Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da MÜSİAD'ın 32. Kuruluş Yıl Dönümü ve Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'ne katıldı.
''HEDEF EN AZ 100 BİN BRİKET EVİ İNŞA ETMEK''
Burada yaptığı konuşmada, MÜSİAD üyelerinin dürüstlük ve güvenilirlikle dünyanın bir ucunda Türkiye'yi en güzel şekilde temsil ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'nin kuzeyinde olduğu gibi, briket evler de 600-650 briket evin orada inşa edilmesi, sizin attığınız bu güzel adımlardan bir tanesidir. Tabii bu rakamı daha da yükseltebilirseniz bizleri çok daha mutlu edersiniz. Hedef en az 100 bin briket evi orada inşa etmek" dedi.
''SURİYE'DEN SAVAŞTAN ÇIKIP ÜLKEMİZE SIĞINAN KARDEŞLERİMİZE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, helalinden kazanma hassasiyetleriyle asırlara sari Ahilik geleneğini MÜSİAD'ın ihya ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha pek çok örneğini sayabileceğimiz bu erdemli tavırlarınızdan dolayı her birinizi tebrik ediyorum. 'Mevla istikametinizi bozmasın, emeklerimizi zayi etmesin' diyorum yani birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye ama Afganistan ama Irak, İran, fark etmiyor. Biz, muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik nedir? Ensar nedir? Bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz, sevgili Peygamberimizin, evet muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Onun için de biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Siz ne derseniz deyin, biz oradayız. Biz bu konutları da onun için yapıyoruz.
''ONLARI ASLA BU TOPRAKLARDAN KOVMAYIZ VE KOVMAYACAĞIZ''
Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmayız ve kovmayacağız. Birileri çıkmış durmadan laf salatası yapıyorlar. Yok ya. Biz asla, kapımız açık onlara, ev sahipliğimizi yapmaya devam edeceğiz ve onları katillerin eline, kucağına atmayacağız. Onun için de bu süreç içerisinde bu yardımseverliği yapıyorsak yapmaya devam edeceğiz. Zekattan bu millet anlar. Sadaka-ı cariyeden bu millet anlar ama onlar anlamaz. Dolayısıyla da biz bu yolda aynen yürümeye devam edeceğiz."
"RASYONALİTEDEN UZAK FİYATLANDIRMA ALIŞKANLIĞIYLA MÜCADELE EDİYORUZ"
İnsanlığın, son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen corona virüs salgınını geride bırakırken, artçı sarsıntılarıyla mücadelesini sürdürdüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Salgının özellikle ekonomide arz talep dengesini altüst ettiğini, küresel ticaretin işleyişini bozduğunu, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, emtia ve enerji fiyatlarında çok ciddi artışlara sebep olduğunu görüyoruz. Bu olumsuz küresel ekonomik görünüm, Ukrayna ve Rusya arasında sıcak çatışmaların başlamasıyla beraber daha da kötüleşti. Örneğin, 2022 Mart ayı itibarıyla Avrupa'da doğalgaz fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 600 oranında arttı. Yani 6 katına çıktı. Benzer fiyat yükselişlerini, gıdadan petrole, navlun fiyatlarından ara mamullere kadar hemen her alanda görmek mümkündür. Katlanarak artan enerji, gıda ve ham madde fiyatları, ne yazık ki tüm dünyada enflasyonu körüklüyor. Aşırı yüksek enflasyon bugün Avrupa ve Amerika bölgesi başta olmak üzere herkesin ortak sorunu haline gelmiştir. Enflasyon oranı, ABD ve Almanya'da son 40 yılın, Fransa'da son 36 yılın, İngiltere'de son 30 yılın, Avro Bölgesi'nde son 25 yılın zirvesine ulaşmıştır. Dahası birçok ülkede üretim yavaşlamakta, istihdam düşmekte, iç talep zayıflarken, bütçe açıkları ve kamu borçluluğu rekora koşmaktadır. Elbette tüm bu olumsuz gelişmelerden küresel ekonominin bir parçası olan Türk ekonomisi de ister istemez etkileniyor. Üstelik biz, bir de kur baskısı ve eskiden beri en önemli sorunumuz olan rasyonaliteden uzak fiyatlandırma alışkanlığıyla mücadele ediyoruz."
"AVRUPA DAHİL EN DÜŞÜK ENERJİ MALİYETİ TÜRKİYE'DEDİR"
Bilhassa artan enerji ve ham madde maliyetlerinin, sanayiciler üzerinde ciddi baskı oluşturduğunun farkında olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde piyasa fiyatlarında oluşan şişmenin de temel bahanesi, petrol ve enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmadır. Ancak enerji fakiri olan bir ülke Türkiye. Buna rağmen kullanıcılara yansıyan fiyat bakımından Avrupa dahil en düşük enerji maliyeti Türkiye'dedir" diye konuştu.
