliyor, edilecek. Her nimetin bir külfeti olduğu gerçeğinden hareketle mücadeleyi yürütüyoruz, yürüteceğiz. Bugün ülkemizde 11 milyondan fazlası otomobil olmak üzere 21 milyona yakın motorlu kara taşıtı bulunuyor. Halen trafikte olan otomobillerin yaklaşık dörtte biri 20 yaşın üzerindedir. Yani artık onlar hurdaya gitmeye namzettir. Otomobil rezervimiz hızla yenileniyor. Yeni otomobil satışında her yıl rekor kırıyoruz. Aynı şekilde gerçi 'ikinci el' diye ifade ediliyor ama ben 'günübirlik otomobil' satışlarına da, burada onlar için de açık otomobil satış alanı hazırlanması hakikaten bu noktada da önemli bir adım olacaktır."
"HALEP ORADAYSA ARŞIN BURADA"
Otonomi'nin, eşine az rastlanan yatırımlardan biri olduğunu belirten Erdoğan, "Ülkemizde artık bunlar gelişmeye başladı, örnek olacak. Otomobil kullanmanın bir cazibesinin olmasının da bunlar birer ispatı olacak. Bunlardan birincisi, vatandaşlarımızın gelir düzeylerinin artıyor olmasıdır. Demek ki artık Türkiye birey olarak zenginleşiyor. Bugünkü Türkiye 14 yıl önceki Türkiye'den üç kat daha zengindir, kim ne derse desin. Halep oradaysa arşın burada. Bir başka ifadeyle bugün herhangi bir vatandaşımızın otomobil alma imkanı geçmişe göre üç kat daha fazladır. Sadece otomobil almak kolaylaşmadı, bu otomobili kullanmak da kolaylaştı" diye konuştu.
Erdoğan, göreve geldikleri 2002'de, Türkiye'de 6 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu, bunun üzerine 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerine dikkati çekerek, şu anda Türkiye'de, 24 bin kilometre bölünmüş yol olduğunu söyledi.
Bu durumun şehirler arası yolculuğun hızını, konforunu ve güvenliğini artırdığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hamdolsun şehirlerimizin içinde de Ankara örneğinde olduğu gibi 14 sene önce havalimanı var mıydı Bir ucube vardı burada vardı ama ondan sonra buraya bu modern havalimanı inşa edildi. Tek gidiş, tek geliş. Bazı yerlerde sadece tekleşen bir Ankara girişi vardı. Türkiye'nin başkentine mi giriyorsun yoksa farklı bir yere mi giriyorsun Böyle anlaşılıyordu. Ama şimdi bir başkente geldiğini anlıyorsun. Hamdolsun bunu milletçe beraber yaptık. Siz bize güvendiniz, inandınız, biz de size güvendik, inandık ve size layık olmaya çalıştık. Yapılan bu. Ankara bunu yakaladı, İstanbul hamdolsun bunu yakaladı. Bütün şu andaki büyükşehirlerimize bakın. Niye 30 tane büyükşehir yaptık İşte bundan dolayı. 'Gelişiyoruz' dedik, 'Büyüyoruz' dedik. Öyleyse git Gaziantep'e bunu görürsün, hamdolsun. Git Trabzon'a, Samsun'a bunu görürsün. Git İzmir'e bunu görürsün. Her yer gelişiyor. Manisa'ya git, Denizli'ye git bunu görürsün. Kayseri böyle, Konya böyle."
Tüm ulaşım sektörünün geliştiğini dile getiren Erdoğan, "Bu bir aşk işidir aşk. Derdiniz varsa bunu yaparsınız, aşkınız varsa bunu yaparsınız. Eğer dert yoksa bunu yapamazsınız. Ama siz dertlisiniz, aşkınız var, birilerinin de bu ülkede darbe yapmak gibi bir derdi var. İşte onlar darbe yapmak için yola çıktılar, benim milletim de aşkının, derdinin gereğini, onlara meydanlara çıkarak gösterdi. Allah bu milletten razı olsun. Siz dünyaya örneksiniz. Bunu ispat ettiniz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın,Fetih şiirinden "Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın" dizelerini okudu.
Çanakkale Köprüsü, Kanal İstanbul projelerini hatırlatan, eğitimde ve sağlıkta gelinen noktaya değinen Erdoğan, şehir hastanelerinin açılışına bu ay başlanacağını, süratle 30 büyükşehirde şehir hastanelerini açarak vatandaşların kapı kapı dolaşmasının önüne geçileceğini ifade etti.