Hükümet olarak vatandaşın ve işletmelerin kesintisiz enerjiye en uygun fiyatlarla erişimi için tüm imkanları seferber ettiklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendi kaynaklarımızdan enerji üretimini de teşvik ediyoruz. Muhalefetin sabotajlarına rağmen nükleer güç santrallerimizi devreye almak için gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Akkuyu devam ediyor. İnşallah nükleer güç santralimiz olarak Akkuyu'yu 2023 sonuna kadar bitireceğiz. Bunun yanında 18 Mart Çanakkale Köprümüzü bitirdik ve milletimizin, tüm insanlığın emrine sunduk. Bütün bunlarla beraber birer hafta aralıklarla Tokat Havalimanı'nın açılışını da yaptık. O da sadece Tokatlıların değil, tüm insanlığın emrine amade. Dünyada 5 tane deniz üzerinde havalimanı var. Bunun 2 tanesi bizde. Birisi Giresun Ordu Havalimanı, şimdi ikincisinin de Rize Artvin Havalimanı olarak cumartesi günü açılışını yapıyoruz. Durmak yok, yola devam ediyoruz ama birileri de maalesef sadece boş boş konuşup duruyorlar. Bütün bu yapılanlar ortada. Artık benim Artvinli, Rizeli vatandaşım İstanbul'dan uçağa binecek 1 saat 45 dakikada hemen Rize Artvin Havalimanı'na inecek. Oradan da yarım saatte, bilemedin 45 dakikada evine ulaşacak. Bu, modern bir toplumun sağladığı imkanın daniskasıdır."
"KEŞFETTİĞİMİZ DOĞALGAZI BİR AN ÖNCE ÜLKE SİSTEMİNE BAĞLAMAK İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ"
Karadeniz'de keşfettikleri doğalgazı bir an önce ülke sistemine bağlamak için yoğun çaba harcadıklarını anlatan Erdoğan, "Ayrıca yeni sahalarda sismik arama ve sondaj faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Şu anda 4 tane sondaj gemimiz, 2 tane de sismik araştırma yapan gemimiz var. Göreve geldiğimizde bizim böyle gemilerimiz yoktu ama şimdi artık kendimize ait gemilerimiz var. Bunlarla artık hem sismik araştırmalarımızı yapıyoruz hem sondaj çalışmalarını yapıyoruz" bilgisini paylaştı.
"EKONOMİDE YAKALADIĞIMIZ İVMEYİ ARTTIRMANIN ÇABASI İÇİNDEYİZ"
Bütün bunların yanında asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her alanda vatandaşların hayat standardını koruyacak adımlar attıklarını vurgulayan Erdoğan, asgari ücret artışının, işverenler üzerindeki yükünü azaltmak için de tamamı işverenlerden çıkan gelir ve damga vergilerini kaldırdıklarını hatırlattı.
İşverenlere, çalışan başına 450 lira avantaj sağlayan bu uygulamayla devlet olarak ellerini taşın altına koyduklarını göstermiş olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gerek KDV indirimleriyle gerek destek paketlerimizle gerekse pek çok alanda yaptığımız sübvansiyonlarla 85 milyonun her bir ferdinin fiyat artışlarından asgari düzeyde etkilenmesini sağlıyoruz. Bir taraftan küresel ve bölgesel istikrarsızlıklarla mücadele ederken diğer taraftan da ekonomide yakaladığımız ivmeyi arttırmanın çabası içindeyiz. Bu süreçte temel önceliğimiz hem çevremizdeki ateşi sınırlarımız dışında tutmak hem de insanımızın işini, aşını, can ve mal emniyetini garanti etmektir. Vatandaşımızın özellikle belini büken fahiş artışların bir kısmının ekonomik gerçeklerle bağlantısının bulunmadığını da elbette biliyoruz.
''AÇGÖZLÜ PİYASA CAMBAZLARININ FİYAT OYUNLARINA VATANDAŞLARIMIZI KURBAN ETMEYECEĞİZ''
Serbest piyasa ekonomisi sınırları içinde kazanmak yerine gayriahlaki yöntemlerle milletimizin aşına kan doğrama peşinde koşan fırsatçıların olduğunu da görüyoruz. Bakanlıklarımız ve diğer kurumlarımızla tamahkarlık yapanlara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bugün, kabine toplantımız var ve bu kabine toplantımızda bu meseleleri tekrar konuşacak, tartışacak, hukuki ve idari anlamda alınması gereken ilave önlemler varsa bunlarla ilgili adımlarımızı da inşallah süratle hayata geçireceğiz. Son 20 yılda insanımızı nasıl enflasyona ezdirmediysek, açgözlü piyasa cambazlarının fiyat oyunlarına da vatandaşlarımızı kurban etmeyeceğiz."