"FAİZİ DÜŞÜRMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK"
Faiz konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faizi düşürmekten başka çare yok diyorum. Yine aynı şeyi söylüyorum. Biz dünyaya bakalım. Amerika'da, Japonya'da, Avrupa'da faiz yüksek mi Peki ya onlarda bu kadar düşük de, biz niye 14, 15, 16'larda dolaşıyoruz. Biz düşük faizle yatırımcının önünü açacağız. Yüksek faiz finans sektörünü ihya eder. Bunu aynı zamanda kamu bankaları için de söylüyorum." diye konuştu.
Tarihi bir dönüm noktasında verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini, bunun en az Kurtuluş Savaşı kadar önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, "Nasıl Kurtuluş Savaşı'nın ardından yaptığımız tercihler, sonraki bir asırlık dönemimizi biçimlendirdiyse bugünkü tercihlerimiz de önümüzdeki bir asrı şekillendirecektir" dedi.
Türkiye'nin artık "Ya istiklal ya ölüm" noktasında olmadığını, artık istiklal ve istikbalini güçlü kılmanın gayreti içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiiriyle bitirdi.
AÇILIŞA BAŞBAKAN YILDIRIM DA KATILDI
Açılışta konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise başkentin gelişimine, kalkınmasına büyük katkı sağlayacak, ekonomisini canlandıracak önemli bir eserin daha yapıldığını belirtti.
Bölgenin, Ortadoğu'nun en büyük otomotiv ve ticaret merkezlerinden birinin hizmete sunulduğunu vurgulayan Yıldırım, "15 Temmuz gecesi tanklara, jetlere, bombalara, mermilere göğsünü siper eden Ankara'nın yiğit insanlarına, hemşehrilerimize yakışır bir hizmeti başlatıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Milli mücadelenin öncülüğünü yapan, Cumhuriyetimizin, demokrasinin başşehrine yakışan güzel bir eser olmuş" diye konuştu.
AK Parti'nin 14 yılda bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptığını dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"AK Parti, IMF kapılarında dolanan bir ekonomiyi defetti ve artık denetlenen değil kendi kararını kendi veren bir Türkiye var. Bu Türkiye önce aziz milletimizin duası ve desteği, sonunda da bu milletin iktidarı AK Parti'nin getirdiği yönetim başarısıyla, becerisiyle bu hale geldi. 15 Temmuz'da demokrasimizi koruyan, darbeye darbe yapan, bu uğurda hayatlarını kaybeden, aynı zamanda bölücü terör örgütüne karşı sınır kapılarında, Doğu'da, Güneydoğu'da hayatını kaybeden bütün şehitlerimize bu mübarek günde Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Türkiye büyüyor. Türkiye'yle birlikte şehirler de büyüyor, bugünün Türkiyesi dünyanın 20 ekonomisinin içinde. Artık uluslararası piyasalarda enerjiden ulaştırmaya, sağlıktan tarıma birçok alanda ülkemizin önemi artmaya devam ediyor. Sadece büyümüyoruz, etrafımızdaki mazlum ve mağdur milyonlarca kardeşimize de kucak açıyoruz, destek oluyoruz."
Türkiye'de otomotiv sektörünün büyümeye devam ettiğini aktaran Yıldırım, "2002'de Türkiye'de 8,5 milyon araç vardı, araba, kamyon, otobüs tamamı 8,5 milyon. Şimdi ne kadar 21 milyon, kaç katı, neredeyse üç katına yaklaşmış. Bu büyümeyi gösteriyor, bu refahı gösteriyor, bu rakam piyasanın ne kadar canlı olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Zaman içerisinde bu motorlu araç varlığındaki artış özellikle şehirlerde de trafiği maalesef olumsuz etkiliyor" dedi.
Galericiler ve oto pazarlarının şehrin içerisindeyken sokakların park alanlarına döndüğünü belirten Yıldırım, ne kadar yeni yol, köprü yapılsa bile şehir içi planlaması tam olmadığında amaca ulaşılamadığının altını çizdi.
Başbakan Yıldırım, "Bunun için şehrin içinde kümelenen bu araçların kaldırılması, ikinci el oto pazarlarının şehir dışında tek bir mekanda toplanması Türkiye'de bütün şehirlerde olduğu gibi Ankara'da da nihayet gerçekleşmiş oldu" diye konuştu.
"551 DÜKKAN VAR, HER BİR DÜKKAN BİR EKMEK KAPISI"
Bu eserin ortaya çıkmasının, arsa bulunmasının, finansmanının sağlanmasının alt yapı çalışmaları bakımından kolay olmadığını ifade eden Yıldırım, "Burası sadece alınıp, satılan bir yer değil, on binlerce insanın her gün gelip burada vakit geçireceği bir yaşam alanı haline gelmiş, oteliyle, yiyecek içecek merkezleriyle muazzam güzel bir tesis olmuş." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, tesisin maliyetine ilişkin de "500 trilyon harcama yapılmış, alt yapı buna dahil değil belediye de alt yapıya 15 trilyon harcamış, 551 dükkan var, her bir dükkan bir ekmek kapısı, burada iş, aş sahibi olanlar olacak, ekonomiye katkı sağlayacak. Tesiste bir aracı satın almak için ihtiyaç olan her şey var. Aynı anda 12 bin aracı burada görebileceksiniz, 5 bin kişi burada iş sahibi olacak" bilgisini verdi.
"BÜTÜN İŞLER DE BURADA HALLOLACAK, ALIM, SATIM, NOTER, RUHSAT HER ŞEY"
Vatandaşların sokak sokak gezmek yerine tek merkezde bu tesislerde istediği kadar seçeneği görebileceğini dile getiren Başbakan Yıldırım, "En güzel aracını alacak, bütün işler de burada hallolacak, alım, satım, noter, ruhsat her şey oturup kahvesini içerken, yemeğini yerken bir yandan da bu işlemler yapılacak, hizmet ayağına gelecek" dedi.
AK Parti'nin işinin hizmet, gücünün millet olduğunu vurgulayan Yıldırım, tek hedeflerinin millete hizmet olduğunu söyledi.
Tesisin havalimanına yakın olduğunu, ayrıca Ankara'dan ücretsiz servis olacağını ifade eden Başbakan Yıldırım, gelecek yıllarda buradan Ankara'ya metro da yapılacağını müjdeledi.
Yıldırım, Ankara'nın toplu ulaşımına destek olmak için Kızılay Çayyolu- Batıkent, Sincan metrolarını açtıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Şimdi de artık kara sevdaya dönen Keçiören-Tandoğan Metrosunu önümüzdeki ay açıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Bir yandan metrolarıyla bir yandan yollarıyla geniş bulvarlarıyla Ankara'nın güzelliğine daha da güzellikler katacağız, 1990'lı yıllarda Ankara demek kışın bir bulutun altında güçlükle nefes alınan bir şehir demekti. Bugün atan nüfusa rağmen Ankara yaşanacak bir şehre dönüştü. Bölgenin en güzel şehirlerinden biri oldu. Ankaralıların yüzde 98'i doğalgaz kullanıyor. Şehir içi otobüslerin yüzde 80'i de doğalgazla çalışıyor, yani egzoz yok, duman yok. Ama bitmedi hala yapmamız gereken işlerin olduğunu biliyoruz. Bölgenin en büyük kentsel dönüşüm projesi de Mamak'ta gerçekleşiyor. Bölünmüş yol uzunluğunu, 14 yılda Ankara'da ikiye katladık 920 kilometreye ulaştırdık, 30 köprü ve viyadük yaptık."
Geçen ay başkentte Yavuz Sultan Selim Bulvarı ile 78 eserin açılışını yaptıklarını hatırlatan Başbakan Yıldırım, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Ortadoğu'nun en büyük tren garı; Yüksek Hızlı Tren Garı'nın da açılışını yaparak başkentlilere kazandırıldığını bildirdi.
Başbakan Yıldırım, Sivas ve İzmir ile Kırıkkale, Yozgat, Sivas ve Afyon, İzmir hızlı tren çalışmalarının da tüm hızıyla sürdüğünü hatırlattı. Ankara'nın aynı zamanda hızlı trenin de başkenti olduğunu kaydeden Yıldırım, Başkentray çalışmalarının hızla devam ettiğini, 2 sene sonra Başkentray'ın da hizmete girmiş olacağını söyledi.